Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) tek taraflı doğalgaz aramalarına başlamasının ardından, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Doğu Akdeniz’de başlattığı doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları başta GKRY ve Yunanistan olmak üzere birçok ülkeyi rahatsız etti. Türk gemilerinin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle Avrupa Birliği Türkiye’ye karşı bir dizi yaptırım kararı alırken, adada yaşayan Kıbrıs Türkleri ise Fatih ve Yavuz sondaj gemilerinin çalışmalarından memnun olduklarını belirtiyor.

 

Kıbrıs'ın Karpaz Burnu açıklarında çalışmalarını sürdüren ve uzaktan görüntülenen Yavuz sondaj gemisi, Dipkarpaz yakınlarında Kıbrıs'ın Altın Kumsal bölgesinin yaklaşık 8 deniz mili açığında çalışmalarını sürdürüyor.

 

Bölge halkı çalışmaları memnuniyetle karşılarken Rum tarafının dayatma politikalarına da sert tepki gösteriyor. Kıbrıslı Türkler Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülkenin KKTC’nin egemenlik haklarını yok sayan açıklama ve yaptırım söylemlerini haksız bulurken bu girişimleri de ikiyüzlülük olarak değerlendiriyor.

 

'Türkiye'ye desteğinden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz'

 

Kaplıca köyü sakini ve aynı zamanda bölge milletvekili olan Mesut Genç, Yavuz sondaj gemisinin, Kıbrıs Türklerinin halklarının korunması adına ada etrafında yaptığı çalışmaların gurur verici olduğunu söyledi. KKTC Milletvekili Genç ''Güney Kıbrıs Rum kesiminin yıllardan beridir tek taraflı olarak atmış olduğu adımlarda Kıbrıs Türkünü yok sayması kabul edilemez bir durumdur” diyerek, Doğu Akdeniz’deki hakların korunması adına Türkiye ve KKTC tarafından atılan adımların önemini vurguladı. KKTC’nin artık eskisinden daha farklı bir politika izleyerek Türkiye’nin de yardımı ile haklarını daha aktif savunacağını dile getiren Genç “Anavatan Türkiye’nin bize vermiş olduğu destekten ötürü kendilerine şükranlarımızı sunarız. Bundan sonraki süreçte de Güney Rum Kesimi ne adım atarsa, biz de aynı şekilde haklarımızı savunmak adına hiç çekinmeden aynı adımları atacağız” dedi.

 

 

'Türkiye varsa biz bu adada varız'

 

İskele’ye bağlı Sipahi köyü sakinlerinden Yusuf Özkılıç ise "Türkiye'nin gemileri bölgede sondaj yapıyor ve arkasında onları koruyan askerimiz var, devletimiz var. Onun için vatandaş huzurludur, vatandaşta herhangi bir sıkıntı görmüyorum şu anda ben. Herhangi bir tehlikeden savaştan korkusu yoktur KKTC’nin çünkü KKTC savaşa alışkın bir bölgededir. Kolay kolay pes demez, 74 öncesinde pes demedi şu anda hiç demez. Arkasında da Türkiye Cumhuriyeti var. 80 milyon, o bize yetiyor” dedi. KKTC'de Türkiye'nin varlığını istemeyen bazı kesimler olduğunu dile getiren Özkılıç, “Türkiye varsa biz burada varız. Asla ve asla olamayız yoksa. Eğer Türkiye Cumhuriyeti başımızda, arkamızda olmazsa bizim burada en çok yaşayacağımız 5 saattir. O da dağlara kaçıp da saklanan 5 saat yaşar” diyerek ancak Türkiye’nin adada var olması halinde Kıbrıs Türklerinin de adadaki varlığını sürdürebileceğini söyledi.

 

Kıbrıs'ın kalıcı olarak bölünmesi hızlandırılıyor

Çanakkale Boğazı'nda karaya oturan tekne kurtarıldı Çanakkale Boğazı'nda karaya oturan tekne kurtarıldı

 

Yeni Erenköy sakini Özer Öykün ise “Rumların bütün Kıbrıs’ı idare edecek hakları yoktur. Ne geçmiş Anayasa’da var ne de şimdi kurulacaksa yeni Anayasa’da olabilir” diyerek GKRY’nin tutumuna tepki gösterdi. Kıbrıslı Rumların “Tüm Kıbrıs benimdir ve istediğimi yapacağım, ileride siz de benim ‘ikinci sınıf’ vatandaşım olacaksınız” zihniyetiyle hareket etmesini büyük bir yanılgı olarak tanımlayan Öykün, Rumların bu tutumunun Kıbrıs’ın kalıcı olarak bölünmesini hızlandırdığını söyledi.

 

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi