Proteksan Turkuaz, İleria yatının kontrol sistemi için Rexroth Marex OS II teknolojisini seçti.  Bosch Rexroth dünyada ve Türkiye’de birbirinden önemli projelerde deniz taşıtları için geliştirdiği kontrol ve tahrik sistemlerini müşterilerine sunmaya devam ediyor. Türkiye’nin önde gelen mega yat üreticilerinden Proteksan Turkuaz’ın da tercihi Bosch Rexroth oldu. Firma 50 m uzunluğundaki İleria yatının kontrol sistemi için Rexroth Marex OS II teknolojisini seçti. Elli yılı aşan tecrübesiyle Bosch Rexroth, müşterilerinin tüm marin kumanda sistemi ihtiyaçlarına zengin sistem ve bileşenlerden oluşan geniş ürün yelpazesiyle cevap veriyor. Yelkenli, modern yük gemisi, hızlı yat ve iş gemisi fark etmeden geniş bir uygulama alanında çözümler sunan Rexroth, dünya çapında önde gelen tersaneler, gemi işletmeleri ve tedarikçileri tarafından güvenliği ve projeye özel tasarlanan sistemleriyle tercih ediliyor. Türkiye’nin önde gelen mega yat üreticilerinden biri olan ve inşa ettiği etkileyici filosuyla dünya çapında tanınan Proteksan Turkuaz,  2011 ile 2012 yıllarında sektörde ihracat birincisi oldu. Firmanın Tekne Üretim Sorumlusu Taylan Salgür “Tamamı 50 metre üzeri boylarda olup yurtdışına ihraç edilen 20 teknemiz bulunuyor. İç pazarda teslim edilen proje sayısıyla halen pazarın lideriyiz” diyor. Dış pazarda ise 2011’de en yüksek üretim kapasitesini yakalamış bir firma olarak, Avrupa dev markalarının hemen ardından ilk 10’da yer aldıklarını da gururla ekliyor.  İleria yatının kontrol sistemi Proteksan Turkuaz’ın geçtiğimiz sene suya indirdiği 50 m uzunluğundaki İleria yatı, sınıfındaki tekneler arasında en iyi tasarım özelliklerine sahip bulunuyor. Günümüzün en iyi malzeme örneklerinin üstün yapım işçiliği ile birleştiği bir üretim kalite anlayışıyla imal edilen teknede, Rexroth Marex OS II kontrol sistemi tercih ediliyor. İleria için özel olarak tasarlanan Marex OS II Kontrol Sistemi, ZF-3351 şanzıman ve CAT-3508B iki adet ana makine ile çalışacak şekilde özel olarak üretildi. Şanzımanın oto-troll özelliği gaz kontrol sistemiyle uyumlu ve sorunsuz bir şekilde entegrasyonu sağlandı. İleria üzerinde toplam 4 istasyon ve sistem kapsamında her bir makine için küçük bir kabin içine monte edilmiş MPC (Marine Propulsion Control) kontrol ünitesi, her bir istasyon için bir adet krom kaplı 240 tip kumanda kolu ve 5.7” büyüklüğünde bir TFT ekran bulunuyor. TFT ekran oldukça yeni bir ürün olup 128 dijital, 64 analog giriş/çıkışa sahip olduğu için çok fazla sayıda sensör bağlantısı yapılabiliyor ve gözlenmesi istenen değerler yazılı olarak veya grafik şeklinde görüntülenebiliyor. Set değerini geçtiği durumlarda alarm verebiliyor. Gaz kontrol sistemi talep üzerine bazı özel fonksiyonları da gerçekleştiriyor. Bu sistemde örnek olarak, seyir sırasında tekne ileri hareket halindeyken gaz kolu nötr ya da geri duruma getirilirse stabilizer’lara (Quantum QC-1800) kendilerini merkez pozisyona toplamaları için bir sinyal iletilebiliyor. Gemi üzerinde emniyet amaçlı olarak ana kontrol istasyonu onay vermeden ikincil kontrol istasyonları operasyona geçemezken, yine aynı şekilde ana kontrol istasyonu istediği zaman kontrolü ikincil istasyondan alabiliyor. Kontrol yetkisinin hangi istasyonda olduğu tüm kumanda kollarında görülebiliyor, ana makineden gelen yavaşlama komutu yavaşlamaya sebep veren durum ortadan kalktığında geçersiz kılınabiliyor ve makine kaldığı yerden çalışmaya devam edebiliyor. Marex OS II sisteminde kullanılan tüm ürünlerin klas tip onayı bulunuyor ve müşteri talebi doğrultusunda tüm klas kuruluşlarından sistem onayı da alınabiliyor. İleria’nın Marex OS II kontrol sistemi de ABS klas ACCU notasyonuna uygun olarak tasarlandı ve yapılan FAT testi sonucunda tüm gereklilikleri sağlayarak klas sertifikasını aldı. Proje yöneticisi Nedim Sukas, Alman mühendisliğini arkasına alan Rexroth’u, Türkiye içinde ve dışında yaptığı projelerle kendisini kanıtlamış bir marka olması nedeniyle tercih ettiklerini belirtiyor. Markanın güvenilirliği ve müşteri memnuniyetine verilen önemin de bu tercihte büyük bir rol oynadığını sözlerine ekliyor. Bosch Rexroth Hakkında Bosch Rexroth AGʹnin Türkiyeʹdeki faaliyetleri 1976 yılında Hidropar A.Ş. adıyla başlamış ve  Mayıs 2001ʹden itibaren, Bosch Rexroth Otomasyon San. ve Tic. A.Ş. adıyla devam etmiştir. Gebzeʹdeki satış ofisi ve Bursaʹdaki seri üretim fabrikasıyla bugün, 120.000 m2ʹlik bir alan ve 1000ʹe yakın çalışan sayısına ulaşmıştır. Bosch Rexroth A.Ş. Gebzeʹdeki tüm satış öncesi ve sonrası mühendislik çalışmalarıyla birlikte sistem tasarım, montajı ve testi, satış sonrası eğitim ve saha servis hizmetleri vermektedir. Bursaʹdaki seri üretim tesisinde hidrolik uygulamalarda kullanılan valfler ve hidrolik pompalar üretilirken, üretim hacminin %90ʹundan fazlası Avrupa ve dünya pazarlarına ihraç edilmektedir. Bosch Rexroth’un ekonomik, hassas, güvenilir ve enerji tasarrufu sağlayan tahrik ve kontrol teknolojileri her boyuttaki makine ve sistemi hareket ettirebilir. Şirket yenilikçi bileşenlerin yanında müşteriye özel entegre otomasyon çözümleri ve hizmetleri geliştirmek için Mobil Uygulamalar, Makine Uygulamaları ve Mühendisliği, Fabrika Otomasyonu ve Yenilenebilir Enerji pazar segmentlerindeki global uygulama deneyimini bir araya getirmektedir. Bosch Rexroth müşterilerine hidrolik, elektrikli tahrik ve kontrol, dişli teknolojileri ve doğrusal hareket ve montaj teknolojilerini tek kaynaktan sunmaktadır. Globalde 2013 yılında, 80ʹin üzerindeki lokasyonda 36.500’ü aşkın çalışanıyla yaklaşık 5,7 milyar avro ciro gerçekleştirilmiştir.   7deniz
Editör: TE Bilisim