Yunanistanʹdan İtalyaʹya doğru yol alırken Adriyatik Deniziʹnde yanan ˮNorman Atlanticˮ adlı feribottan kurtarılan Türk yolculardan 31ʹi İstanbulʹa geldi. Selanikʹten kalkan Türk Hava Yollarıʹnın (THY) özel seferiyle Sabiha Gökçen Havalimanıʹna gelen 31 yolcu, işlemlerinin ardından VIPʹden çıktı. Yolculardan 7ʹsinin yine havayoluyla başka illere gideceği öğrenildi. Yolcuları karşılayan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı (AFAD) Fuat Oktay, 31 yolcunun İstanbulʹa getirildiği hatırlattı. Oktay, 2015 yılına girmeden, yanan gemiden kurtarılan vatandaşları aileleriyle buluşturmayı arzu ettiklerini belirterek, şu bilgileri verdi: ˮDevletin tüm imkanlarını kullanarak, Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bugün itibarıyla da mutlu sona erişmiş olduk. Tüm vatandaşlarımız, şu anda İtalyan makamlarının açıkladıkları bilgiler ışığında, çıkan yolcular arasında 54 Türk vatandaşımız var. Bunların 31ʹini THYʹden kiraladığımız özel bir uçakla buraya getirmiş durumdayız. 13ʹü öncesinde Yunanistanʹa gelmişti. Diğer vatandaşlarımız orada kalmayı arzu ettiler.ˮ Fuat Oktay, AFAD olarak her türlü imkanı seferber etmek istediklerini, ilk andan itibaren Başbakan Ahmet Davutoğluʹnun talimatlarıyla Yunanistan ve İtalya makamlarını arama kurtarma faaliyetlerine katılma noktasında ciddi anlamda zorladıklarını ifade etti. Oktay, tüm AFAD ekibinin söz konusu arama-kurtarma çalışmalarının devam ettiği sırada hazır beklediğini sözlerine ekledi. AFAD Başkanı Oktay, yolcular havalimanından ayrılmadan bir süre onlarla görüştü. AYAKKABILARIMIZIN ALTI ERİDİ Yolculardan 72 yaşındaki Nazmi Baskın, gemide çıkan yangında ayakkabılarının altının eridiğini belirterek, ˮYaşadıklarım roman bile olurˮ dedi. Olayı ˮSaat 03.00ʹte koku başlamış. Biz 04.00 gibi fark ettik. Alt katta patlamalar başlayınca uyandık. Herhalde benzin depoları falan delindiˮ diye anlatan Baskın, o anda herkesin öldüğünü düşündüklerini, çünkü patlamaların gemiyi delebilecek güçte olduğunu söyledi. Baskın, her patlamada ayakları yandığı için bir kat daha yukarı çıktıklarını kaydederek, ayakkabılarının altının eridiğini, dümdüz olduğunu aktardı. Rüzgarın dumandan boğulmaktan kurtardığını dile getiren Baskın, yaşadıklarını şöyle anlattı: ˮSöndürme gemisinin attığı sular bizi tamamen ıslattı. O halde saatlerce helikopterleri bekledik. Helikopter ip salarak bizi almaya çalıştı. Onun da rüzgarı oluşunca düşmemek için birbirimize sarıldık. Soğukta titriyorduk. Hastanede titrememi 2 saat durduramadılar. Tahliye çalışmaları tamamen skandal. Bir defa gemide eğitimli personel yok. Geminin kontratı bitiyormuş, bakımını yaptırmadan çıkmış. Ne yangın söndürmeler ne botlar çalışıyor.ˮ YANGINI HAYATIM BOYUNCA UNUTMAYACAĞIM Aylin Akamaç, gemide çıkan yangını hayatı boyunca unutamayacağını belirterek, ˮKorkunç derecede büyük bir yangındı. Aşağıda araçlardaki patlamaların sesini duyduk. Yangın başlangıcından itibaren 24 saat mahsur kaldımˮ dedi. Yangın süresince kurtulamayacağını düşündüğünü dile getiren Akamaç, giderek büyüyen yangının korkunç bir hal aldığını vurguladı. Akamaç, kurtulmak için geminin güvertesine kadar çıktıklarını ifade ederek, ˮFakat görevliler bize filikaların düzenli çalışmadığını söyledi. Çalışan 3 filika da tekrar döndü. İtalyan Hava Kuvvetleriʹne ait helikopterlerin özverili çalışması sonucu gemiden kurtarıldık. Şu an ülkemde ve hayatta olduğum için çok mutluyum. Allah başka kimseye yaşatmasınˮ ifadelerini kullandı. IRKÇI ŞİDDETE MARUZ KALDIK Ülkü Tiryakioğlu, saat 05.00 sularında sirenlerin çaldığını, bu esnada kendilerinin güvertenin bir altında olduklarını anlattı. Gemide 500ʹe yakın yolcu olduğunu aktaran Tiryakioğlu, sadece 2 filika gördüğünü, gemide yeterli hiçbir şey olmadığını söyledi. Mürettebatın kendilerine yardımcı olmadığını dile getiren Tiryakioğlu, şöyle devam etti: ˮIrkçı şiddete maruz kaldık. Helikopterler geldiği zaman Yunanlıları özellikle ayırarak kurtardı. En yaşlılardan biri olduğum halde, merdivene en yakın yerde olduğum halde beni en sona bıraktılar. Gemiden kurtarılan en son kadın ben oldum. Pazartesi sabahı saat 10.00ʹda kurtulabildim. Beni İtalyanlar kurtardı aslında, Yunanlılar hiçbir şey yapmadı. Büyük helikopterler getirdiler, çünkü gemiler yaklaşamıyordu. Büyük fırtına vardı. Dağ gibi dalgalar vardı, bir yandan dumanlar. Korkunç birkaç gündü. Artık zamanı da bilmiyorduk. İtalyanlar bizi bir gemiye aldı. Gerçekten çok yardımcı oldular, hayatımızı onlar kurtardı.ˮ Necla Erkul, ayrımcılık yapıldığını savundu. Kaldıkları yerin çok yakınından alevler fışkırdığını dile getiren Erkul, ˮHerkes kendi başının çaresine bakmaya çalışıyordu. O an herkes en üst kata doğru çıkmaya çalıştı. Can yeleklerini kendimiz bulduk, kendimiz geçirdik. O merdivenlerle bir üst kata çıktık. Ayrımcılık yaptılar, Avrupalılar bir tarafa bizi bir tarafa aldılar. 5 saat beklettikleri için Yunanlılar isyan etti. Öncelik İtalyanlara tanındı sonra Yunanlılaraˮ  diye konuştu. ˮO AN GELDİ HERHALDEˮ DHA muhabirinin görüştüğü Gaye ve Ahmet Eğilmez çifti de yaşadıkları kâbusu anlattı. Kadınlara ve çocuklara öncelik tanındığından eşinden önce, olaydan 23 saat sonra bir İtalyan helikopteri ile kurtarılan Gaye Eğilmez, Brindisi kentinde yerleştirildiği otelde endişe içinde ondan gelecek iyi haberleri, gözyaşları içinde bekledi. Ahmet Eğilmez, eşinden 9 saat sonra kurtarılsa da, dün akşama kadar açık denizde İtalyan askeri hastane gemisinde tutulan 212 yolcu arasında yer aldı. Yaklaşık 40 yıldır büyük aşk yaşadıklarını söyleyen Eğilmez çifti, yeniden kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Endişeli anlar yaşadığını belirten Gaye Eğilmez, ˮKurtulamayacağız zannettim. Biz hep beraber ölmeyi planlardık eşimle. Eşime ʹO an bu anʹ dedim. Simsiyah dumanlar ve patlamalar başlayınca kabus gibiydi. Allah bir daha yaşatmasın. Biraz zor atlatacağız, kolay bir şey geçirmedik, ama çok şükür sağız. Çok mutluyumˮ ifadelerini kullandı. En kötü anın, eşini geride bırakmak zorunda kaldığı an olduğunu dile getiren Gaye Eğilmez, ˮHiç onu bırakmak istemedim, ama beni bulacağına dair söz verdi ve ʹSen binʹ dedi. O beni çok zorladı. Orada kalsam belki beraber daha iyi mücadele ederdik. Burada onu beklemek gerçekten zorduˮ diye konuştu. EŞİM KURTULSUN İSTEDİM Gemide yangının çıkmasından 31 buçuk saat sonra kurtulduğunun altını çizen Ahmet Eğilmez ise, “Gemiden en son çıkanlardan biri bendim. Eşime ʹTürkiyeʹye gidebiliyorsan git, ben sonra gelirimʹ dedim. Eşimi bırakmak istemedim, ama o kurtulsun istedim. Kurtulacağımıza ihtimal vermiyordum, ama insan dayanıyor. Yaşamak da güzelˮ dedi. İtalyan helikopterindeki subayın telkin edici sözlerine çok güvendiğini aktaran Eğilmez, ˮO bize ʹHepinizi kurtaracağızʹ dedi. Ben de güvendimˮ diye sözlerini sürdürdü. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim