Gemiler nasıl limanda batarsa doğa da onun önemini kavrayamamış insanların zihinlerinde,  kavrasa da öngörülebilir tehlikeler için önlem almayan insanların fiilierinde mahfolur.

 

Ağacın , ormanın varlığının gerekliliğini tam olarak bilmeyen, ekolojik dengenin insan hayatıyla olan yaşamsal bağını anlamamış, bio çeşitliliğinin bir halkasının yok olmasının tüm hayatı nasıl etkileyeceğini kafasında resmedemeyen zihinlerin ve bu bilinci içselleştirememiş beyinlerin yangınlardan daha tehlikeli ve sonucu yaratan asıl neden olduğunu artık bilmeliyiz.  İşin içine bir de küresel para sisteminin acımasız kar hırsı ve insanlığın en büyük düşmanlarından olan terör belası  girdiğinde doğanın çaresiz, korumasız hali onu her türlü melanete açık hale getirmektedir. Bu söylediğim tüm dünya insanlığı için geçerlidir.

 

Dünyamız sınırlarla bölünmüş olsa da Amazon ormanlarının yok olması Kamçatka`da ki insanların yaşamını etkilemektedir. ABD de ki kasırgaların ABD ekonomisinde yarattığı menfi etkiler sigorta ve finans dünyası üstünden tüm dünyayı az veya çok sarsmaktadır. Okyanuslardaki mercanların yok olması o mercanların hangi ülkenin karasularında olduğuna bakmadan okyanus hayatını ve son tahlilde karadaki yaşamın dengesini bozmaktadır.  Karbon salınımının yarattığı  küresel ısınmanın menfi sonuçları ülke seçimi ya da sınır tanıması yapmayacaktır. Küresel ısınmanın sonucunda işin aslı şimdiden yüzleşmeye başladığımız su taşkınları , seller, kuraklık, açlık, yoksulluk eğer önlem alınmazsa tüm insanlığı acımasız şekilde vuracaktır.

 

 Özetle doğal afetler nasıl ırk , milliyet, din, dil, cinsiyet ayrımı yapmıyorsa gezegenimizin doğasına “özellikle de biz denizciler” önce insan olmanın bilinci ve sorumluluğuyla ülke ayrımı yapmadan sahip çıkmalıyız.

 

Ülkemizde son bir haftadır süren orman yangınları sekiz kahraman  insanımızın canına mal olmuş,  börtü böcek, yılan, kamplumbağa , tavşan, geyik, domuz, kuş, solucan milyonlarca canlımızın can kaybına yol açmış ,  on binlerce hektar alanımızın yok olmasına neden olmuştur. Konuyla ilgili yetkili ve sorumlular hiç bir komplekse kapılmadan bu işin sorumluluğunu üstlenmeli bu yangınları büyümeden önlemede nerede ne hata yapıldıysa, ne eksiklik söz konusuysa , hangi öngörülebilir önlem  alınmadıysa  bir sonra ki potansiyel yangınlar için bunları derhal revize etmelidirler. Bu tip afetlerde  derhal meclisde bir komisyon oluşturulup başta devletin olanakları olmak üzere STK ların ve halkın yardımını örgütleyebilecek bir oluşumun harekete geçirilmesi kanaatimce çok doğru ve ülkeyi birleştirecek bir adım olur. TBMM Kurtuluş savaşımızda hep açık kalmış  her düşünceden her sınıfdan insan bu mücadelede ülkesinin yanında olmuş, milli dayanışmayı bu şekilde oluşturmuştu. Sosyal Medyada ki bölünmüşlük yangın kadar tehlikeli bence.  O yüzden bu öneriyi burada dillendirdim.  

 

Yurtdışından gelecek her türlü yardım başımızın üstünde kabul görmelidir. Bunu gurur meselesi yapmak kimse kusura bakmasın aymazlıktır.

 

Gemiler rotasını değiştirdi, karbon emisyonları hızla arttı Gemiler rotasını değiştirdi, karbon emisyonları hızla arttı

Yanan ağacın , tavşanın , geyiğin , ayının , tilkinin, kuzunun , kurdun milliyeti olmaz. Onlar özelde insana, genelde insanlığa hediye edilmiş tanrının varlıklarıdır. Bize her gün her dakika insan olduğumuzu hatırlatan kutsal emanetlerdir. Yanan ormanın içinde hayvanların çığlıklarını gösteren videoları seyredenleriniz olmuştur. O çığlıklar doğaya, hayvanlara karşı merhametten yoksun vicdanları ehlileştiren haykırışlar olacaktır umarım. 

 

Orman yangınlarını azaltmak , yangın anında erken önlemler almak, gerekli teçhizatı üretmek, onların bakım tutumunu yapıp kullanıma hazır tutmak , ehil, tecrübeli konuya vakıf insanları istihdam etmek nasıl gelecek nesillere yaşanabilir bir ülke bırakmak için gerekliyse doğaya ve yaşama ait ne varsa onu sevmenin olmazsa olmaz gerekliliğini genç zihinlere bilinç olarak yerleştirmek de bir o kadar gereklidir. İnsan sevdiğini ne yakar ne de yok eder.  

 

Sonuç olarak  insanın vicdanı ve sevgisi  doğayı yaşatacak , ormanları yeşertecek , tüm canlılara hayat verecek biricik kaynaktır. Bu kaynağın fiiliyatının imkanı da akıl ve bilimin ışığında ki eğitimle mümkündür.

UYK  

Kemal Murat Güler

Editör: Haber Merkezi