EGE Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), ortaklık kültürü anlamında geçmişte kötü örnekleri olan İzmir’de tabloyu tersine çevirdi. Bir yandan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı ile girişimcilere destek olan Egeli genç iş insanları, öte tarafta ise birlikte iş yapma kültürü anlamında da yeni hikayelere imza atmaya başladı. Kötü algıyı kıran EGİAD üyeleri, son dönemde gıdadan kimyaya, beyaz eşyadan dekorasyona kadar çeşitli sektörlerde yeni ortaklıkları hayata geçirdi. EGİAD Başkanı Mustafa Aslan, girişimcilikten Ege’deki ortaklık kültürüne kadar birçok konuyu değerlendirdi.

 

Bölgenin ilk melekleri

 

Hürriyet'in haberine göre, EGİAD’ın 2011’den bu yana girişimcilik konusunu gündemde tuttuğunu ifade eden Aslan, girişimcilik üzerine her geçen yıl farklı projeler ilave ederek farkındalık yaratmaya, eğitimler vermeye, hem girişimcilik, hem de melek yatırımcılık kavramlarının yayılımını sağlamaya yönelik faaliyetler yapmaya devam ettiklerini aktardı. “İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin Hazine Müsteşarlığı’ndan akredite ilk melek yatırım ağı olan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı 2015’te kuruldu” diyen Mustafa Aslan, şöyle devam etti:

 

Dokuz girişime yatırım 

 

“EGİAD Melekleri Yatırım Ağı bugüne kadar bin 500’den fazla girişimci değerlendirdi. Ve 2019 sonu itibariyle de ağ bünyesindeki melek yatırımcılar dokuz girişime yaklaşık 700 bin Euro değerinde yatırım yaptı. Bu dokuz girişimden üçü ise üçüncü tur yatırımlarını aldı. Fazla Gıda, Dekopasaj, Kolay İK öne çıkan girişimlerden sadece birkaçı. Hedef pazar olarak Türkiye’yi seçen bir girişimimiz de büyüyerek Arap Yarımadası’na açıldı. Bunun gibi hikayelerin artacağını düşünüyorum. EGİAD Melekleri Yatırım Ağı çatısı altında şu an 45 melek yatırımcı var. Bunların 30’u EGİAD üyesi.”

 

Yeni kapılar açılıyor

 

Aslan, “Melek yatırımcılar yatırımda kullandıkları parayı ‘akıllı para’ olarak nitelendiriyor. Şu anda bilişim teknolojileri odağındaki girişimlere destek oluyoruz. Bu girişimlerde de geçmişle geleceği bir yerde buluşturuyoruz. Her iki taraf birbirinden bir şeyler öğreniyor. Tabii burada da girişimi büyütüp daha yüksek fiyatlara satmak gibi bir yapı var. Yani melek yatırımcı olarak ileride çıkacağımız bir işe giriyoruz. Bu nedenle yol haritanızı çizmeniz gerekiyor. Yazılı sözleşmeler yapılıyor, imzalar atılıyor. Bu alanda önemli bir refleks kazandık. Bu da diğer işbirliklerinin kapısını açtı. EGİAD üyeleri arasında beraber iş yapma kültürü arttı. Ortaklık konusundaki kötü algıyı kırmaya başladık. Son dönemde ortaklıklar kapsamında hayata geçen 5-6 yatırım oldu. Yeni yatırımlar ise gıda, kimya, beyaz eşya, inşaat-dekorasyon sektörlerinde hayata geçti” diyerek bu ortaklıkların kendilerini sevindirdiğini paylaştı.

 

 

İnovatifine evet enflasyonuna hayır

Yalova'dan 3 ayda 170 milyon dolarlık ihracat Yalova'dan 3 ayda 170 milyon dolarlık ihracat

 

“Kopyala -yapıştırı Bill Gates’ten önce biz bulduk” diyen Mustafa Aslan, Türkiye’de yıllardır kopyalama ve taklitte dayalı bir yapının varlığına dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Markalaşma gibi bir sıkıntımız var. Bunun da en önemli nedeni ‘inovatif ve özgün olma’ refleksinin bizim toplumumuzda çok olmaması diyebiliriz. Birinin yaptığını kopyalamak daha kolay geliyor. 80 milyonluk nüfusumuz da burada karşımıza bir dezavantaj olarak çıkıyor. Nasılsa bir iç talep var diye düşünmemek gerekiyor. Ulusal değil, global hedefler koymak lazım. Daha rekabetçi bir toplum olmamız şart. Bu yapı son dönemde girişimcilikte de bir enflasyon yaratmış durumda. O nedenle girişimciliğin inovatifine evet, enflasyonuna hayır diyoruz. Katma değer yaratmalıyız.”

 

Hedef dünyanın ilk 20'si 

 

İzmir'de başlayan ortak iş yapma kültürünün kurumlara da yansıdığına dikkat çeken Mustafa Aslan, “Bir şehir fonu kurma fikrimiz vardı. İzmir Ticaret Odası’nın da (İZTO) benzer bir hedefi bulunuyordu. Aynı zamanda EGİAD Danışma Kurulu’nun da başkanı olan İZTO Başkanı Mahmut Özgener’le aynı vizyonda birleştik. İZTO’nun şehir fonu projesinin EGİAD olarak paydaşı olduk. Aynı şekilde İZTO’nun girişimcilik alanında başlattığı çalışmalarda da sürecin paydaşıyız. Girişimcilerin yaşadığı kentler arasına İzmir’i sokmamız şart. Bu da kentin marka değeriyle oluyor. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 13 Nisan’da bir ‘Marka Zirvesi’ düzenleyeceğiz. Kartların yeniden dağıtıldığı bir süreçte yerimizi almamız gerekiyor. Çeşitli kurumlarla yarattığımız ortak sinerjiyle İzmir’in inovasyon ve girişimcilik başkenti olacağına canı gönülden inanıyoruz. Vizyonumuz gelecekte İzmir’in dünyanın ilk 20 girişimci şehri arasında yer alması” diye konuştu.

 

7DENİZ 

Editör: Haber Merkezi