Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Erenköy Direnişi ve Erenköy Şehitlerini Anma Töreni’ne katıldı. Erenköy Direnişi sırasında şehit düşen ve Türkiye’de cumhuriyet döneminin ilk hava harp şehidi olan Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’in Gemikonağı’nda bulunan ve yenilenen anıtının açılışının ardından protokolün Erenköy’e geçmesiyle başlayan törende ilk olarak şehitler anıtına çelenkler sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı (GKK) Tuğgeneral Tevfik Algan tarafından şehitlik özel defteri imzalandı. Törende sırasıyla Erenköy Mücahitler Cemiyeti Başkanı Mustafa Arıkan, Erenköy Belediye Başkanı Emrah Yeşilırmak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konuşma yaptı.

 

“Milletler tarihlerinden ve hatıralarından beslenirler, hatırası olmayanın hafızası olmaz”

 

Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, tarihin milletlerin hafızası olduğuna vurgu yaparak, “Milletler tarihlerinden ve hatıralarından beslenirler, hatırası olmayanın hafızası olmaz” dedi. Akar, “Asil milletimizin hatırası, binlerce yıllık şanlı tarihimizde yaşanan pek çok olayı barındırmaktadır. Toplumsal hafızamıza önemli bir yer tutan bir olay da 55 yıl önce Erenköy’de yaşananlardır. Kıbrıslı soydaşlarımızın uzun yıllar yaşadığı acıları hiçbir zaman unutmadık unutmayacağız. 530 mücahit ve mücahide öğrencinin Rumların silahla yaptığı taarruzlara karşı burada verdiği mücadele tarihimizde altın harflerle yerini anmıştır. Bu kahramanlar Kıbrıslı Türklerin yaşadığı acılara sessiz kalmamıştır. Eğitim, gelecek ve hayatlarını feda etmekten kaçınmamıştır” diye konuştu.

 

“Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta barış ve istikrardan yanayız”

 

Akar, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olarak 1964’te Erenköy’de, 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı'nda nasıl yanınızda isek, çektiğiniz acılara ve uğradığınız zulme o zaman nasıl sessiz kalmadıysak bugün de aynı duygularla buradayız. Bizler Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta sorunların barışçıl yollarla iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ve uluslararası hukuka saygı göstererek ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde çözülmesinden yanayız. Bugüne kadar Türkiye ve KKTC barış ve istikrardan yana olduğunu her fırsatta gösterdi. Barış ve huzur adına üzerine düşeni yaptı ve yapmaya da devam ediyor” ifadelerini kullandı.

 

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Rum tarafına, Türkiye’nin de barış ve dostluk adına önemli bir adım olarak değerlendirdiği önemli bir çağrıda bulunduğunu ifade eden Akar, “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon çalışmalarıyla ilgili olarak Birleşmiş Milletler nezdinde ortak bir komite kurulmasına dair yaptığı çağrısı maalesef Güney komşumuz tarafından kabul edilmedi. Bu gelişmelere rağmen Türkiye ısrarla Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta deniz yetki alanlarında eşit, egemen hakların korunması ve kaynakların adil paylaşımının tüm kıyıdaş devletlerin mutabakatıyla belirlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu kapsamda garantör ülke olarak Türkiye, KKTC’nin verdiği ve Türkiye Devleti’ne ait deniz yetki alanlarımızda bulunan bölgelerdeki faaliyetlerimize başladık, devam ediyoruz, devam edeceğiz.

 

Temennimiz, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin de bizler gibi iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde uluslararası hukuka saygılı bir şekilde ve kaynakların adil paylaşımı yönünde hep birlikte neler kazanabiliriz düşüncesinden hareket etmesini bekliyoruz. Bizler Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sorunların Yunanistan’da yeni kurulan hükümet ile iş birliği ve karşılıklı güven içerisinde çalışarak aşılabileceğine inanmak istiyoruz. Hedefimiz adada barış, istikrar ve huzuru kalıcı bir hale getirmektir. Bütün gayretimiz budur. Kıbrıs’ta iki toplumlu iki kesimli politik eşitliğe dayalı, adil kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılması adaya barış huzur ve istikrar getirecektir. Bunun anlaşılmasını bekliyoruz.

 

Kıbrıs Türkünün haklarının gasp edilmesine izin vermeyiz. Kıbrıs sorununun barışçıl yolla çözüleceğine inanıyoruz. Sorunların barışçıl yollarla çözülmesini isteme talebimizin bir zafiyet olarak anlaşılmamasını, yanlış hesaplara gidilmemesini, güç ve kuvvetimizin test edilmemesini bunun faturasının ağır olacağını münasip bir dille her fırsatta söyledik, söylemeye devam edeceğiz” dedi.


KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da konuşmasında, Kıbrıs’ı gerilimin ve çatışmanın odağı yapmak yerine, adanın barış ve iş birliği alanı haline getirilmesi çağrısında bulunarak, “Birbirimizin haklarına saygı göstererek, potansiyel enerji kaynaklarını, toplumları ayrıştıran değil, ortak yarar paydasında birleştiren bir unsur olarak değerlendirelim” dedi. Akıncı, Kıbrıs adasının yakın geçmişinin kan, gözyaşı ve acıyla dolu olduğunu ifade ederek, Kıbrıs’ta geçmiş acılardan dersler çıkararak iki halkın siyasi eşitliğini, özgürlüğünü ve güvenliğini teminat altına alan bir gelecek kurmanın temel hedef olması gerektiğini vurguladı. “Eşitliğin, insanca yaşamın temel koşullarından birisi olduğunu bilen bir halk olarak azınlık durumuna düşürülmeye asla razı olmayacağımız da bilinmektedir” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, tarihsel ve coğrafi gerçeklikten gerekli dersleri çıkarmanın tüm bölge halklarının ortak sorumluluğu olması gerektiğini söyledi.

 

“Toplumsal bir özgürlük mücadelesi”

 

Yüksek öğrenimlerini yarıda keserek kuşatma altındaki yurt topraklarında cepheye koşan yüzlerce üniversite öğrencisinin, bölgedeki diğer mücahitlerle birlikte Erenköy Direnişi’ni toplumsal bir özgürlük mücadelesi olarak tarihe yazdırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Siyasal eğilimleri birbirlerinden çok farklı olan bu gençler, Kıbrıs Türk halkının özgürlük içinde var olması konusunda tam bir görüş birliği içindeydiler. Tıpkı bugün olduğu gibi o günlerde de Kıbrıslı Türklerin hürriyetlerine olan düşkünlüğü, partiler ve ideolojiler üstü ortak bir noktaydı. O gün karşı karşıya kalınan tehdit, gençleri bütün farklılıklarına rağmen, aynı mücadeleye omuz verme konusunda ortak kılmaya yetmişti.

 

Bu mücadeleye havacı arkadaşlarıyla birlikte büyük katkı sağlamış olan Cengiz Topel’in ise Kıbrıs Türk halkının kalbinde müstesna bir yeri vardır. Cengiz Topel’e duyulan sevgi ve saygı kuşaktan kuşağa aktarılmakta ve hep canlı tutulmaktadır. Bugün buraya gelmeden anıtının yenilenmiş halinin açılışını yaparken, kendisine karşı hiç eskimeyen ve eksilmeyen özel duygularımızı da bir kez daha ifade etmiş olduk. Cengiz Topel hayatının baharında, henüz 30 yaşında Kıbrıslı Türklerin özgürlük mücadelesine destek verirken şehit düşen değerli bir Türk pilotuydu. Uçağı düşüp esir alındıktan sonraki katledilme biçiminin vicdanlarda açtığı yara çok derindir.”

 

“Bu özgürlük mücadelesinde Bereketçileri de unutmamak gerekir”

 

Cengiz Topel’in şehit düştüğünü ama mücahit ve öğrencilerin yürüttükleri Erenköy Direnişi’nin başarıya ulaşmasına büyük katkı sağladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu özgürlük mücadelesine canları pahasına katkı koymuş olan Bereketçileri de unutmamak gerekir” dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, Erenköy Direnişi’nin önemli kahramanlarından olan Bereketçilerin her türlü askeri donanımdan yoksun mücahitlerin ilk silah ve mühimmatlarını getiren Erenköylü balıkçılar olduğunu anımsattı.

 

“Tahakküm altında yaşamaya boyun eğmeyeceğimizi Erenköy’de ve diğer yerlerde gösterdik”

 

Savaşın dehşetinin bugün coğrafi olarak da adanın hiç de uzağında olmadığını söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bu tarihsel ve coğrafi gerçeklikten gerekli dersleri çıkarmanın ise tüm bölge halklarının ortak sorumluluğu olması gerektiğini söyledi. Akıncı, Kıbrıs’ta da geçmiş acılardan dersler çıkararak iki halkın siyasi eşitliğini, özgürlüğünü ve güvenliğini teminat altına alan bir gelecek kurmanın temel hedef olması gerektiğine dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizler Kıbrıslı Türkler olarak tahakküm altında yaşamaya boyun eğmeyeceğimizi Erenköy’de ve diğer yerlerde gösterdik. Eşitliğin, insanca yaşamın temel koşullarından birisi olduğunu bilen bir halk olarak azınlık durumuna düşürülmeye asla razı olmayacağımız da bilinmektedir.”

 

Akıncı'dan Anasatasiadis'e çağrı

 

Yarın Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’le yapacağı görüşmeyi hatırlanan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Adamızda kalıcı barış ortamını sağlamak için gerekli tavrı sergileme zamanı çoktan gelmiş ve artık geçmektedir. Geliniz Kıbrıs’ı gerilimin ve çatışmanın odağı yapmak yerine, barış ve iş birliğinin alanı haline getirelim" çağrısında bulundu. Akıncı, bunun sadece kendisinin değil, Türkiye'nin de çağrısı olduğunu belirtti.“Yeni savaşların kaybedenleri çok olur. Kalıcı, adil barışın ise kaybedeni olmaz”
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, adaya gelen Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve tüm kuvvet komutanlarının Kıbrıs’taki varlığının aradaki güçlü bağların ve dayanışmanın bir göstergesi olduğunu vurguladı.

İzmit Körfezi’nde biyoçeşitlilik araştırması sürüyor İzmit Körfezi’nde biyoçeşitlilik araştırması sürüyor

 

Akıncı konuşmasında, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesini yeniden anımsatarak, “Her alanda güçlü olacağız ve bu gücümüzü kalıcı barışın tesisi yönünde kullanacağız. Yeni savaşların kaybedenleri çok olur. Kalıcı, adil barışın ise kaybedeni olmaz” dedi. Erenköy Şehitliği’nde düzenlenen törene KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları, şehitlerin yakınları ve yaklaşık bin vatandaş katıldı.

 

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi