Türkiye limancılık sektörünün duayenlerinden Erkport Liman Hizmetleri A. Ş.'nin Genel Müdürü Oğuz Tümiş, 7deniz için kaleme aldığı yazısında konteyner limanlarını farklı bir bakış açısıyla yorumluyor.
Tümiş, "Sanatın vücut bulduğu mekanlar: Konteyner terminalleri" başlıklı yazısında konteyner terminallerinin yoğunluğuna ve stresine rağmen insanın ruhunu geliştiren en karmaşık ve hareketli mekanlardan biri olduğunu vurguluyor.
Tümiş'in yazısı şöyle;
"Hayal edin…
Denizin üzerindesiniz, denizin kokusunu hissediyorsunuz.
Akşam olmuş, hava kararmış, dolunay tüm parlaklığı ile gökyüzünden size bakıyor.Yakamozlar ve uzaktaki şehrin ışıkları size göz kırpıyor.
Hafif bir meltem esintisi içinizi ferahlatıyor.
Arada bir bağrışan, dans eden birkaç martı, ılık ılık esen meltemi de kullanarak, umarsızca süzülüp denizin karanlığında gezen balıkları avlama peşinde.
Tüm duygular romantizmin etkisinde yoğrulurken, hemen yanınızda tüm heybeti ile duran STS’ler. Yüzlerce sanatçının ortak emeği ile yapılmış heykeller gibi hareketsiz ve dimdik duran, rüya ve gerçeklik arasındaki sürreal devler...
Arka tarafta renk cümbüşü içinde soyut kompozisyonlarıyla dolu konteyner istifleri; maviler, sarılar, kırmızılar, hatta pembeler. İç içe, yan yana, üst üste tuvali dolduran, figür yada desen kaygısı olmadan doğaçlama yapılmış tablolar misali. Tüm renkler birlikte, herhangi bir ayrım yapılmadan. Tipi, türü, rengi ne olursa olsun hepsi aynı ortamda eşit ve kardeşçe beklemede.
Daha arkada başka bir tuvalde geometrik soyut çalışmalar yapılmış boş konteynerlerle. Genelde renkler birbirinden ayrılmış, renk blokları oluşturulmuş. Arada bir kullanılan farklı renkler eserin durağanlığına hareket katmış.
Terminaldeki tüm bu renk ve biçim cümbüşü ile çevrilecek olan aksiyon filminin senaristleri ise planlamacılar ve filmin hızı onların senaryolarına bağlı.
Bu arada yakamozların üzerinde yavaş yavaş büyüyen ve belirginleşen ışık grubu limana yaklaştıkça üzerindeki farklı renkler de görünmeye başlıyor.
Paspartusu siyah, mavi veya kırmızı, ancak üstü rengarenk. Gelen gemi ressamın yeni fırçası sanki; palete sürülmüş, üzeri boya dolu. Tüm sahanın veya bir kısmının kompozisyonunu değiştirecek, yeni bir görünüm kazandıracak. Bazı renkler tamamen kaybolup yerini boşluğa, siyaha bırakacak, bazı boşluklar da tekrar rengarenk olacak.
Telsiz konuşmaları başlıyor, önce solo vokaller, sonrasında çok sesli korolar, a capella. Vinçlerin ve araçların hareketleri ile müzik önce adagio, adagietto ve allegro ritminde devam ediyor. Bitişe yaklaştıkça a tempo.
Kapı operasyonlarının başlamasıyla da ortam vodvil sahnesine dönüyor. Terminale girenler, çıkanlar, sürekli bir hareket, bir koşuşturmaca.
Tempo değişken olsa da sürekli bir tekrar, birbirinin benzeri hikayeler, sanki hiç bitmeyecek bir dizi film gibi.
Sahnenin kamera arkasında ise sonsuza kadar devam edecek arkadaşlıklar, dostluklar ve muhabbetler. Yazıya dökülmemiş hatıralar, hikayeler; kimi komedi, kimi trajedi...
Her biri eşsiz tasarım ve mimariye sahip olan ve sanatın hemen hemen tüm dallarına göz kırpan konteyner terminalleri, insanın ruhunu da geliştiren en karmaşık, en hareketli mekanlardan biri...
Bakış açısını arada bir değiştirmek ve tüm olan bitenin tadını çıkarmayı bilmek, olağan stresi azaltmanın en kestirme yöntemi olsa gerek.
Tüm limancı ve konteynerci arkadaşlarıma selam ve sevgilerimle..."
Oğuz Tümiş
Erkport Liman Hizmetleri A. Ş. Genel Müdürü
7DENİZ
