İMEAK Deniz Ticaret Odası 2. Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı'nda ekonomi ile ilgili bir sunum gerçekleştiren Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, son ekonomik gelişmelerle ilgili durumu değerlendirdi.

ÜNİVERSİTEMİZ İSKANINI TAMAMEN ALDI

Sunumda bir de müjde veren Prof. Dr. Erdoğan, Piri Reis Üniversitesi'nin imar barışı kapsamında iskanını aldığını anlattı. Erdoğan şöyle konuştu: “Üniversitemiz iki gün önce iskanını tamamen aldı. Çok zor bir süreçti. Her aşamada üç yıldır iskan almaya uğraştık. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Bey’e teşekkür ediyorum. Binamızın üst düzey kalitede yapılmasına katkısından denizcilere de teşekkür ediyorum. İstanbul üniversitesi Özel Ödülü’nü de Piri Reis Üniversitesi kampüsü aldı.

Türkiye Ekonomisinde kalkınma ve dönüşüm isimli kitap hazırladık

Üniversitemiz akademik dünyaya katkı sağlayacak Türkiye Ekonomisinde kalkınma ve dönüşüm isimli kitap hazırladı. Kitaba Türkiye’nin en büyük iktisatçısı kabul edilen Taner Berksoy adına hazırladık.

DTO’nun Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı yapıldı DTO’nun Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı yapıldı

 

Korumacılık eğilimi hız kazanmış durumda

2017-2018 döneminde dünya büyümesini sürdürdü. 2019’a geldiğimizde ticaret ve milli gelirde artış beklentisi devam ediyor. Korumacılık eğilimi de hız kazanmış durumda. Milli gelir açısından 2017-2018 döneminde 80 Trilyon Dolarlık dünya ekonomisi var. 2019’da 88 Trilyon Dolar bekleniyor. Büyümeye devam edilmesi bekleniyor. Petrolde spotta biraz daha düşük bir fiyatlandırma var bir sene sonrası için.

ABD KAYNAKLI YENİ BİR RESESYONUN EŞİĞİNDEYİZ

Amerika kaynaklı yeni bir resesyon eşiğinde olduğumuz görünüyor. 2019 sonu 2020 başı gibi resesyon olasılığı çok yüksek. Altın böyle dönemlerde yukarı hareket yapar. Bu tuzaktır ya da gerçektir ama yapar. 2019’da tedbirli olmak gerektiğine inanıyorum. Türkiye ekonomisinde bankacılık sermaye oranımızın yüzde 18’de olması dimdik ayakta durduğumuzu gösteriyor. Kamuda tüm borcu toplasanız milli gelirimizin yüzde 55’indeyiz. Batılı ülkelerde yüzde yüzün üzerinde de var. Varlıklarınıza göre hükümlülükleriniz yeterliyse sonrasında likiditeye bakarız. Türkiye’nin varlıkları yükümlülüklerinin çok çok üstünde. Bu yüzde 55 oranı sadece bir tane parametre. Bunun dışında başka faktörler de var. Ufak bir likiditeyi karşılayamazsanız varlıklarınızdan ödün vermeye başlıyorsunuz. Türkiye’nin de sorunu bu.

 

BANKALAR KAÇAK GÜREŞİYOR

Türkiye’de de finans kısmına çok büyük görev düşüyor. Bankaların üzerinde düşen görevi tam anladığı kanaatinde değilim. Tedbirli olma adı altında tedbirli gibi giderken aşırı kar yapıyorlar. Reel sektör düşen değerler yüzünden ek varlıklarını teminat olarak göstermeye başlıyor. Bu da şirketlerin sıkıntıya düşmesine neden oluyor. Yılın genelinde yüzde 3’lük büyüme bekliyoruz. Son çeyrekte sıfır düzeyinde bir büyüme gerçekleşecek. Bu da yılın genelini etkileyecek. Bir resesyon başlangıcı olabilir mi diyoruz. İki çeyrek üst üste daralma resesyonun içindeyiz demektir. Ekonomide durgunluk var ise işsizlik oranlarında yükselme var ise, enflasyon yüksekse stagflasyon deniyor. Enflasyonla mücadele gibi istihdamda da aynı mücadelenin olması gerektiğini düşünüyorum. Dış Ticaret açığı verip ekonomimizin büyümesini düşünürsek bu kolay olmayacak, ıstıraplı bir süreç olacak.

 

DENİZ TAŞIMACILIĞINA YATIRIM YAPMADA 29.'YUZ

Deniz Ticaretinde toplam hacim 57.3, 2019 için 63 Triyon Ton/Mil tahmin ediliyor. İş hacmi artarken karlılık o derecede artmayabilir beklentisi var. Gemi İnşadaki arz ile oluşan filo kapasitesi dünya taşımacılığının ihtiyacının üzerinde. Bu da kısa vadede navlun fiyatlarının aşırı yükselmemesine işaret ediyor. Türkiye, sahiplik açısından son dönemde yatırımcı olarak devreye girmiş görünüyor. Dökme yük ve petrol tankerinde hareketlilik var. Dünya’da deniz taşımacılığına yatırım yapmada 29. sıradayız. Dünya ticaretinin yüzde 88’i denizden taşınıyor diyoruz ama bunun büyük kısmını yabancı şirketler taşıyor. Türkiye ciddi bir deniz taşımacılığı filosuna sahip olacak güce ulaşamıyor. Dünya’da büyük birliktelikler stratejik ortaklıklar dönemi var. Denizcilik camiası büyüyecekse tek yürek olması gerektiğine düşünüyorum.

AHMET DOĞAN

 

 

Editör: Haber Merkezi