Türkiye, İran ile arasında her geçen gün bir kriz haline gelen akaryakıt farkı ve geçiş ücreti gerginliği için alternatif çözüm yolları aranıyor.  Aradaki haksız rekabete dikkat çeken Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener gerçekleşen basın toplantısında süreç ile ilgili olarak İran’a alternatif olarak Hazar’da bir Ro-Ro’lardan oluşan bir deniz otoyolu yapmalıyız” dedi. Son haftalarda İran ile “akaryakıt fiyat farkı” ile ilgili krizin giderek büyümesi üzerine Türkiye sorunu yine Ro-Ro ile çözmeyi hedefliyor. Bilindiği gibi bu yılın başında transit geçiş konusunda Bulgaristan ile kriz yaşanmıştı. O krizde UN Ro-Ro Avrupa’ya olan Ro-Ro seferlerini artırmıştı ve Bulgaristan krizi Türkiye’nin lehine çözülmüştü. Yine önceki yıllarda Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye, Mersin – Port Said (Mısır) ve İskenderun-Hayfa (İsrail) arasında Ro-Ro seferleri düzenlemeye başlamıştı. Bu kez de İran ile Türkiye arasında İran’ın yıllardır Türk TIR’larından ‘akaryakıt fiyat farkı’ adı altında aldığı geçiş ücretleriyle ilgili krizin çözülmesi için bir Ro-Ro oluşturmayı hedefliyor.  Amaç özellikle Türki Cumhuriyetlere yönelik taşımalarda İran’a alternatif olarak Hazar’da bir Ro-Ro’lardan oluşan bir deniz otoyolu yapmak. Konuyla ilgili bir UND merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener şunları söyledi: “Yaşanan bu süreçte iki önemli görüşme gerçekleştirdik.  Bunlardan ilki Azeri bir yatırımcı ile idi. Azeri yatırımcının netleşmesiyle birlikte şu Hazar Denizi’nde yapılacak yatırım şu an sadece tren vagonu taşımaya yönelik olan Ro-Ro’ların yenilenmesini kapsıyor. Yatırım kapsamında 200 TIR kapasiteli Ro-Ro’ların alınması planlanıyor. Türk tarafı şimdiden Gürcistan, Azerbaycan ve Türkmenistan’a İran’dan kayabilecek TIR trafiği konusunda bilgilendirme yapmış durumda. Şu anda oradan yılda geçen araç sayısı sadece yılda 3 bin…” ÇETİN NUHOĞLU, İRANLI DERNEK BAŞKANINA TERAZİ VERDİ Fatih Şener, gerginliğin giderilmesi için iki ülkenin nakliyeciler birliği yetkililerinin bir araya geldiğini belirterek, şöyle devam etti: “İki ülkenin nakliyeciler birliği yetkilileri 20 yıldır uygulanan bu ücretleri konuşmak üzere İran tarafından gelen davet üzerine UND merkezinde bir araya geldi. Dernek Başkanımız Çetin Nuhoğlu İranlı muhataplarına İran’da gördükleri haksız uygulamaları detaylı bir şekilde anlatarak İranlı dernek başkanına eşit şartlarda çalışmayı sembolize eden bir terazi hediye etti. Yapılan görüşmede iki dernek başkanı; her iki ülke nakliyecisi eşit şartlarda çalışmalıdır, her ne adla olursa olsa devlet para almamalı, sonuçta devlete giden bu para nakliyecinin ve ihracatçının cebinden çıkıyor. Görüşünde uzlaşmış İran heyeti UND taleplerini İranlı yetkililere ileteceğini belirterek toplantıdan ayrıldı.” İRAN YÜZ MİLYONLARCA DOLAR HAKSIZ KAZANÇ SAĞLIYOR İran Yol ve Şehir Planlama Bakan Yardımcısı Davud Keşaverziyan’ın, bu hafta içinde yaptığı  “Misilleme Hakkımızı Saklı Tutuyoruz” şeklindeki açıklamasına da tepki gösteren Fatih Şener, şunları söyledi: “Sayın Bakan 20 yıl öncede kalan bir anlaşmaya dayanarak konuşuyor. O anlaşmadan 7 yıl sonra, 2001 yılında iki ülke Ekonomi Bakanları tarafından imzalanan KEK (Karma Ekonomik Komisyonu) Protokolünde, sadece yakıt alması halinde fiyat farkı alınabileceği hükmü açıkça olmasına rağmen, yakıt alınsa da alınmasa da Türk araçlarından İran’da fark ücreti alınıyor. Kaldı ki; referans alınan 1994 tarihli anlaşmada dikkate alındığında bile ikili taşımalar yer almasa da, bu taşımalardan ücret alarak, anlaşmayı hükümsüz hale getirip yüz milyonlarca dolar haksız kazanç sağlayan yine İran Hükümetidir. Türk araçlarına ‘Siz ülkenizde bu fiyatı ödemeye alışıksınız, İran’a geldiğinizde de aynı parayı ödeyeceksiniz’ demek, hiçbir uluslararası kurala uymaz, eskide kalmıştır. Bu yolla İran araçları lehine haksız rekabet avantajı sağlanmasını kabul etmiyoruz. İranlı Bakan Yardımcısının hala ‘Misilleme Hakkımızı Saklı Tutuyoruz’ ifadesi gerçeklerden uzaktır. İran şu anda her türlü misillemeyi fazlasıyla yapmış durumdadır.”  7DENİZ
Editör: TE Bilisim