İMEAK Deniz Ticaret Odası Kasım ayı Meclis Toplantısı’na; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İzmir Valisi Mustafa Toprak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, Kıtı Yapıları ve Tersaneler Genel Müdürü Hızır Reis Deniz, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı, İstanbul Liman Başkanı Gani Aygün, meclis üyeleri katıldı. Katılımın oldukça yoğun olduğu gözlenen toplantıda Bakan Yıldırım yaptığı konuşmada denizcilerin uzak görüşlü olduğunu, Piri reisin torunları olarak kendilerine güvenlerinin de tam olduğundan emin olduklarını söyledi.Yıldırım sözlerine şöyle devam eti ;ˮDenizci 7 denizde her yerde bizim bayrağımızı dalgalandıracak.Denizciler uzak görüşlü olur.Her halükarda denizcilik var olmaya devam edecektir. Karamsar olmayı gerektirecek fazla mazeretimiz yok. İyimser olmayı gerektirecek çok  imkanımız var. Krizin sebepleri bizden kaynaklanmıyor. Bu bizim krizimiz değil. Ama sonuçlarına beraber  muhattap   olduğumuz bir krizi yaşıyoruz. Hala ekonomisi ayakta duran 5 ülkeden biri Türkiye. Yani artı büyüme sağlayan 5 ülkeden biri Türkiye. İçinde bulunduğumuz şartları en iyi şekilde okumak mecburiyetindeyiz.ˮ Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, krizle ilişkilendirilen birçok konu olduğunu belirterek, ˮAslında bu konular bizim geleceğe yönelik üzerinde düşünmemiz gereken konular. Acaba bu krizden ne ders aldık? Aynı hataları tekrarlamamak için ne çalışma yaptık, bunu sorgulamamız lazımˮ dedi. Yıldırım, Deniz Ticaret Odası Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısıʹnda yaptığı konuşmada, küresel ticaretin finansmanının çöktüğünü ama bunun etkilerinin gittikçe azaldığını söyledi. İnsanların ihtiyaçları devam ettiği için bu durumun sonsuza kadar gitmesinin beklenemez olduğunu aktaran Yıldırım, ˮO yüzden de, her halükarda denizcilik var olmaya devam edecekˮ dedi. Hazreti Nuhʹtan beri denizciliğin insanlığın hayatında önemli bir yeri olduğunu bildiklerini vurgulayan Yıldırım, karamsar olmayı gerektirecek fazla mazaretin olmadığını, ama iyimser olmayı gerektirecek çok imkanın olduğunu dile getirdi. Yaşanan son krizin Türkiyeʹnin krizi olmadığına dikkati çeken Yıldırım, ˮDünyada ekonomisi hala ayakta duran 5 ülkeden birisi Türkiye. Yani artı büyüme sağlayan 5 ülkeden birisi burasıˮ ifadelerini kullandı. Taşımacılık sektörü krizden en az etkilenen ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu kaydeden Yıldırım, ˮKrizle ilişkilendirilen birçok konu var. Aslında bu konular bizim geleceğe yönelik üzerinde düşünmemiz gereken konular. Acaba bu krizden ne ders aldık? Aynı hataları tekrarlamamak için ne çalışma yaptık, bunu sorgulamamız lazımˮ şeklinde konuştu. İçinde bulundukları durumu en iyi şekilde okumak zorunda olduklarını anlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: ˮYanlışlarla mesaimizi harcarsak, geleceğe yönelik kurgularımızı yapamayız. Krizde 5. seneye geliyoruz. Ne var? Amerikaʹda halen kafa karışıklığı devam ediyor, bir politika ortaya konulmuş değil. Avrupa Almanyaʹnın sırtında daha ne kadar gidecek. İspanyaʹdaki genç işsiz oranı yüzde 52. Yunanistan batmış ve yaprak kıpırdamıyor. Allahʹa şükür hepsinden durumumuz iyi. Etrafımız ateş çemberi. Irak yok, Suriye yok, Mısır yok, İsrail yok, Körfez ülkeleri ile belirli bir mesafedeyiz. Avrupa ile ticaretimiz yüzde 50ʹlerden yüzde 32ʹlere gerilemiş ama bizim ekonomimiz büyümeye devam ediyor. Nasıl oluyor? Sınırlar dar geliyor, her yerde iş yapan insanımız var.ˮ Bakan Yıldırım, gönüllü ülke denetimi yaptıklarını, eskiden Türkiyeʹnin gemilerini limandan dışarı çıkaramadığını, bu nedenle emniyet, idari yapılanma ve denizcilik eğitiminde çok büyük adımlar atıldığını söyledi. Denizciliğin yerinde durmadığını, gelişmeye devam ettiğini anlatan Yıldırım, durmadan liman yaptıklarını belirtti. Yıldırım, yapılacak işlerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, ˮTakılıp kalmayacağız hep ileri bakacağız. Dünyanın filosunu oluşturan 30 ülke içinde Türkiye 13ʹüncü sırada yer alıyor. Uzak Doğuʹda krize rağmen siparişlerin çoğu Türkiyeʹninˮ şeklinde konuştu. Desteklerin katkı sağlamadığını, ilerde verimsizliği beraberinde getirdiğini vurgulayan Yıldırım, devlet desteği almadan kendini kurtaran şehirler olduğunu, bugün Gaziantepʹin devlet desteğine bağımlı yaşasaydı Gaziantep olamayacağını dile getirdi. 8 tekne için ihaleye çıktıklarını, ama teklif verenin olmadığını vurgulayan Yıldırım, ˮSektör nerede? Hani kriz vardı? Teklif vermeye tenezül etmiyorsunuz. Kimse bana ʹkriz varʹ demesinˮ ifadelerini kullandı. Denizcilik sektöründeki rakamsal artışlardan bahseden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: ˮYeter mi, yetmez. Akdenizʹdeki deniz turizmi pastasından daha fazla pay almamız gerek. Kim önünüzde duruyor? Kruvaziyer turizme girseniz, Akdenizʹde mavi yolculuk yapsanız, önünüze çıkan mı var? Bizim vatandaşımız Afrikaʹnın en ücra köşesine gidip rızkını arıyor. Afrikaʹda 3 ülkeye uçuşumuz vardı, şimdi 35. Afrika ile ticaretimiz ʹyüzdeʹ demiyorum, 21 kat arttı. Bunu yapmasaydık Avrupaʹdaki, Suriyeʹdeki, Irakʹtaki, Mısırʹdaki ve Libyaʹdaki kayıpları nasıl karşılayacaktık? Bu tedbirleri aldık. Onun için siz yapacaksınız, biz de sizin nefesinizin tükendiği yerde yanınızda olacağız. Kruvaziyer işi devletin yapacağı iş mi? Her tür denizcilikle ilgili işin içinde biz olmayız. En son demiryolundan da çıktık, orasını serbestleştirdik, orası herkesin malı. Bakın havacılıkta tekel vardı. Havaalanlarının yarısı kapalı, yarısının yolcusu yoktu. Koca Türkiyeʹnin topu topu bütün uçuşları yurt içinde 8 milyondu. Şimdi 65 milyon. Avrupaʹda havacılık yılda yüzde yarım büyüyor, Amerikaʹda yüzde 1 küçülüyor, Türkiyeʹde üst üste yüzde 15ʹin altına düşmedi.ˮ Bunların hepsinin arkasında serbestleşmenin bulunduğunu dile getiren Yıldırım, ˮBaşka bakanlar gibi bende ʹŞu THY elimin altında olsaydı, ben de kullanayımʹ deseydim geri gitmeye devam ederdik. İşin fiyakasında olsaydım geri gitmeye devam ederdik. Bu şirketin benimle, bu bakanlıkla bağlarını koparması lazım. Benim mevzuatımdan çıkması lazım. O günkü arkadaşlar, ʹBu bakan THYʹyi batırmaya karar vermişʹ deyip hüngür hüngür ağlıyorlardı. Batan THY değil, onların rahatı idi ve onlar yok artık. THY sadece bir taşıma şirketi değil, bizim bayrağımızˮ diye konuştu. Binali Yıldırım, Marmarayʹa yapılan eleştirilere yönelik, ˮBunlar akıl tutulmasıˮ dedi. Kimsenin bu tür eleştirilere itibar etmediğini belirten Yıldırım, ˮO zaman sosyal medyada yazılanları merak etmiştim. Bir tanesi çok güzel yazmış. Bizim insanımız çok üretken. Diyor ki, ʹMarmaray açıldı halkımızın yüzde 80ʹi memnun, açıldıktan sonra arıza oldu, yüzde 20ʹsi memnun. Sonuçta yüzde 100ʹü memnunʹ. Verilecek en güzel cevap da bu herhalde. Kim atmışsa bu mesajı teşekkür ediyorumˮ ifadelerini kullandı. Denizciliğe yönelik eğitim kurumlarından bahseden Yıldırım, insan kaynağı ve kapasitesi yönünden sektörün bir sorunu olmadığını söyledi. 20ʹli yaşlardaki gençleri anladığını aktaran Yıldırım, bu gençlerin akılları erdiğinde kendilerini gördüğünü ve görmeye devam ettiğini, bu sebeple eski dönemlerle mukayese edemediklerini dile getirdi. Bu gençlerin ne söylerse haklı olabileceklerini vurgulayan Yıldırım, ancak daha büyüklerin, kötü günleri gören kendilerinin, daha aklı selim olması gerektiğinin altını çizdi. Konuşmasından sonra Meclis üyelerinin sorularını yanıtlayan Yıldırım, yıpranma payının bir çok meslek grubunda kaldırıldığını, ama gündeme geldiği zaman denizcileri öne sürdüklerini söyledi. Balıkçılık sektörünün kurumsal olarak ele alınması ve uzun vadeli planla geleceğinin belirlenmesine ihtiyaç olduğunu belirten Yıldırım, ˮBizim şimdi Moritanyaʹya, Batı Afrika sahillerine giden teknelerimiz var. Somali balık kaynıyorˮ dedi. Türk balıkçılığının artık Türkiye sularının dışına çıkması gerektiğini kaydeden Yıldırım, bu konuda çalışmaların altyapısını oluşturmaları gerektiğini dile getirdi. 7deniz
Editör: TE Bilisim