23 Mart 2021 tarihinde dünyanın en büyük konteyner gemilerinden birisi olan Ever Given, sabaha karşı giriş yaptığı Süveyş Kanalında henüz bilinmeyen bir nedenle ve kanaldan bir kayığın dahi geçemeyeceği şekilde karaya oturdu. Böylece 20,124 TEU kapasiteli 400 metre uzunluğunda, 58.8 metre genişliğinde ve 16 metre derinliğe sahip henüz 3 yaşındaki bu teknoloji harikası gemi, dünyanın en önemli deniz rotalarından birisini tıkamış oldu. Kurtarma 6 gün gibi beklenenden hızlı bir sürede gerçekleşse de bu 6 gün içinde pek çok tartışma ortaya çıktı, pek çok kişi ve kurum kritik tespitlerde bulundu. Bu yazımda Ever Given vakasının bize düşündürdüğü soruları kaleme almaya çalıştım.

 

Süveyş Kanalı ne kadar güvenli?

 

Süveyş kanalından yılda ortalama 19 bin ticaret gemisi geçiyor. Sadece konteyner gemilerine odaklanırsak yılda 23 milyon, günde 65 bin TEU konteynerin kanaldan geçtiği anlamına geliyor. Geminin kanalı tıkadığı her gün için milyarlarca dolarlık zarar olduğu her platformda yazıldı (Running cost, tazminatlar, bekleyen gemiler, dünya ticaretindeki gecikmeler ve aksamalar, Mısır’ın gelir kaybı vb.). Oysa 11 Eylül 2001 tarihinden bu yana terörist saldırıların ve siber atakların astronomik olarak arttığı bir dönemde Ever Given vakası, gözümüzün önünde duran, erişimi kolay fakat güvenlik zafiyeti olan kanal ve geçişlerin güvenlik sorununu gözler önüne serdi. Sadece 6 günlük tıkanma bu sonuçları ortaya çıdardıysa, bir terörist saldırısı sonucunda kanalda batırılan bir gemiden dolayı aylar sürecek tıkanmanın sonuçlarını buyurun siz düşünün. Bu tarz kanal ve geçişlerin terörist ve siber saldırılara karşı güvenliğine çok daha fazla önem verilmesi gerektiği açıkça ortaya çıktı.  

Büyük gemi fikri ne kadar büyük?

 

19. YY’da inşa edilmiş olan bir kanal, dünyanın en yüksek kapasiteli ve modern ticaret gemilerinden birisi olan teknoloji şaheseri bir gemi tarafından tıkandı. Pandemi modern dünyanın acizliğini zaten gözümüzün önüne sererken üzerine insanoğlunun kendi eliyle yaptığı, birbirini tamamlayan iki eserin aslında birbirini ne kadar engelleyebileceği anlaşıldı. Ölçek ekonomisine ulaşmak için teknolojinin sınırlarını zorlayarak inşa edilmiş bu devasa geminin kanala oturması müdahaleleri oldukça kısıtladı. Günde ortalama 40 gemi geçen kanalda 300’ün üzerinde gemi geçiş sırasına girdi. Küresel tedarik zinciri aksadı. Bu gemilere hizmet vermek için limanlarda ve geri sahalarda ortaya çıkan sıkıntılar zaten tartışılıyordu, bu gemilerin aleyhtarları için yeni bir malzeme daha ortaya çıktı.

Küresel Tedarik Zincirini bu kadar aciz yapan nedir?

 

İçinde Maersk’in CEO’su Soren Skou’da olmak üzere bazı kişiler, pandeminin yarattığı sonuçlar henüz normalleşmemişken yaşanan bu vaka ile “Tam Zamanında Üretim (Just in Time)” stratejisinden (biraz da esprili bir çeviri ile) “Ne Olur Ne Olmaz (Just in Case)” stratejisine geçişin olası olduğu ve işletmelerde (transit sürelerin uzamasından dolayı) gelecekte stok döngü hızının yavaşlayacağı, stok seviyesi ve maliyetlerinin ise artabileceği yönünde açıklamalar yaptı. Oysa müşteri istek ve beklentilerinin bu kadar arttığı bir dünyada müşterinin beklemeyi tercih etmesi de beklenemezdi. Zaten (aşağıda da bahsettiğim) bazı alternatif rotalar da çoktan devreye girmişti.

Süveyş yerine nerden gidelim? 

 

Süveyş kritik bir kanal olsa da Çanakkale ya da İstanbul Boğazlarımız gibi alternatifsiz değil. Size daha fazla süre ve maliyete neden olsa da Afrika’yı dolaşma seçeneği her zaman var.  Nitekim kanalın kapandığı hafta içinde birçok gemi kanalda beklemek yerine ortalama 1 hafta ilave süreye mal olan Afrika turuna başladı. Petrol fiyatlarının düştüğü dönemlerde gördüğümüz gibi bu rota birden cazip bir hale gelebiliyor. Böyle durumlarda Süveyş Kanalı Otoritesi indirime giderek önlem almaya çalışıyor.

Ümit Burnu rotası her zaman Süveyş Kanalının sessiz rakibi olmuştur. Nitekim hiç kimse Ümit Burnu rotasının pazarlamasını yapmadı ama aşağıdaki alternatif projeler ilgili ülkeler tarafından gündeme getirildi:

 

  • Kuşak ve Yol Girişimi (Orta Koridor): Ever Given’ın kanalı tıkamasından ve Çin Dış ilişkiler Bakanı’nın ülkemizi ziyaretinden birkaç gün sonra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Süveyş Kanalı ile ilgili olarak, “Süveyş kanalı üzerinden gerçekleştirilen Uzakdoğu-Avrupa taşımacılığına doğu-batı ekseninde alternatif olabilecek en uygun rota, ülkemizden başlayan, Kafkaslar bölgesine, buradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Hazar Geçişli ‘Orta Koridor’dur” dedi. Bu koridor hâlihazırda işliyor ve her geçen gün gelişiyor. 

 

  • Kuzey Deniz Rotası: Rusya, küresel ısınma ile daha aktif hale gelmesi beklenen Kuzey Deniz Rotasını uzun zamandır dile getiriyor. Rota eskisi gibi zorlu değil. Süveyş’in tıkanması bu rotayı yeniden gündeme getirdi. Putin bu rotayı Kuşak ve Yol Girişimine entegre ederek küresel ve rekabetçi bir güzergâh yaratmayı hedefliyor.

 

  • İsrail Kanalı: İsrail'in Süveyş'e alternatif olma çabaları 1960'lı yıllara kadar uzansa da en somut açıklamayı 2012 başında İsrail Başbakanı yapmış, Kızıldeniz'deki Eilat’dan Akdeniz'e uzanan, Süveyş Kanalı'na rakip olacak 350 km'lik kara ve demiryolu ağı inşa edileceğini duyurmuştu. Süveyş kanalının tıkanması ile proje yeniden gündeme geldi. Basra-Akdeniz arasında 1968 yılında inşa edilen, 254 km uzunluğunda Trans-İsrail petrol boru hattı zaten bulunuyor.

 

  • Ovaköy Sınır Kapısı (Şırnak)-Basra Körfezi Demiryolu Hattı: Türkiye ve Irak’ı birbirine bağlayacak ve Basra Körfezi’ne kadar uzanacak demiryolu projesi son günlerde sıklıkla gündeme geliyor. Projeye göre Bağdat'ı Musul'a bağlayan demiryolunun onarılması ve oradan da Türkiye'ye kadar uzatılması planlanıyor.

 

  • Hazar-Basra Koridoru: 19. YY’dan ilk fikri atılan ve halen somut bir adım atılmayan proje yeniden gündeme geldi. Tahran'ın Hazar Denizi'ni Basra Körfezi ile bağlayacak 7,200 kilometrelik bir kanal projesi gerçekleştirmek istediği yönünde haberler 2016 yılında basında yer almıştı.

 

Son söz: Kral çıplak

Einstein “Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır” derken güzel bir ipucu vermiş: farklı sonuçlar farklı yollardan gelir. 21. YY bize alışılageldik olguların ne kadar aciz olduğunu göstermeye ısrarla devam ediyor. Bizlere ise bunları görebilmek ve farklı düşünmeyi başarabilmek düşüyor.

Prof.Dr. Soner Esmer – [email protected]

AB'nin Kızıldeniz güvenlik misyonu küçülüyor AB'nin Kızıldeniz güvenlik misyonu küçülüyor

Editör: Haber Merkezi