Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ˮİki günü birbirine eşit kılmadan, Silahlı Kuvvetlerimizi daha da güçlendirmek için her gün yeni bir heyecanla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bölgesinde caydırıcılığa sahip bir Türkiye, bölgesinde barışın ve istikrarın da garantisi olacaktırˮ dedi.  Türkiyeʹnin de üretim ortağı olduğu ˮAtlasˮ isimli A400M stratejik ulaştırma uçağının Hava Kuvvetleri Komutanlığıʹna teslim töreni, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülʹün de katılımıyla 12ʹnci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığıʹnda yapıldı. Milli Savunma Bakanı Yılmaz, törendeki konuşmasında, A400M uçağının envantere girmesiyle Türk Hava Kuvvetleriʹnin önemli bir ihtiyacının karşılanacağını ifade ederek, projenin, tasarımından üretimine ve lojistik desteğine kadar Türk savunma sanayinin payı bulunan ilk uluslararası ortak proje olduğunu vurguladı. Atlas uçağının ardından teslim alınacak dokuz uçakla Hava Kuvvetleriʹne stratejik ulaştırma kabiliyeti kazandırılacağını belirten Yılmaz, ˮA400M uçağıyla daha büyük miktardaki yük en uzak bölgelere rahatça taşınabilecek, Silahlı Kuvvetlerimizin dünyanın her bölgesinde icra edeceği operasyonlara destek verilecek, gerektiğinde insani yardıma ihtiyacı olan ülkelere de en kısa sürede ulaşılabilecektirˮ ifadesini kullandı. ˮYurtta sulh cihanda sulhˮ ilkesiyle hareket eden Türkiyeʹnin, bölgesinde ve dünyada barış, huzur istediğine dikkati çeken Yılmaz, bunu sağlamanın yolunun da caydırıcı güce sahip olmaktan geçtiğini söyledi. Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı olan bir çok projenin hayata geçirildiğini kaydeden Yılmaz, ANKAʹnın da aralarında bulunduğu insansız hava araçlarının Türk semalarında uçtuğunu, ATAK helikopterinin tamamlandığını, HÜRKUŞ temel eğitim uçağının test uçuşlarının başarıyla sürdüğünü, GÖKTÜRK-2 uydusunun hizmet vermeye başladığını anlattı. Yılmaz, ˮSilahlı Kuvvetlerimizin genel maksat helikopter ihtiyacını karşılamak üzere TUSAŞʹın ana yükleniciliğinde Skorsky lisansı altında Türkiyeʹde helikopter üretimine ilişkin sözleşme şubat ayında imzalanmış ve beş yıl içerisinde Türkiyeʹde üretilen genel maksat helikopterler de Hava Kuvvetlerimizin envanterine girecektirˮ diye konuştu. ˮGeleceğin savaş uçağıˮ diye adlandırılan F35 müşterek taarruz uçağından ilk parti olarak ikisinin sipariş verilmesinin karara bağlandığını söyleyen Yılmaz, ˮİki günü birbirine eşit kılmadan, Silahlı Kuvvetlerimizi daha da güçlendirmek için her gün yeni bir heyecanla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bölgesinde caydırıcılığa sahip bir Türkiye, bölgesinde barışın ve istikrarın da garantisi olacaktırˮ değerlendirmesinde bulundu. Projede emeği geçenlere teşekkür eden Yılmaz, uçağın Hava Kuvvetlerine hayırlı olmasını diledi. -ˮUlaştırma yeteneği olmazsa olmazˮ Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk de törendeki konuşmasında, A400M uçağının katılımıyla Türk Hava Kuvvetleriʹnin önemli bir yetenekle daha donatıldığını ve stratejik ulaştırma özelliğine sahip olduğunu belirtti. Orgeneral Öztürk, ˮSilahlı kuvvetlerimizin, devletimizin ve gerektiğinde dost ve müttefik ülkelerin ihtiyacını karşılamak üzere daha fazla personeli, malzemeyi ve ekipmanı daha uzak mesafelere daha hızlı şekilde taşıyabileceğiz. Yüksek yük kapasitesine ve uzun bir menzile sahip olan Atlas uçağı, Türk Silahlı Kuvvetleri için önemli bir yetenek, ana karasına bağlı olmaksızın harekat icra edebilen büyük ve etkili hava gücünün bir gereği ve devletimiz için stratejik bir kabiliyettirˮ diye konuştu. Türk Hava Kuvvetleriʹnin, ˮen büyük havacıˮ olarak nitelediği, ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürkʹün eşsiz öngörüsüyle, havacılar için çizdiği yolda emin adımlarla yürüdüğünü vurgulayan Orgeneral Öztürk, ˮİstikbal göklerdedirˮ sözünden hareketle yükseklerin hedeflendiğini kaydetti. Bu kapsamda kısa bir süre önce mevcut muharip ve jet eğitim ve ulaştırma uçaklarının modernizasyonunun başlatıldığını, en modern simülatörlerle eğitimlerin sürdürüldüğünü ifade eden Öztürk, şubat ayında da ilk havadan ihbar kontrol uçağının envantere katıldığını anımsattı. Ulaştırma yeteneğini, silahlı kuvvetlerin ve devletin ˮolmazsa olmazˮı olarak niteleyen Orgeneral Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: ˮHava kuvvetlerimiz 100 yılı aşan tarihi boyunca ulaştırma kabiliyetini yüksek seviyede tutmaya büyük önem vermiştir. Kuruluşundan bu yana çeşitli ulaştırma uçaklarıyla son derece önemli görevler icra etmiştir. Kıbrıs Harekatı sırasında C47, C130 ve C160 uçaklarıyla adaya binlerce paraşütçü ve binlerce ton malzeme atılmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında yaşanan doğal afetlerin ardından ulaştırma yeteneğimiz, ülkemizin ve diğer milletlerin yaralarını sarmak için afet bölgelerine gerekli yardımları yetiştirmiştir. Van depremi, Pakistan, Şili ve Haiti depremleri sonrası tıbbi ve insani yardımlar ile Libyaʹdan vatandaşlarımızın ve diğer ülke vatandaşlarının tahliyesi ulaştırma yeteneğimiz ile gerçekleştirdiğimiz önemli görevlerden bir kısmıdır.ˮ -ˮHava gücünün yetenekleri güçlenecekˮ Hava Kuvvetleriʹnin, stratejik ulaştırma yeteneğine kavuşmak amacıyla A400M programıyla 1985 yıllarında ilgilenmeye başladığını, 1995ʹte son kararını vererek projeye dahil olduğunu anlatan Orgeneral Öztürk, Türkiyeʹnin programın altı ortağından biri olarak Fransaʹdan sonra uçağı teslim alan ikinci ülke olduğunun altını çizdi. ˮAtlas uçağı, bugünden itibaren ʹGöreve hazırʹ tekmili vererek envanterimizdeki ulaştırma uçakları saflarına katılacaktırˮ diyen Orgeneral Öztürk, uçağın TSKʹnın harekat çapını artıracağını ve dünyanın her yerindeki insani yardım, barışı destekleme, NATO ve BM görevlerine daha aktif katılımını sağlayacağını söyledi. Türk milletinin yardım elinin dünyanın her yerindeki dost ve müttefik ülkelere daha büyük etkinlikle ulaşacağını belirten Orgeneral Öztürk, ˮAtlas uçakları, sağlayacakları kabiliyetlerle hava gücümüzün menzil, elastikiyet, çeviklik ve çok yönlülük gibi temel yeteneklerini güçlendirecektirˮ dedi. TSKʹnın hareket seçeneklerinin de bu uçaklar sayesinde artacağına işaret eden Orgeneral Öztürk, 10 A400m uçağının 2018 yılına kadar envantere alınacağını, C160 uçaklarının da peyderpey servis çıkarılacağını bildirdi. Milli sanayinin desteğiyle C130 uçaklarının da modernize edildiğini anımsatan Orgeneral Öztürk, stratejik ulaştırma uçaklarının gerek resmi gerekse özel sektörün uzun ve özverili çalışmalarıyla gerçekleştiğini belirterek, süreçte emeği olanlara teşekkür etti. -Projede 500 Türk mühendis görev yaptı Türkiyeʹnin ilk stratejik ulaştırma uçağı olan A400M, Türk mühendislerinin tasarım ve imalatına katıldığı ilk uluslararası uçak projesi. Son hava teknolojileriyle üretilen uçak, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı 221ʹinci filoda görev yapacak. Türk Hava Kuvvetleri, proje kapsamında, 2013 yılında bir, 2014 yılında bir, 2015ʹten 2018ʹe kadar da her yıl iki uçak teslim alacak. 2018ʹde son uçak yani 10ʹuncu A400M Türkiyeʹye teslim edilecek. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞʹnin (TUSAŞ) aktif olarak yer aldığı projede, yaklaşık 500 Türk mühendis görev yaptı. İmalatta yaklaşık 1,5 milyar avroluk üretim gerçekleştirecek olan TUSAŞ, satılacak uçaklardan da ayrıca pay alacak. -A400Mʹin özellikleri 45 metre uzunluğundaki uçak, 43 metre kanat açıklığına ve 15 metre yüksekliğe sahip. 340 metreküp kargo hacmi olan A400Mʹin 37 ton malzeme taşıma kapasitesi bulunuyor. Uçak, 37 ton yükle 3 bin kilometre mesafeye, 10 ton yükle 9 bin kilometre mesafeye kadar uçabiliyor. 50 ton yakıt alabilen uçak, havada yakıt ikmali yapılmasıyla birlikte sınırsız menzile uçabiliyor. Cougar ve Skorsky tipi helikopterler, zırhlı araçlar, 32 tonu geçmeyen hafif tanklar bu uçakla taşınabiliyor. Altay tankı, 6 landrover cip, 2 orta boy kargo kamyonu, 3 ZPT ve 2 Atak helikopteri, üzerinde araç, cihaz, malzeme yüklü halde tırlar ve gemi konteynerleri bu uçakla yüksek hızda görev yerlerine ulaştırılabiliyor. Uçaktaki her şey otomatik. Kendi kendine uçabilen, inebilen A400M, yine kendi frenlemesini yapıp durabiliyor. Üstün koruma özelliğine sahip uçak, radar veya ısı güdümlü füzelere karşı ısı ve metal parçacıkları yayarak, kendini koruyabiliyor. -Hızı saate 800 kilometre A400Mʹin seyir yüksekliği 13 bin metrede, maksimum hızı saatte 800 kilometre. 4 motorlu olan A400M nakliye uçağı, toprak pistlere de inip kalkabiliyor. Her biri 11 bin beygir gücünde 4 adet turboprop motor, uçağa jet performansı sağlıyor. İstanbulʹdan kalkıp yakıt ikmali yapmaksızın ABD kıtasına gidebilen uçağın kabini 17 metre uzunluğunda. Uçak, gerektiğinde 66 sedye ve 25 sağlık personeli ile kısa sürede ˮuçan hastaneˮ haline de getirilebiliyor. 7deniz
Editör: TE Bilisim