2013 yılı itibari ile iskele ve depolama konusunda yaklaşık yüzde 60'lık bir büyüme kaydeden Yeşilyurt Limanı, depolama alanındaki yatırımlarına, 2014 yılı itibari ile hız kesmeden devam etmeyi planlıyor.

2006 yılında faaliyete geçen
Yeşilyurt Limanı, Samsun
merkezli bir liman işletmesidir.
Modern bir alt
ve üst yapıya sahip olan limanın
en önemli avantajı ise 20 metreyi
bulan drafta sahip olmasıdır. İşletme,
kaliteli, hızlı, zamanında
ve güvenilir bir hizmet anlayışı ile
müşterilerine hizmet vermekte.
Faaliyetlerine her zaman çevreye
duyarlı ve müşteri memnuniyeti
odaklı bir şekilde sürdüren Yeşilyurt
Limanı, İSO 9000 ve 2008
belgelerine de sahiptir.
Yeşilyurt Limanı ve verdiğiniz
hizmetler hakkında bilgi alabilir
miyiz?
Yeşilyurt Limanı, Yeşilyurt Group
bünyesindeki teşekküllerden bir
tanesidir. Ana faaliyet alanımız
demir-çelik olmak üzere 1987'den
itibaren sektördeki faaliyetlerimizi
sürdürmekteyiz. Samsun
merkezli bir firmayız. Karabük ve
İskenderun'da faal kurumlarımız
bulunmakta. Yine grup bünyesinde
alışveriş merkezi, enerji santrali,
bu yıl faaliyete başlayan elektrik
santralimiz mevcut.
Yeşilyurt Limanı ise 2006 yılında
faaliyete geçen yeni bir liman
işletmesidir. Dökme yük üzerine
çalışan limanımız alt ve üst yapı
olarak modern bir yapıya sahip.
Tesisat bakımından da yeterli bir
seviyedeyiz. Rıhtımımızda yaklaşık
bin metreye yakın yanaşma
mümkün. 20 metreyi bulan derinliğe
ve aynı anda 8 adet gemiyi kabul
edip hizmet verme durumuna
sahibiz. Hizmetimizi kaliteli, hızlı,
zamanında ve güvenilir bir şekilde
veriyoruz. Yaklaşık 70 bin ton kapasiteli
kapalı depolama alanımız
ve 60 bin metre kadar açık alan
depolarımız mevcut. İSO 9000
ve 2008 belgeli bir liman işletmesiyiz.
Faaliyetlerimizi her zaman
çevreye duyarlı ve müşteri memnuniyeti
odaklı bir şekilde sürdürmekteyiz.
100 bin tonaja kadar olan büyük
tonajlı gemileri kabul edebiliyor
Yeşilyurt Limanı'nı öne çıkaran
farkları ve avantajları nelerdir?
Yeşilyurt Limanı'nın en önemli
avantajı konumudur. Konum itibari
ile Samsun ilinden kaynaklanan
bir avantaja sahip. Samsun
ili tüm yolların kavşak noktasında
yer alıyor. Hava, deniz, demir yolu
ve kara yolları gibi tüm ulaşım imkanları
Samsun'da mevcut. Gelen
tüm yükler, bütün imkanları kullanarak
Türkiye'nin ve aktarma
olarak dünyanın her tarafına çok
rahat bir şekilde ulaşabilir. Liman
olarak bizi ön plana çıkaran en
önemli noktamız ise draftımızdır.
Karadeniz'deki ender limanlardan
biri olduğumuzu söyleyebilirim.
100 bin tonaja kadar olan büyük
tonajlı gemileri kabul edebiliyoruz
2013 yılının son çeyreğindeyiz.

2013 yılında firmanız ticari açıdan
nasıl bir süreç geçirdi?
Limanımız yıllık 8 milyon ton
elleçleme kapasitesine sahip bir
limandır. Ancak süregelen kriz
nedeniyle bu rakamlara henüz
ulaşmış değiliz. Son yıllarda yaşanan
ihracat rakamlarındaki düşüklükte
buna eklenince, doğal
olarak bu durum limanların yük
hacmini etkiledi. Buna istinaden
bizim yük hacmimizde bir düşüş
yaşanmadı ancak 2008'deki gibi
ivmeli bir artış olmadı. Bu, sektör
olarak yaşadığımız bir durumdur.
Tabi yeni yasalarla, yatırımcıları
teşvik edici ve ihracatı özendirici
bir takım çalışmalar yapılırsa, bu
çalışma bize olumlu bir şekilde
yansıyacaktır. Biz alt ve üst yapı
olarak hazırız. Yeter ki yük gelsin
ve çalışalım.
Önümüzdeki süreçte liman yatırımları
ile ilgili planlarınızdan
bahsedebilir misiniz?
Biz zaten yeni bir liman işletmesi
olduğumuz için 2013 yılına yeni
yatırımlarımızı bitirmiş bir durumda
girdik. Hem iskelede, hem
de depolama konusunda yaklaşık
yüzde 60'lık bir büyüme kaydettiğimizi
söyleyebilirim. Fakat
gözlemlerimiz sonucunda son 6
ayda depolama konusunda daha
da fazla büyümeye gitmemiz gerektiğini
anladık ve depolamada
gelen taleplere cevap verme konusunda
sıkıntı yaşayınca yeni
yatırım planlaması içerisine girdik.
Bu yatırım planımız şu an
izin aşamasında ve izin aşamasını
geçtikten sonra 2014 yılında
faaliyetine başlayacağız. Gelecek
süreçlerde depolama bakımından
çok ciddi noktalara geleceğimizi
ön görüyorum. Ayrıca Yeşilyurt
Group olarak dünyadaki tüm gelişmeleri
yakından takip ediyoruz.
Sektörün ivme kazandığı kanalları
belirleyip ona göre yatırımlarımıza
yön vermeye çalışıyoruz.
Peki konjonktürel açıdan Türkiye
ekonomisini ve denizcilik sektörünü
limanlar bazında değerlendirebilir
misiniz?
Son 10 yılda kamuya ait limanların
özelleştirilmesi ve bu limanları
alan firmaların modernizasyonu
bakımından yapılan yatırımlar, limancılık
sektörüne hız kazandırdı.
Özellikle Körfez, Aliağa-İzmir
Bölgesi ve Karadeniz'deki limanlar,
Türkiye'deki limanların dünyadaki
limanlar ile rekabet edebilecek seviyeye
getirilmesinde önemli bir
faktörü oynamakta. Bunlar yeterli
mi dersek tabi ki değil! Henüz alt
yapı yetersizliğine sahip olanlar
da var. Bir limanın gemi sahası,
depolama sahası ve her türlü
ulaşım ağının birbirine paralel
şekilde gelişmiş olması lazım. İyi
bir limana sahip olabilirsiniz fakat
buna bağlı ithalatınız olmadığı ve
karayolu size gerekli cevabı veremediği
zaman, tren yolundaki vagon
sayısı yetersiz olduğu takdirde
bu tıkanıklığa yol açar. Bir limanı
değerlendirirken bunların hepsini
göz önünde bulundurmak gerekiyor.
TCDD (Türkiye Cumhuriyeti
Devlet Demiryolları) bir yatırım
başlattı ve bu yatırım ile özelleştirmenin
önünü açtı. Vagon sayılarının
arttırılması ve mevcut ray
sistemlerinin iyileştirilmesi lazım.
Karayollarında ise düzelmeler var.
Depolama bakımından Samsun'da
lojistik bir üs kurulması ile ilgili
çalışmalar valilik önderliğinde
sürdürülüyor. Gelinen aşamada
bir neticeye varılıp, yer tespiti
yapıldı. Bu projenin hayata geçirilmesi
ile Samsun ve Karadeniz
Bölgesi bayağı bir yol kat etmiş
olacak. Çünkü modern bir limana
sahip ve geri sahası da iyi olduktan
sonra dünya ile rekabet konusunda
iyi bir noktaya gelecektir
diye düşünüyorum.
Limancılık sektörünün yaşadığı
sorunlar neler ve bu sorunlara ne
gibi çözümler sunulabilir?
Devletin, özel sektör temsilcilerinin
yatırımlarının önünü, teşvik
edici yönde açması gerekiyor. Kamusal
izin, yönetmelikler ve gümrük
mevzuatı konusunda zaman
açısından bir şeyler yapılabilir.
Bir yatırımcı yatırımını planladığı
zaman, bu yatırımını bir an önce
faaliyete geçirebilmeli. Prosedürler
için uzun süreler beklemek
zorunda bırakılmamalı. Ortada
bir iş gücü, sermaye ve istihdam
var ve bunun önünün açılması
gerekir. Son dönemde devlet, bu
sektöre önem verdiğini, yaptığı
çalışmalar ile gösterdi. Özellikle
Ulaştırma Bakanlığı'nın karayolu
ve denizyolu ile ilgili yapmış olduğu
çalışmalar oldukça sevindirici.
Bu çalışmalara daha da hız verilirse,
bizlerde özel sektör temsilcileri
olarak kamu ile beraber bu sektörü
ayağa kaldırmak için çalışmalarımızı
daha da ilerletiriz.

Editör: TE Bilisim