Türkiye’nin kendi alanında en büyük akaryakıt şirketi Petrol Ofisi yöneticileri, denizcilik sektör basınıyla yemekte buluştu. EMAR AVM’deki Galliard Brasserie & Lounge’da gerçekleşen buluşmaya, Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü Ulvi Kılıç, Petrol Ofisi Deniz Satışları Müdürü Celal Ersan ve gazeteciler katıldı.

 

Toplantıda konuşan ilk söz alan Petrol Ofisi Deniz Satışları Müdürü Celal Ersan, IMO 2020 ile regülasyonları ile birlikte artan yakıt maliyetlerine değinerek, yakıt dağıtım şirketlerinin finansal yapısının tamamen değiştiğine işaret ederek, “50 bin tonluk yakıtın maliyeti yüzde 50 yüzde 40 artmış durumda. Dolayısıyla bunun finansal yükü de yakıtçı şirketler için de çok ağır. Eskiden bu yakıtın tonunu 300 dolara getiriyordunuz, şimdi 500 dolara getiriyorsunuz” dedi. .

 

İstanbul’un yakıt ikmali konusunda çok önemli bir liman olduğunun altını çizen Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü Ulvi Kılıç, “Son 10 yılda bu limana verdiğimiz hizmetlerle sektör olarak nerdeyse ikiye katladığımız ve Türkiye’ye de ciddi anlamda döviz getirdiğimiz bir sektör haline geldi” dedi.  Sektörün tüm oyuncularının 1 Ocak’a hazırlıklı olması gerektiğine işaret eden Kılıç, herkesin elini taşın altına koyması, İstanbul limanının bugüne kadar gerçekleştirdiği ve ciddi anlamda iyi bir yere taşıdığı işi 1 Ocak geldiğinde de çok daha iyi bir yere taşıyacak. Ve Türkiye’ye katkıda bulunun bu döviz girdisini arttıracak” dedi. Kılıç, Petrol Ofisi olarak 1 Ocak geldiğinde kendilerinden beklenen, istenen, ihtiyaç duyulan servisi verebilecek hale gelmek için uzun zamandır bir çalışma içinde olduklarını kaydetti.

 

 

‘1 Ocak’ta doğru yerde durmak adına çalıştık’

 

IBIA toplantısına kadar bir dizi çalışmalar yaptıklarını dile getiren Kılıç, “1 Ocak’ta doğru yerde durmak adına” İMEAK DTO altında çalışmalar yaptıklarını, rafinerilere giderek hem sektörün hem de ülkenin ihtiyacını karşılayacak üretime geçilmesi konusunda çalıştıklarını, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) giderek sektörün bütün paydaşlarıyla 1 Ocak’a hazırlanmak üzere girişimlerde bulunduklarını ifade etti.

 

IMO 2020’nin kendi içinde teknik anlamda bazı soru işaretleri oluşturduğuna dikkat çeken Kılıç, “Ürünlerin birbirine uyumluluğu ve ciddi yaptırımlar var beraberinde. Biz bununla ilgili dünyada tek olduğunu düşündüğümüz bir sisteme geçtik” dedi.

 

 

Denizcilik yakıtları kalite ve miktar güvence sistemi oluşturuldu

 

Petrol Ofisi’nin denizcilik markası olan PO Marine’nin müşterilerinin bu değişime uyumu için bir kalite ve güvence sistemi oluşturulduğunu aktarıldı. Konuyla ilgili hazırlanan videoda Denizcilik yakıtları kalite ve miktar güvence sistemi ismi verilen bu sistem ile Türkiye’de ilk ve tek olan müşteri odaklı hizmet Marine tarafından ücretsiz olarak sunuluyor. PO Marine’de 365 gün 7/24 bağımsız gözetmenler eşliğinde gerçekleşen yakıt ikmalleri gözetmenler eşliğinde gerçekleşiyor. Böylece müşteriler ne miktarda ve ne kalitede ürün aldıklarını ve hizmetin kalitesini uluslararası bir gözetmenin gözetiminde takip edildiğini biliyor. Bu süreçte, “Geminin ve barcın ikmal öncesi tank miktar ölçümleri yapılır. Tam ve eksiksiz ikmal güvencesi sağlanır. Tüm güvenlik önlemleri alındıktan sonra gözetmen eşliğinde ikmale başlanır. Gemi ve barc personeli eşliğinde bağımsız gözetmen tarafından damlama metoduyla numuneler alınır. İkmal öncesi esnası ve sonrasında tüm operasyon detayları kayıt altına alınır.

 

Daha iyi servis ve hizmet için teknolojik altyapısını oluşturan PO Marine’de ikmalle ilgili tüm raporlar ikmalden çok kısa bir süre sonra sistem üzerinden e posta ile otomatik olarak gönderiliyor. Ve süreç hakkındaki tüm raporlar, kalite raporu, yakıt teslim formu, gözetmen raporu, ikmal operasyonu riskleri gibi tüm raporlar fotoğraflarıyla birlikte gönderilir”

 

Petrol Ofisi 1 Ağustos tarihinden itibaren bütün ikmallerini uluslararası bağımsız gözetmenler eşliğinde yapıyor.

Beks Denizcilik'ten yaptırımlara karşı bayrak değiştirme hamlesi Beks Denizcilik'ten yaptırımlara karşı bayrak değiştirme hamlesi

 

 

‘Pazar lideri olarak devam eden bir şirketiz’

 

Petrol Ofisi’nin kendi duruşunu her zaman olması gerektiği gibi kurgulayarak ilerlediğini dile getiren “Bugün Türkiye’de yakıtın ihtiyaç duyduğu her yerde çok büyük pazar lideri olarak devam eden bir şirketiz. Bunun için de bizim hangi sektörde kimlerle rekabet ettiğimiz, müşteri yapımız, sektörün dinamikleri ne olursa olsun, her türlü maliyeti karşılayacak şekilde bu işin doğru yapılması nasıl mümkün olacaksa onu yapmak üzerine ilerliyoruz. Bunu belki 3-5 sene sonra başka ülkelerde görmeye başlayacağız” diye konuştu.  

 

‘En doğru nasıl yapacaksak öyle yapacağız’

 

Kılıç, şöyle devam etti: “Uzun süredir buna hazırlanıyoruz. Buna hazırlanırken de karşımıza çıkabilecek her türlü sıkıntıyı, problemi bir adım önceden görerek ilerlemeye çalıştık. Önemli bir maliyet. Tamamen ücretsiz yapılan bir şey. Bu bugün 3 milyon olan pazarı nasıl 3,5-4 milyona çıkarırız hesabıyla da yapılmış bir yatırım. Bu anlamda petrol ofisi olarak bu işi yapacaksak ne rakiplerimizle ne de başka problemlerle uğraşarak değil, bu işi en doğru nasıl yapacaksak öyle yapacağız.”

 

 

IMO 2020 regülasyonlarına ilişkin 2018’in son çeyreğinden itibaren hazırlıklara başlayarak proje gurubu kurduklarını aktaran Deniz Satışları Müdürü Ersan, şunları söyledi:

 

“Bu proje gurubunda ikmal, lojistik, terminal, yatırım bölümü hepsi ile kurduk. Bu grupta şunlara baktık. Tanklarımıza, kapasitelerine, tanklarımızın pompa kapasitelerine, yükleme kapasitesine. Hepsini masaya yatırdık. Ve ciddi anlamda yatırımlar yaptık. İstanbul’da Petrol Ofisi bunker işini domesticte yada transitte kendi terminallerinde kendi öz mal varlığı depolarında yapan tek şirket. Diğer rakiplerimizin hepsi kiralık terminal ve tanklarda bu işi yapıyor. Barc yaş ortalamamızı 4 yıl öncesine baktığınız zaman 30 yaşından 13 yaşına getirdik.  Kapalı dolum sistemine geçtik ki bu çok önemli. Ayrıca tanklarımızı denizcilik yakıtı için yeniden yapılandırdık. Bütün tanklarımızı açtık her birinin içine mikserler yerleştirdik. Ki ürünü homojen bir şekilde sürekli sağlayalım diye. Dolayısıyla 2018’in son çeyreğinden bugüne kadar bu projeyi çok titizlikle yakından takip ettik.

 

Şu an 12 barcımız var. 2020 Şubat ayından itibaren 15 barcımız olacak. Yaklaşık 15 bin ton bir taşıma kapasitesi olan bir filodan bahsediyoruz. Barclarımızın temizliği çok hassas olduğumuz bir konu. Çünkü eski ürünün kükürtü 3,5 yeni ürünün kükürtü 0.5. Biz barclarımızı Ağustos ayından beri sıraya soktuk. Türkiye’deki ilk VLSFO ikmalini 4 Ekimde bizim yaptığımızı düşünürseniz ilk barcımızı Eylülde soktuk. Önce kimyasal solüsyonlarla tersanede bunlar temizleniyor. Sonra motorinle yıkanıyor. Sonra flashing yapılıyor bütün devreler motorinle tekrar temizleniyor. Bu flashing yapılan yakıtlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin barclarına atık olarak veriliyor. Ondan sonra bağımsız bir akredite kuruluşu gelip tankları denetliyor. Armatörümüze ve gemimize evet yüklenebilir temizdir onayı verdikten sonra bizim yine kafamız rahat etmiyor bir motorin iç taşıması yapıyoruz. Dolayısıyla o barc tertemiz pürüzsüz bir barc haline geliyor. Ondan sonra VLSFO’nun ilk dolumunu yapıyoruz. Tank analizlerimiz zaten var. Barca yüklendikten sonra da her ikmalde bir analiz yapıyoruz. Numune alınıyor. Teyit alındıktan sonra barc hareket ediyor. Gerçekten çok uzun soluklu bir projeydi. Bu da 2018’in son çeyreğinde tasarlayıp 2019’un Ağustosunda devreye soktuğumuz bir kalite ve miktar güvence sistemi oldu.

 

 

 

 

 

 

 

7DENİZ – ÖZEL

 

Editör: Haber Merkezi