Üzerinden bir yıl geçen yeni kural uygulamasına geçişin pürüzsüz olduğu tespit edildi ve  bu da tüm paydaşların hazırlıklarını son derece etkin yaptığının göstergesi oldu.

 

MARPOL Sözleşmesinde öngörülen “IMO 2020” olarak adlandırılan düzenlemeye göre, gemilerin akaryakıtlarının sülfür içeriğinin üst sınırı 3,5’dan 0,5’e düşürüldü.  Bunun da gemilerden kaynaklanan kükürt oksit miktarını önemli ölçüde azalttığı görülmekte.

 

 “2020 yılı boyunca, “IMO Global Integrated Shipping Information System (GISIS)”ten  0,50 uyumlu yakıt bulunamadığına dair yalnızca 55 vaka rapor edilmiştir bilgisini verdi IMO’nun Hava Kirliliği ve Enerji Verimliliği Başkanı Roel Hoenders (aşağıdaki FONAR raporları bölümündeki linkte detayları bulunmaktadır).

 

 Geçen yıl 60.000’den fazla geminin dünya okyanuslarında taşımacılık yaptığı göz önüne alındığında, uygun yakıt elde etmekte güçlük çeken gemilerin oldukça düşük bir yüzdede olduğu görülmektedir.  2019 yılı ve öncesinde tüm paydaşların büyük bir hazırlık yaptığı ve göstergelerin düşük kükürtlü akaryakıt tedarikinde önemli bir sorun olmadığı yönünde olmaktadır.

 

 COVID-19 salgını sırasında bile, yük taşıyan gemiler dünya çapında temel gıda ve ilaçlar da dahil olmak üzere mal teslim etmeye devam etti, IMO 2020’nin tanıtılması ve uygulanması ticarette herhangi bir kesintiye neden olmadığını göstermektedir.

 

 MARPOL Sözleşmesi kapsamında kükürt sınırı gerekliliğini karşılamanın alternatif bir yolu

 

 Uyumlu yakıtlar arasında VLSFO ve MGO bulunmaktadır.  Bazı gemiler, aynı zamanda “scrubber” olarak da bilinen egzoz gazı temizleme sistemleri kurarak hava kirleticilerini sınırlamaktadır.  Bu, MARPOL Sözleşmesi kapsamında kükürt sınırı gerekliliğini karşılamanın alternatif bir yolu olarak kabul edilmektedir.  2.350’den fazla sistem resmi olarak IMO’ya bayrak Devletleri  tarafından onaylanmış “eşdeğer yöntem” olarak bildirilmiştir.

 

 Gemiler, sıvılaştırılmış doğal gaz veya biyoyakıtlar gibi düşük veya sıfır sülfür içerebilen farklı yakıtları kullanabilen makinelere de sahip olabilirler.

 

 Dünya çapında ticaret yapan gemilerin çoğu, ağır akaryakıt (HFO) kullanmaktan VLSFO kullanmaya geçmiştir.  Genel olarak IMO kılavuzuna ve ISO standartlarına uygun olarak yeni limiti karşılamak için rafineriler tarafından üretilen yeni akaryakıt karışımlarıdır bu yakıt.

 

 Yeni gereksinimlerden önce yeni yakıt karışımları ile ilgili IMO tarafından yayınlanan kılavuzda riskleri azaltabilmek adına VLSFO’ya geçmenin etkilerini, risklerin değerlendirilmesi ve yönetilmesi ve potansiyel güvenlik risklerinin vurgulanmasına değinildi.

 

2020’den 2021’ye kadar VLSFO ile bağlantılı herhangi bir güvenlik sorunu raporu IMO’ya gelmedi.

Buna rağmen, 2020 yılında bir IMO yazışma grubu akaryakıt güvenlik sorunlarını ve zorunlu gereksinimlere duyulan ihtiyaçla sağlanan akaryakıtın gerekli standartlarla ve kaliteyi karşılamasını sağlamayı ele aldı.

 

IMO’nun (MSC) Deniz Güvenliği Komitesi’nin Mayıs 2021’de MSC 103’ün bir sonraki oturumunda tartışılacak olup grubun raporuna (MSC 102/6) IMODOCS’tan ulaşabilirsiniz.

 

22-26 Mart 2021 arasında online yapılması planlanan Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Alt Komitesi’nin sekizinci oturumunda (PPR 8)siyah karbon emisyonları üzerindeki etkisi dahil VLSFO yakıt kalitesi sorunları ayrıca ele alınacaktır.

 

Akaryakıt kalite ihtiyaçları

 

Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme Ek VI’nın 18. kuralı (MARPOL) akaryakıt kalitesini düzenleyen hükümdür.    Uluslararası Denizde Can Güvenliği (SOLAS) Regülasyonu ise yakıtların parlama noktasına ilişkin bilgileri kapsamaktadır. 

Covid salgını konteyner pazarındaki 24,6 milyon TEU'luk büyümeyi sildi Covid salgını konteyner pazarındaki 24,6 milyon TEU'luk büyümeyi sildi

 

MARPOL Ek VI ve SOLAS’taki gereksinimler dışında VLSFO, ISO standardı 8217 ile ISO PAS 23263 standartlarına da uygun olmalıdır.

 

FONAR Raporları


FONAR raporlarına, IMO’s Global Integrated Shipping Information System (GISIS)’den ulaşabilirsiniz.

 

7DENİZ

 

Editör: Haber Merkezi