Römorkör ve tanker gibi ticari gemi inşa sektörüne yönelik çözümleriyle denizlerde bayrak gösteren Dearsan Tersanesi, faaliyetlerine başladığı 1980 yılından bu yana pek çok önemli projeye imza attı.

Ticari alandaki başarısını askeri gemi inşa alanına da taşıyan Dearsan, modern alt yapısı, tecrübeli ve dinamik insan kaynaklarıyla, askeri standartlarda inşa edilen gemileri Türk Deniz Kuvvetlerine teslim etmekle beraber, Türkiye tarihinin ilk askeri gemi ihracatını gerçekleştiren tersane konumunda. Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın yerli gemi inşa sanayisinin desteklenmesi ve ihtiyaçların milli imkanlarla özel sektör tersanelerince karşılanması hedefleri doğrultusunda 2007 yılında düzenlediği ihale sonucunda, Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarına yönelik 16 geminin inşasıyla ilgili projeye başlandığını belirten Askeri Projeler Koordinatörü Taner Akkaya, bugüne kadar ilk dokuz geminin teslimi gerçekleştirdiklerini ve her üç ayda bir teslim edilecek diğer 7 gemi ile birlikte proje teslimat takviminde planlanandan önce 2014 yılı sonunda tamamlanacağını kaydetti.

Tam donanımlı botlar üretiliyor

Tuzla Sınıfı Karakol Botları'nın ülkemiz denizlerinde kendisine verilecek görevleri en etkin biçimde yerine getirecek silah sistemleri ve donanıma sahip olarak inşa edilmekte olduğunu ifade eden Taner Akkaya,'56 metre boyunda ve 400 ton ağırlığındaki gemide konuşlu yerli üretim ve modern silah sistemleri hava, su üstü ve denizaltı tehditlerini tespit ederek bertaraf etmek üzere tasarlandı. Top atış kontrol sistemi, Stabilize makinelik tüfek platformu, elektrooptik izleme ve takip sistemi, denizaltı savunma harbi roket ve launcher'ı gibi tümü yurt içi kurumlar tarafından geliştirilmiş cihazlar kullanıldı. Söz konusu sistemler gemiye monte edildikten sonra deniz şartlarında test edilerek bu fonksiyonlarını tam olarak yerine getirip getirmedikleri test ediliyor' şeklinde konuştu.

Denize dayanıklı botlar Taner Akkaya, 'Tuzla Sınıfı Karakol Botları, yapılan testlerde ve hizmete giren gemilerde görülmüştür ki, yüksek performansta görev yapabilen, denize dayanıklı, sürat ve manevra kabiliyetleri üstün ve attığını vurabilen gemilerdir. Botların bu yetenekleri donanmamızın harekat kabiliyetlerine önemli katkı sağlamakta ve projenin başarısı dünyadaki diğer ülkelerin Tuzla Sınıfı Karakol Botlarına olan ilgisini arttırmaktadır' açıklamasını yaptı.

'Gemi inşa etmek zor, teslim etmek daha zor'

Askeri gemi inşa etmenin zor bir iş olduğunu vurgulayan Taner Akkaya, 'Askeri gemi teslim etmek ise çok çok daha zor bir iştir. Gemi çok zorlu bir inşa ve kontrol sürecinden geçerek bugüne ulaşmakta. Askeri bir gemi olması ekstra bir donanım ve yazılım gerektirdiği için tüm ekipmanların ayrı ayrı çalışması ve birbirleriyle uyumlu olması gerekiyor. Bu açıdan baktığımızda askeri alanda kullanılan teçhizatın fazla olması sebebiyle her şeyin yüzde yüz randımanlı olması gerekiyor' ifadesinde bulundu. Yüzde 70 yerli oran Projede sektör açısından en önemli ve en zorlayıcı hususlardan biri yüzde 70'e varan yerlilik oranına ulaşmak olduğunu ifade eden Taner Akkaya, 'Yerli sanayimizin askeri gemilere yüksek askeri standartlarda ve sertifiye edilmiş malzeme ve sistem üretebilecek seviyeye ulaşmasında ilk tersane olarak çok zorlu bir uğraş verildi. Ancak bütün bu zorlu sürecin sonunda özel sektörde inşa edilen ilk harp gemisine Deniz Kuvvetlerimiz tarafından Gemi inşa sanayinin kalbi 'TCG Tuzla' adının layık görülmesi tersanemiz için büyük bir onur ve ciddi bir sorumluluk oldu' şeklinde konuştu.

Cengiz TEPEBAŞ - 7DENİZ

Editör: TE Bilisim