Okurlardan koster armatörü, işletmecisi, kiracısı veya brokeri olup da bölgesel felaketlere abone olduğunu düşünmeyen kaldı mı acaba? “Jeopolitik risk” diye bir şey varsa, koster erbabı bu mevhumun en antrenmanlısı oldu diyebiliriz. Evet… Malum Ukrayna’dan ve ülkemizi de ilgilendiren Suriye’den bahsediyorum ama peşinen belirteyim, Ukrayna’daki gerginliklerin yahut gerginlik potansiyeli taşıyan hareketlerin koster ticaretine ciddi bir etkisi olacağına işin en başında da inanmamıştım, halen de inanmıyorum. Neden?  Biliyorsunuz bu köşede hemen her şeyi mümkün mertebe analizle sunuyorum bu yüzden hemen kısa bir değerlendirme: Evvela Dinyeper Nehri’ni de ayrıntılı gösteren Ukrayna haritasını önüme açtım sonra bildiğim kadarıyla bu ülkenin çelik, kömür, buğday ve kimyasal gübre çıkan önemli fabrikalarına baktım. Ukrayna uzmanı olmaya gerek yok, herkes ülkenin Dinyeper Nehri tarafından bölünen doğu tarafının Rus etkisinde olduğunu biliyor. Bu bölgeler çelik, kimya, gübre ve tabii ki tarım bakımından çok önemli bölgeler. Çelik ve gübre neredeyse tamamen doğuda. Üretim, kömür ve çelik çıkışı bakımından zengin Yuzhnny, Illichevsk, Berdyansk ve Sivastopol limanları Dinyeper’in batısında kalsa da Sivastopol’ün Rus donanması için zaten önemli bir yer olduğunu ve Rus kökenlilerin Karadeniz kıyısında da hâkim olduğunu basından takip etmekteyiz. Yani demek oluyor ki, Rusya bu kaynaklara bu kadar yakın ve etnik olarak da bu topraklara bu kadar hakim iken, buradaki hammaddeden ve endüstriden yararlanan Ukrayna ekonomisi bir çatışma ile bu altyapıya onarılamaz hasar vermek istemeyecektir. Aynı şey Rusya için de geçerli. Öte yandan Avrupa Birliği Ukrayna’yı işte bu güçlü sanayi ve hammadde gücüyle almak isteyecektir ve o da bu karmaşayı diplomatik olarak halletmekten yana olacaktır. Bu arada en düz mantıkla ifade edersek, zaten IMF’nin neredeyse 20 milyar dolar yardıma onay verdiği, AB Merkez Bankası’nın bir kısmı hibe 15-16 milyar kredi açtığı bir ülkenin ekonomisini yeniden “döndürebilmesi” için limanlarını ve endüstrisini işler tutması gerekmektedir. Yani küresel güçlerin çok uçlarda ve mantık ötesi bir “ego” savaşına tutuşması haricinde mantık, bu işin savaş meydanında değil, “poker masasında” çözüleceğini söylüyor. Kimin elinin kuvvetli olduğuna siz karar verin. Suriye ise ne tuhaf bir rastlantıdır bilinmez, uluslararası kamuoyu Ukrayna ile meşgul olunca pek göze çarpmadı. Fakat gerek Türkiye gerekse İsrail ile gerginlikler ve dinmeyen iç olaylar hala Doğu Akdeniz’de bir risk unsuru. Tüm bu jeopolitik olumsuzluklara ve beklentileri bozan gelişmelere rağmen yine de Mart ayı boyunca navlunlar Aralık seviyelerine doğru yükselişe geçti. Bu da benim artık bölgede “olduğu kadar” istikrar beklentisinin yerleşmekte olduğunu gösteriyor. Dikkatimi çeken bir diğer enteresan nokta var onu da paylaşmak istiyorum: Biliyorsunuz son bir buçuk-iki senedir, BDT ülkelerinden Akdeniz’e pek çelik in(e)miyordu, bunda Arap Baharı sonrası etkisi olduğu gibi, Avrupa’daki kriz dolayısıyla üreticilerin ciddi fiyat düşürmesi ve BDT’nin pazarını zorlaması da rol oynamaktaydı. Şimdi ise hem avro para biriminin dolara karşı değer kazanması hem de Kuzey Afrika’nın biraz istikrar kazanıyor gibi olması sebebiyle Ukrayna ve Rusya’dan uzun mamül siparişleri görülmeye başlandı. Devamı olursa, bu iyi bir gelişme, çünkü çelik ticareti Karadeniz’de 2010-2011’de bugünküne kıyasla daha ciddi bir paya sahipti, sonraları denge biraz tahıla kaymıştı. Ramazan ayına kadar koster navlunlarının artma eğiliminde olacağını tahmin etmek zor olmayacaktır ve artık yavaş yavaş Haziran sonunda gelecek yeni tahıl rekoltelerini konuşmaya başlayacağız. İlk sinyaller olumlu ve geçen seneye yakın bir performansa işaret ediyor. Bölgede ne zaman ne olacağı belli olmaz, temkinli devam ediyorum. Buyurun dumanı üstünde örnek… Daha ben bu yazıyı yeni bitirirken Sarkozy yerine büyük umutlarla seçilen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, yerel seçimde ciddi bir darbe aldı ve tüm hükümet toptan istifa etti… ISTFIX’de Şubat sonunda düşen navlunlar Nisan başı itibariyle toparlandı. 2-4 bin DWT gemilerin bölge ortalaması olarak günlük gelirleri (TCE) tekrar 2.100 doları, 4-6 bin DWT gemilerin geliri de ortalama 3.200 doları aşmış bulunuyor. Daha büyük tonajda, 6-8 bin DWT gemiler günde 4.400, 10.000 dwtlik büyük kosterler ise 6.300 dolar civarına yeniden çıktılar. Engin Koçak [email protected]
Editör: TE Bilisim