Alkollü içki satış ruhsatı olan turistik işletmeler dahil restoranlar, bakkallar , büfeler, tekel bayileri ve marketlerin yüzde 60-70’inin içki ruhsatları iptal edilecek. Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve alkollü içki satış ve pazarlama kurallarını yeniden düzenleyen torba kanun bu şekliyle kabul edilirse, turizm teşvik belgesine sahip olan ve Turizm bakanlığından ruhsat alan oteller de dahil olmak üzere, 100 metre yakınında bir eğitim kurumu bulunan satış noktası ve restoranlarda içki satılamayacak. Hazırlanan kanun teklifinde hiçbir ayırım yapılmadan ,  “ ibadethaneler ile her türlü eğitim ve öğretim faaliyetinin icra edileceği tesisler” denildiği için, yüz metre yakınında sürücü kursu olan bir turistik tesis, bir içkili restoran, otel, bakkal ya da  marketin alkollü içki satış ruhsatı iptal edilebilecek. Kanun teklifinin 4. Maddesi ile 4250 sayılı Yasanın 9. Maddesi şöyle düzenleniyor: “Alkollü içkilerin satış ve tüketimine yönelik ticari faaliyetler ancak mahalli mülki amirin izni ile icra edilebilir. İzinsiz faaliyet gösteren işletmeler kapatılır. Bu iznin verileceği ticari işletmeler ile ibadethaneler ve her türlü eğitim öğretim faaliyetinin icra edildiği tesisler arasında asgari yüz metre mesafe bulunması şarttır. Turizm teşvik belgesine sahip ticari işletmeler bakımından birinci fıkra hükmüne göre ayrıca izin alınmasına gerek yoktur. Ancak birinci fıkranın son cümlesi hükmü turizm teşvik belgesine sahip ticari işletmeler bakımından da uygulanır.” Maddeye göre kapalı içki satışı yapılan bakkal, market, büfe gibi perakende noktalar ile  açık içki satışı yapılan restoran, bar  gibi işyerleri   ve  turizm teşvik belgesine sahip tüm işletmelerden oluşan satış noktalarının cami ve  her türlü eğitim faaliyetinin yapıldığı tesislere   100 metre mesafeden yakın olması yasaklanacak. Bu madde böyle geçerse, sadece okullar değil, sürücü kursu, bilgisayar kursu, mesleki kurslar, dans kursu gibi akla gelebilecek herhangi bir kurs da eğitim tesisi sayılabilecek ve  100 metre yakında hiçbir şekilde şişeyle yada kadehle içki satılamayacak. Bu kural uygulanırsa İstanbul’da İstiklal caddesinde, ne Çiçek pasajı kalacak, ne Asmalı Mescit  ne de Nevizade…Çünkü İstiklal Caddesi üzerinde bir çok binada çeşitli kurslar veriliyor. Çiçek Pasajı’nın karşısında Galatasaray lisesi olduğu için bu pasajdaki restoranların ruhsatları iptal tehlikede. Sultanahmet Meydanı, Galata kulesi civarındaki oteller de ruhsatlarından vazgeçmek durumunda kalacaklar. Ortaköy’deki, Kumkapı’daki ya da Kadıköy’deki birçok restoran da içki satamayacak. Bodrum, Çeşme, Antalya gibi turistik yerlerde de içkili restoran sayısı en az %60 -70 azalacak.  Ülkemize gelecek turist sayısında artış olması ve 50 milyon kişiye ulaşması beklenirken, turistik tesislerin yarısından çoğunun içkisiz olması, turistin   Ortaköy’de boğaza karşı bir kadeh içki içmesinin mümkün olmaması halinde turizmin büyük yara alacağı da tartışmasız. Turistler gittikleri restoranlarda içki bulabilirlerse o zaman da manzarayı görmek için cam kenarında oturamayacaklar, oturmak isterlerse içki içemeyecekler. Yasak sadece turizmcileri değil Getirilen yasak sadece turizm işletme belgesi olan restoran, otel ve işletmelerle de sınırlı değil, 100 metre kuralı, bakkal, market ve büfelere de uygulanacağından etrafında herhangi bir eğitim tesisi, ibadethane, kilise bulunmayan bakkal ve market bulmak zor olacağı için sadece İstanbul’da  bakkalların yüzde 70’i içki  satış ruhsatını kaybedeceği hesaplanıyor. Belediye Kanunu ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğe göre  sadece açık içki satışı yapılan yerler için ibadethane ve okullara 100 metre mesafede olma kuralı bulunuyor. Nitekim geçtiğimiz ay içinde Üsküdar Belediyesi, 100 metre yakınında ibadethane ve okul bulunan bakkal ve marketlerin perakende içki satış ruhsatlarını iptal etmek için karar almış ancak esnafın karar çok büyük tepki göstererek dava açması sonucu İstanbul 2. İdare Mahkemesi, Üsküdar Belediye Meclisi kararını yasaya aykırı bulmuş ve “meclis kararı ile yasaya aykırı bir uygulama getirilemeyeceği” gerekçesi ile yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Bakkalların, büfelerin ve bunun gibi küçük esnafın içki satışının yasaklanması halinde devletin çok büyük ÖTV gelirinden olması bir yana,  yasadışı, kaçak ve vergisiz satışların artmasından endişe ediliyor. Alkollü içki satış ruhsatı belediyelerden alınıp valilik ve kaymakamlıklara veriliyor Mevcut kanuna göre belediyeler restoranlara işyeri ruhsatı verirken kanundaki şartlara bakıp içkili yer ruhsatı da veriyordu. Ama şimdi bu torba yasa teklifi ile bütün yetki valilik ve kaymakamlıklara veriliyor. Vali bir restorana veya bakkala ruhsat vermek istemezse buna itiraz hakkı bile yok.   Böylece Valilik ve kaymakamlıklar isterse şehrin tamamında bile içki satışını yasaklayabilir çünkü teklifte ruhsatın hangi koşulda verileceği ya da hangi durumda iptal edileceğine ilişkin bir kriter de bulunmuyor. Restoranın önündeki masada içki içene 50.000 TL para cezası Teklifteki bir başka maddeye göre, alkollü içki satılan ve tüketilen yerlerde içki içildiği ve satıldığının dışarıdan görünmemesi gerekiyor… Maddede, bu kurala uymayan işletme sahibine 50.000 TL ye kadar para cezası verilmesi öngörülüyor. Hazırlanan taslağın 6. Maddesinin 7. Bendine göre; : Alkollü içkilerin satışına ve tüketilmesine izin verilen yerlerde bu ürünler işletme dışından görülecek şekilde satışa arz edilemez. Bu maddeye aykırı hareket edenlere , on bin Türk Lirasından (10.000 TL) ellibin Türk Lirasına (50.000 TL) kadar  idari para cezası verilir. Bu maddeye göre, içki tüketilen yerlerde dışarıdan görünecek şekilde satış yapılması yasaklandığından Nevizade sokaktaki gibi kapı önünde masa olan bütün içkili restoranlar masaları kaldıracak ama bu da yetmeyecek.  Çünkü maddeye göre içeride içki içildiği veya satıldığını dışarıdan görünmesi de yasak olduğundan bu restoranların camlarını da boyamaları veya film kaplatmaları gerekebilir. Perakende içki satanlar camlarını içerisi görünmeyecek şekilde boyamak zorunda Madde aynı zamanda bakkal, büfe veya market gibi tüm perakende içki satış yerlerini de kapsadığından vitrinlerde içki bulunmayacağı gibi içerisi görünmesin diye camları da boyamak zorunda kalabilecekler. Hazırlanan kanun teklifi ile alkollü içki markalarının, gazete, dergi, internet reklamları tamamen yasaklanıyor ve hiçbir etkinliğe şirket ticari unvanı ile dahi destekleyici olunmasına izin verilmiyor. Bu güne kadar alkollü içki üretici firmalar bazen bir marka ile bazen de şirket ticari unvanları ile sanat ve kültür etkinliklerine destekleyici olabiliyordu. Ancak bu teklif sponsorluğu tamamen yasaklıyor. Özellikle İKSV’nin kültür sanat etkinlikleri, sinema ve müzik festivallerinde bu firmalar sponsor oluyordu. Ancak şimdi hiç birisi mümkün değil. Alkol üreticileri herhangi biçimde kurumsal sosyal sorumluluk projesi de yapamayacaklar. Teklifin 6. Maddesinin 1. Bendine göre: “Alkollü içkilerin ve üreticilerinin her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımı yapılamaz. Bu ürünlerin tüketimi özendirilemez, kullanılmasını teşvik eden kampanyalar , festivaller ve sair etkinlikler düzenlenemez.Alkollü içkileri üreten ve pazarlayanlar, her ne suretle olursa olsun hiçbir etkinliğe isimlerini, amblemlerini veya ürünlerinin marka ya da işaretlerini kullanarak destek olamazlar.  Buna aykırı hareket edenlere 200.000 TL ye kadar para cezası verilir. Bu madde ile bu tür uluslar arası tanıtım sağlayacak festivallerde bile alkollü içki firmalarının sponsor olmasını marka ve logosunu kullanmasını yasaklamak demek  bu etkinliklerde  içki satılamayacağı anlamına gelir. Oysa dünyanın hiçbir ülkesinde toptan bir içki reklamı yasağı yok. Şayet Suudi Arabistan veya İranda yaşamıyorsanız bu şekilde alkollü içkilerin hiçbir markasının hiçbir yerde kullanılamayacağı bir yasağı dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz. Keza bu yasak bütün mecraları kapsadığı için sadece gazete ve dergiler değil  içkilerin satıldığı satış yerlerini de  kapsadığından bütün tabelaların kaldırılması gerekecek.  İşyerlerinde büyük marketlerdeki içki reyonlarında da reklam yapılamayacak. Tabelalar da kaldırılıp satış yerindeki raflarda reklam yapılması da yasaklanınca bakkal ve marketler de büyük bir maddi destek kaybedecekler.   Reklam yapamayan üretici ise ürününün nasıl tanıtıp satacak o da ayrı konu… Bütün bunlara ek olarak taslak madde üretici firmanın da tanıtımını yapmasını da engellediği için firmalar kendi ticari araçları üzerine ticari unvanlarını bile yazamayacaklar. Artık içki kadehleri bile markasız ve logosuz olacak! Hazırlanan taslağa göre,  alkollü içki markaları  başka hiçbir ürün üzerinde kullanılamayacağından artık restoranlardaki, logolu kadehler, buz kovaları, şemsiyeler, masa örtüleri,  bakkallardaki bira dolapları, minderler ve hatta şirket çalışanının üzerindeki tişört üzerinde bile sattığı ürünün marka ve logosu  yazamayacak…. Nitekim 6. Maddenin 9. Bendi şöyle diyor: Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici her türlü işareti alkolsüz içecekler ve sair ürünlerde, alkolsüz içecek ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici her türlü işareti alkollü içkilerde kullanılamaz. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim