DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Recep Düzgit: “Daha önce Sayın Yaşar Bey uyarmıştı. Disiplin Kurulu Cezaları öncesi biraz açıklama yapın diye. Doğru bir uyarıydı; çünkü gerek oylama öncesinde en azından konunun özetinin geçilmesi önemli bir husustu. Fakat Disiplin Kurulu Başkanı bence biraz Halim abi haklı, gereksiz detaylara takıldı. Geçmişte olan konunun şimdi hiçbir ilgisi yok. Öncelikle ben bir şeyden başlayacağım. Bir konu eksik biliniyor, doğrudur veya yanlıştır, kişisel olarak herkese farklı gelebilir. Fakat kanunlarla belirlenmiş ve geçerli bir Kanun maddesini biz yok diye farz edemeyiz. Eleştirmek de değiştirilmesi yönünde olur. Efendim, Disiplin Kurulu; kararlarını Meclise onaylama yetkisi vermiş. Bunu en iyi Sayın Halim Mete biliyor. Dolayısıyla burası Noter değil Deniz Ticaret Odası Meclisi.
“O bir kişi şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, Üyesi de değil”
Deniz Ticaret Odası Meclisi; her kararı onaylamak zorunda değil. İçeriğini biliyordur, bilmiyordur. Meclise soru sorma hakkı var. Detay alma hakkı var, öğrenme hakkı var. Size bir örnek vereceğim. Türkiye’deki en kıdemli, ciddi Hâkimler; Ağır Ceza Reisi olur. En ağır davalara bakarlar. Şimdi kaldırıldı. İdam davalarına bakarlar, idam kararları verebilirler. Bu sonra Yargıtay’a gider. Yargıtay da en Kıdemli Yargıçlar bakar. Fakat bu Ülke’de uzun yıllar Yargıtay’ın onadığı cezalar, Meclis’in önüne geldi. Meclis bunların bir kısmını onayladı, bir kısmını onaylamadı. Dolayısıyla Onay Makamı var. Bu husus bu kadar karışık bir şey değil bunun için illa Hukuk Fakültesi mezunu olmaya gerek yok. Benim de Hukuk Mastırım var. O, bir kişi; şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, Üyesi de değil. Dolayısıyla verdiği vekâletnamede Başkan olduğu gözüküyor. Dolayısıyla şirketi temsil ediyor. Yine aynı şekilde şirketi temsilen gurupta bir beyanatı var. Meclis seçimlerinden önce biliyorsunuz şirketler olarak seçiliyoruz sonra şirketleri temsilen üye bildiriyoruz. Dolayısıyla bu hususta açık, seçik ve nettir.
“Dolayısıyla konu budur, eksisi, yenisi, başkası değildir”
Aynı kişi aynı Whatsapp gurubundan bu konuştuğumuz olaydan bir süre önce kullanmış olduğu beyanatı sizlere okuyorum: “Hepimizin odası diye yola çıkanlar benim odam, benim komitem, kendi şirketim ve çıkarlarım için bulunduğum makam ve DTO yönetimini kullanarak, bütün değerleri ayaklar altına alırım, noktasına geldikleri anlaşılmaktadır. 5 yıl sonra göreve gelip daha 2 ay geçmeden sektöre verilen zarar ve imaj kaybı ortadadır. Daha basiretli ve olgun bir yaklaşım beklerdik” şeklinde beyanat vermiştir. Fakat yutkunduk, sustuk ve bekledik. Bundan bir süre sonra bu da yanlış anlaşılıyor, Yönetim Kuruluna değil bu beyanım Meclis Üyelerine. Burada da sizlere ‘Edepsizleri kendi sığ çıkarları için aklayan sorumsuzlar’ kelimesini kullandı. Dolayısıyla konu budur. Eskisi, yenisi, başkası değildir. Bu konunun Mustafa Muhtaroğlu ile de ilgisi yoktur. Ben Meclise bir şey tavsiye etmiyorum; çünkü Meclis kendi hür iradesini kullanır. Teşekkür ederim” ifadesinde bulundu.
7DENİZ
