İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Ağustos Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, konuşmasına yangın felaketinde mağdur olanlara geçmiş olsun dilekleriyle başladı. Yaşanan bu yangın afetinin üzüntüsü içinde olduklarını belirten Kıran, “Türkiye’miz güçlüdür. Yitirdiğimiz canlar dışında kısa süre içerisinde kayıpları telafi edeceğimize inancım tamdır. DTO olarak her zaman olduğu gibi üzerimize düşeni yapacağımızı, yangınlar sebebiyle zarar gören bölgelerin tekrar ağaçlandırılması başta olmak üzere devletimizin başlatacağı kampanyalara elimizden gelen desteği vereceğimizi belirtmek isterim” dedi.

 

Covid-19’da artan vaka sayıları ile ilgili değerlendirmede bulunan Kıran, salgına karşı en etkili korunmanın tek yolunun aşı olmaktan geçtiğini ve okulların açılmasına kadar aşı olma oranlarının artmasının büyük önem taşıdığını belirterek, “Ya aşılanmayı hızlandırıp salgını yavaşlatacağız ya da salgında dördüncü dalga tehlikesi nedeniyle sonbahar aylarında yine hiç arzu etmediğimiz kararlarla karşılaşacağız” dedi.

 

 

Aşılama ekonomik aktivite üzerinde olumlu etki gösteriyor

 

Pandemi belirsizliklerine rağmen küresel ekonomide büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revize edilmeye devam ettiğini belirten Kıran, son yayınlanan küresel ekonomik görünüm raporuna göre; 2021 yılı büyüme tahmini yüzde 5,8’den yüzde 6’ya revize edildiğini belirterek şöyle devam etti: “Gelişmiş ülkelerin büyüme tahmini yüzde 5.1’den yüzde 5.6 olarak revize edilirken, gelişmekte olan ülkelere ilişkin tahminler yüzde 6.7’den yüzde 6.3’e yani aşağı yönlü revize edildi. Bunun temel nedenini de başta Hindistan olmak üzere pandemiye ilişkin olumsuz gelişmeler oluşturuyor. Bu çerçevede küresel ekonomide büyüme farklarını yaratan ana faktörlerden birisi aşılama konusundaki eşitsiz dağılım görünüyor. Büyümenin güçlü, beklendiği, gelişmiş ülkelerde aşılama oranı 2 dozda yüzde 40’ları aşarken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 11, az gelişmiş ülkelerde ise yüzde 1 civarında seyrediyor. Ülkemizde bu oran yüzde 30’lara yakın ve gelişmekte olan ülke ortalamalarının oldukça üzerinde ancak yeterli değil. Aşılamanın ekonomik aktivite üzerinde olumlu etki gösterdiğini hep birlikte izliyoruz.”

 

‘Büyüme konusunda güçlü bir seyir içindeyiz’

 

Büyüme ve sermaye hareketleri açısından negatif etkileri olabilecek gelişmeler yaşandığını dile getiren Kıran, “Haziran-Temmuz ayına ilişkin yurt içinden gelen veriler bu yıl büyüme konusunda oldukça güçlü bir seyir içinde olduğumuza işaret ediyor. Ekonominin açılması ve aşılamanın güçlü seyri ile turizm ve ilgili sektörlerde canlanma, imalat sanayi ürünlerine yönelik talebi de olumlu etkiliyor. Küresel ekonomide büyümenin güçlenmesi de imalat sanayi ürünlerine olan talebi artırmaya devam ediyor. Yılın tamamında büyümenin yüzde 8 üzerine çıkma olasılığı yüksek. Diğer taraftan ekonomideki en önemli sorun enflasyonda devam ediyor” diye konuştu.

 

 

Konteyner piyasaları yukarı hareket etmeye devam ediyor

 

2021 yılında küresel deniz ticaret hacminin 2019 yılı seviyesinin üzerine çıkacağı beklentilerinin devam ettiğini aktaran Kıran, “Konteyner piyasaları talep artışının etkisiyle yukarı yönlü hareket etmeye devam ederken, 2020 yılında yüzde 1. 2 oranında azalan konteyner ticaretinin LT bazında 2021’de yüzde 6.2 oranında artması bekleniyor. Türkiye'nin toplam ihracat hacmi 2021 yılının ocak-haziran döneminde 104. 94 milyar dolar olurken, limanlarımız da elleçlenen yük miktarı 2021 yılının ilk yarısında 255 milyon 902 bin ton oldu. Böylelikle ocak-haziran 2021 döneminde önceki yılın aynı dönemine kıyasla elleçlenen yük miktarı yüzde 5.1 arttı” ifadelerini kullandı.

 

Turizm Teşvik Kanunu’nda deniz turizm sektörünü ilgilendiren maddeler neler?

 

Konuşmasına geçtiğimiz ay 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’nun kabul edilip yürürlüğe girmesiyle ilgili devam eden Kıran, kanunda yer alan deniz turizmini sektörünü ilgili maddelerden bahsederek şunları söyledi: “Deniz turizmi araçları tanımına iç sularda faaliyet gösteren deniz turizmi araçları da eklenerek, denizde ve iç sularda ticari faaliyet gösterecek tüm deniz turizmi araçlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgelendirme zorunluluğu getirildi. Turizm sektöründe belirli bir standardın getirilmesi, turizm tesislerinin düzenli denetiminin sağlanması ve kontrol altına alınması için konaklama tesislerinin, deniz turizmi tesislerinin ve plaj işletmelerinin, turizm işletmesi belgesi almaları zorunluluğu getirildi. Bu doğrultuda kruvaziyer liman, yat limanı, çekek yeri, rıhtım ve iskele gibi deniz turizmi tesisleri işletmelerinin Turizm Bakanlığı’ndan Turizm İşletme Belgesi alma zorunluluğu getirilmekte; bu belgenin alınmaması halinde para cezası yaptırımı öngörülmektedir. Mevcut durumda Turizm Bakanlığı'ndan belgesiz olarak faaliyet gösteren deniz turizmi tesislerine belge almaları için 3 yıllık süre tanınıyor. İstanbul’da faaliyet gösteren ve ilgili idareler tarafından yolcu taşımacılığı yapmak üzere yetkilendirilen deniz araçlarını Turizm Bakanlığı’ndan belge düzenlenmek suretiyle turistik gezi amaçlı kullanılabilmesi, yolcu transferi yapabilmesi bu kanunla sağlandı. Turizm Bakanlığınca ülke turizmine ve tanıtımına katkı sağladığı değerlendirilen 39 metre üzerinde olan yabancı bayraklı yatların Türk karasularında faaliyet göstermelerine 2019 yılında verilen aradan sonra tekrar imkan sağlandı. İstanbul Havalimanı'na gelen yabancı uyruklu gemi insanlarının karşılanmasıyla ilgili yaşanan sorun yaptığımız görüşmeler neticesinde çözümlendi.”

 

 

DEHUKAM, ülkemiz adına atılmış stratejik bir adım

 

İMEAK DTO’nun geçtiğimiz günlerde Ankara Üniversitesi (AÜ) Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) Yönetim ve Danışma Kurulu Toplantısı’nın gerçekleştirildiğini belirten Kıran, “DEHUKAM, deniz hukuku ve siyaseti alanında bilimsel araştırmalar yapmak, bu alanda araştırmacı insan gücü kapasitesinin güçlendirilmesi ve istihdamı için araştırmacı insan gücü yetiştirme programları uygulamak, ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirilecek akademik faaliyetlerle farkındalığı arttırmak suretiyle Türk deniz hukuku politikalarının oluşturulmasına katkı sağlamak ve bunların uluslararası farkındalığını artırmak maksadıyla faaliyet yürütüyor. DEHUKAM’ın ülkemiz adına atılmış stratejik bir adım olduğunu görüyoruz. Merkezin ülkemizin bugün Doğu Akdeniz ve Kıbrıs başta olmak üzere denizcilik alanında karşılaştığı sorunları hukuki boyutlu konularında çok değerli çalışmalara imza atacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

 

Yangın bölgesinde elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz

 

Toplantının sonunda yeniden söz alan Başkan Tamer Kıran, yaşanan yangın felaketine ilişken değerlendirmede bulundu. Yangının başından bu yana bölgedeki meclis üyeleri ve şube başkanlarıyla temas halinde olduklarını belirten Kıran, hem oda merkezinden hem de sahada çalışmaların içinde yer alarak insanlara fayda sağlamaya çalıştıklarını belirtti. İMEAK DTO’nun her alanda faaliyet göstermesinden dolayı bu konuda beklentilerin yükselmesinden memnun olduğunu dile getiren Kıran, “Bu memnuniyeti verici. Demek ki bir şeyler yapmışız, başarmışız ki insanlar daha fazlasını yapabileceğimizi bekliyor. Yangının birinci dakikasından itibaren dün gece de dahil 25 tane teknemiz 12’si Akyaka’da, 15’i de Bodrum’da destek veriyor. 50 kişiyi tahliye ettiler. Maalesef sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz bu olana bitene üzülüyoruz. Ancak bu günleri bu sıkıntılı zamanları aşabilmemiz için birbirimize destek vermeli ve cesaretlendirmeliyiz. Biz sektör olarak kurumlarımızla elimizde gelenin en fazlasını yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Bu olayın asıl önemli kısmı yangın söndürüldükten sonra ortaya çıkacak. O zaman da Deniz Ticaret Odası olarak bütün imkanlarımızla yer alacağız” dedi.

 

7DENİZ - ÖZEL 

 

IMO Genel Sekreteri: Denizcilere yönelik haksız muamele arttı IMO Genel Sekreteri: Denizcilere yönelik haksız muamele arttı

Editör: Haber Merkezi