İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Eylül ayı toplantısı hem fiziki katılım ve hem de video konferans yöntemiyle gerçekleşti. Toplantıda Balıkçılık Komitesi Başkanı Murat Kul, 1 Eylül’de başlayan balıkçılık sezonu ile balıkçılık ve su ürünleri faaliyetleri konusunda bir sunum yaptı. Türkiye’de balıkçılığın genellikle Karadeniz, Ege Denizi, Akdeniz, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı’nın 2-3 millik alanında yapıldığını belirten Kul, birçok alanda olduğu gibi balıkçılık sektöründe de maliyetlerin arttığını kaydetti.

 

Türkiye, büyük bir potansiyele sahip

 

Türkiye, dünyadaki konumu nedeniyle yeterlik düzeyinde bir potansiyele sahip olduğunu belirten Kul, “Kıyı kesimlerimiz, Hopa’dan tutun Samandağ’a kadar 8 bin 333 kilometredir ve denizci bir ülkenindir. Sayısal olarak Türkiye’de 17-18 bin tekne var. Ama bunların çoğu küçük ölçeklidir. Yüzde 90’da endüstriyel dediğimiz teknelerdir… Yabancı ülkelerde ise toplamda 100 adet balıkçı teknemiz bulunuyor. Özellikle Moritanya’da avcılık yapan arkadaşlarımız 12 ay boyunca devam ediyor” dedi.

 

Balıkçılık sektörü 1,5 milyon kişiye iş ve aş sağlıyor

 

Balıkçılık sektörünün, saç, ahşap tekne yapan tersaneler, gırgır ağları, yüzdürücü, balık ağı, naylon halat, balık yemi sanayi, soğuk muhafaza, nakliye ve pazarlama perakendecileri ile ihracatçılarıyla entegre olmuş bir sektör olduğuna işaret eden Kul, “Yani sadece balıkçı teknesi olarak düşünmeyelim. Hepsi birbirini ilgilendiren alanlar. Sektör olarak sanayi kolları nedeniyle 200 bin kendisi ve denizlerde çalışanları 250 bin kişiye iş sağlayan, ülkemizin aile yapısını da göz önünde bulundurursak 1,5 milyon kişiye iş ve aş sağlayan bir sektör” dedi.

Türk P&I Sigorta İstanbul Finans Merkezi’nde yerini aldı Türk P&I Sigorta İstanbul Finans Merkezi’nde yerini aldı

 

Balıkçılar denizlere gereken özeni gösteriyor

 

Türkiye’de balıkçılık sezonunun 1 Eylül’de başladığını ve 15 Nisan’a kadar devam ettiğini belirten Kul, “Bundan sonra avlanma yasakları başlar. Biz balıkçılar olarak bu süre zarfında denizlerimize gereken özeni göstermeyi ve korumacı olmayı 4,5 ay boyunca hiçbir kazanç sağlamadan gösteriyoruz. Biz bu fabrikaları kapatır ve hiçbir iş yapmayız. Hiçbir ticari kazanç göstermeyerek yeni sezonu bekleriz” diye konuştu.

 

Deniz ürünlerinin azalmasının birçok nedeni var

 

Balıkçılar olarak deniz ürünlerinin azalma nedenlerini hep gündemde tuttuklarını aktaran Kul, “Hep tartışıyoruz neler yapabiliriz diye. Bu konuda sadece balıkçılık suçlanıyor özellikle medyada. Çevresel etkenler var. Yasadışı avcılık yapanlar var ve önüne geçemiyoruz. Belki tekne sayılarındaki artış, kendimizde hatalar yapabiliyoruz. Bilinçsiz avlanma, küresel ısınma, iklim şartları, müsilaj bunların hepsi neden oluyor. Islah edilmeyen derelerin atıkları, demirleme alanlarının etkinlikleri, balıkların göç yollarına etkisi var. Belediyelerin arıtma tesislerinin yetersiz olması gibi birçok neden bulunuyor. Kaçak veya yasadışı avcılıkla mücadele ediliyor. Gırgır ve yasal şekilde çalışan trol avcılarımıza yönelik son zamanlarda yürütülen olumsuz kampanyalar var. Söz konusu kampanyalar kapsamında ülkemiz insanına her türlü iletişim ve medya kanalları üzerinden yanlış bilgiler veriliyor. Bu da balıkçılık sektörünü derinden etkiliyor. Sektörün tamamen dışındaki bir takım kişiler veya kaynağı belirsiz dahili ve harici çıkar grupları tarafından mesnetsiz herhangi bir bilimsel araştırma ve analize dayanmayan görüşler, sektörü çok büyük sıkıntıya sokuyor. Küçük balıkların korunması için büyük balıkların avcılığının sınırlandırılması gibi bir yorum yapılmasını yanlış buluyoruz. Sonuçta ülkemizde büyük balıkçı olarak ifade edilebilecek 30-40 kişi çalışıyor. Satış miktarını ele alırsak küçük ölçekli işletme sınıfına giriyor” şeklinde konuştu.

 

Türkiye, balık üretiminde söz sahibi olmalı

 

Balıkçıların birçok sıkıntı yaşadığına dikkat çeken Kul, şunları söyledi; “Acil olarak bir balıkçılık politikasına ihtiyaç var. İçinde balıkçıların, bilim insanlarının ve bakanlığın olduğu. Daha önceki yıllarda Ulaştırma Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile karşı karşıya kalıyorduk. Şimdi buna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da eklendi. İçişleri Bakanlığı eklendi ve 4-5 bakanlıkla muhatap olmaya başladık. Türkiye, İspanya dışında Akdeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerden daha fazla balık üretmekte ve bu konuda söz sahibi olması gereken ülkedir. Balıkçılığa daha çok önem vermeliyiz.”

 

7DENİZ

 

Editör: Haber Merkezi