Çanakkale’de 18 Mart 2017 tarihinde startı verilen, 1915 Boğaz Köprüsü’nün de içinde olduğu Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu nedeni ile kurulması planlanan Ariyet Ocağı, doğa katliamlarına bir yenisini daha ekleyecek. Saros Körfezi yakınındaki ormanlık alanda kurulması planlanan bölgede, sadece ormanlık alan değil, canlı çeşitliliği ve Helenistik ve Roma dönemine ait antik çağ kalıntıları da yok edilecek… 

Çanakkale Boğazı'na inşa edilecek ilk köprü olan Çanakkale 1915 Köprüsü'nü bünyesinde bulunduran Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu projesi hızla devam ediyor. İstanbul'u batıya ve güneye bağlayan iki büyük otoyolu birbirine bağlayacak olan projenin 2023 yılına kadar tamamlanması hedeflenirken, söz konusu projenin hammadde temini doğa katliamı ile sağlanacak. 9,843 milyar TL olarak hesaplanan 321 kilometre uzunluğundaki otoyol projesi için, Kamu Özel Sektör Ortaklığı Bölge Müdürlüğü tarafından Çanakkale’nin Gelibolu İlçesi, Ocaklı Mahallesi, Leştepe Mevkiinde I-A Grubu Ariyet Ocağının işletilmesi planlanıyor. Ariyet Ocağı işletmesi için Çanakkale İl Özel İdaresi’nden 2018/15 izin nolu Hammadde Üretim İzin Belgesi alınırken, faaliyet sırasında kullanılacak doğal kaynak alanda bulunan rezervden karşılanacak. Projenin 9,98 hektarlık alanı kapladığı, proje alanının tamamının orman alanı olduğu öğrenildi. 

YILDA 800 BİN TON DOLGU MALZEMESİ ÇIKARILACAK!

 

Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden yapılan duyuruda, projenin uygun bulunduğu ve ÇED sürecinin başlatıldığı ifade edildi. Proje dosyasında; “Proje, açık ocak işletmeciliği kapsamında ariyet üretimidir. Ariyet malzemesi ekskavatör yardımıyla ocak sahasından çıkarıldıktan sonra kamyonlara yüklenerek kullanım alanına nakledilecektir. Üretilecek ariyet malzemesi, Kamu Özel Sektör Ortaklığı Bölge Müdürlüğü tarafından Kınalı – Tekirdağ – Çanakkale – Savaştepe Otoyolu Malkara–Çanakkale (1915 Çanakkale Köprüsü Dahil) Kesimi projesinde hammadde temini sağlamak amacıyla kullanılacaktır. Bu kapsamda yolun yapım, bakım ve onarım çalışmalarında gereken temel ve alt temel malzemesi temin edilmiş olacaktır” denildi. 

 

ORMAN ARAZİSİNDE 5 BASAMAK OLUŞTURULACAK!

 

Proje dosyasında ayrıca; “Proje kapsamında, basamaklar halinde üretim yapılması planlanmaktadır. Üretim çalışmaları sırasında, oluşturulacak basamakların ölçüleri, iş makinalarının manevra kabiliyetleri ve arazi şartları göz önünde bulundurularak seçilmiş olup, bu kapsamda, basamak yüksekliği en fazla 8 metre, basamak genişliği 12 metre, şev eğimi 45 derece olacak şekilde planlanmıştır. Proje kapsamında 5 basamak oluşturulması planlanmaktadır” ifadelerine yer verildi. 

 

KATLİAMIN MALİYETİ 514 BİN LİRA!

 

Projenin planlanan işletme ömrünün 5 yıl olduğu ifade edilen ocak üretiminde günde tek vardiya ve 8 saat çalışılacak. Projenin toplam 514 bin 500 TL civarında maliyetinin olduğu, ocak alanının yaklaşık 1935 metre doğusundan Saroz Körfezi’nin bulunduğu, ocak alanı sınırından ve içinden Gök Deresi’nin geçtiği öğrenildi. 

 

PROJE ALANINDAKİ CANLI TÜRLERİ DE PROJE DOSYASINDA YER ALDI 

 

“Proje sahası ve çevresinde başlıca orman ve orman açıklığı vejetasyonu tespit edilmiştir” denilen Proje dosyasında yer alan bilgilere göre, arazide 76 familyaya ait 363 tür ve tür altı seviyede takson bulunduğu ifade edildi. Alanda 8 endemik takson (sınıflandırılan canlıların ortak adı) tespit edilirken, bu endemik türlerin “faaliyet alanı dışında da geniş bir yayılışa sahip olduğu”, “gelecekte nesillerinin
tehlikeye girmesi gibi bir durum da söz konusu olmadığı” ifade edildi. Bölgede ayrıca, 113 kuş türü, sürüngenler, yarasalar ve kemirgenlerin bulunduğu da proje dosyasında kayıt altına alınırken, Bern Sözleşmesine göre koruma altına alınan fauna türlerinde, “Kesin olarak koruma altına alınan türler” ve “Korunan türler” kategorisinde canlı çeşitliliğine sahip olunduğu öğrenildi. 

Karadeniz Ereğli'de denizde ceset bulundu Karadeniz Ereğli'de denizde ceset bulundu

 

PROJE ALANI ÖZEL KORUMA BÖLGESİ!

 

Saros Körfezi ve kıyıları jeomorfolojik, peyzaj, ekolojik, floristik, biyogenetik ve turistik özelliklerinin bozulmadan korunması amacıyla 22.10.1990 tarih ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edildi. Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi, Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 19.04.1992 yılı 2412 sayılı kararı ile 1. ve 3. derece sit alanı ilan edildi. Proje sahasının da içinde olduğu Yeniköy, Kömür Limanı arası, Kavak Deltası, Ocaklı ve Bolayır köyü kıyıları ve Koruköy’ün 1. derece doğal sit alanı içinde bulunduğu öğrenildi. Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetin Planına göre, proje sahasının da içinde olduğu, Gelibolu ilçesinde Evreşe ve Kavakköy Beldeleri ile Ocaklı, Güneyli, Bolayır, Koruköy, Yeniköy Köyleri olmak üzere 7 yerleşim birimi bulunuyor. 

 

ANTİK DÖNEM AÇISINDAN BÖLGE, BİLİM İNSANLARI TARAFINDAN BİR ARAŞTIRMA SAHASI!

 

Söz konusu proje, orman ve canlı çeşitliliği ile doğal bir miras olan Saros Körfezi’ni tehdit etmesinin yanında, aynı zamanda hala bilim insanlarınca antik döneme ait yüzey araştırmalarının da yapıldığı bir bölgeyi de içine alıyor. Bölgede yakın zamanda, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Koçel Erdem başkanlığında yapılan, “Çanakkale Boğazı Antik Yerleşim Modelleri ve Yollar” araştırmasında; “Çalışmanın amacı daha önce herhangi bir araştırma ve çalışmanın yapılmadığı iç kesim yerleşmelerinin lokalizasyonları, yayılım alanları ve karakterleri ile aralarındaki ilişkiler, kara ve deniz yol ağlarının belirlenebilmesidir. 

Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda Bolayır, Yeniköy, Kavakköy, Güneyli, Ocaklı, Gelibolu Merkez, Kavaklıtepe, Karainebeyli, Tayfur, Fındıklı, Değirmendüzü, Bayırköy, Cevizli, Sütlüce, Cumalı, Ilgardere köyleri ve çevrelerindeki antik alanlarda incelemeler yapılmıştır. Bu köyler günümüzde ana arterlerde yer alan önemli yerleşmelerdir, hemen hepsinin antik çağda da iskan edildikleri anlaşılmıştır. Çalışmanın amacı daha önce herhangi bir araştırma ve çalışmanın yapılmadığı iç kesim yerleşmelerinin lokalizasyonları, yayılım alanları ve karakterleri ile aralarındaki ilişkiler, kara ve deniz yol ağlarının belirlenebilmesidir” dendi. 

 

OCAKLI-LEŞTEPE İNCELEMESİ 

 

Söz konusu araştırmada, proje sahası olan Ocaklı Leştepe incelemesinde ise, “Geçen yıllarda incelemeler yaptığımız ve Saros Körfezi kıyısında her iki tarafı liman için çok elverişli koylara sahip höyüğün, sahil kısmında var olabilecek muhtemel kalıntıların (liman kalıntıları) tespiti amacıyla yeni gözlemler yapılmıştır. Her iki yanında birer tatil sitesi bulunan bu höyük prehistorik seramiklerin yanı sıra çok sayıda Hellenistik ve Roma Devri malzemesi vermektedir. Ancak sahil boyunca liman yapılarına ait olabilecek antik bir blok, kalıntı vs. saptanamamıştır” bilgilerine yer verildi. 

Editör: Haber Merkezi