Denizde büyük tehlike: Hem balıkçıyı hem turizmi vuruyor Küresel ısınma, kirlilik ve aşırı avlanma nedeniyle sayıları hızla artan denizanaları, Marmara ve Karadeniz bölgelerindeki balıkçıları canından bezdirdi. İş hacmi yüzde 60 azaldı ama asıl risk turizm sektöründe…  Türkiye’deki balıkçıların başı denizanalarıyla dertte... Son 2 yıldır Karadeniz ve Marmara Denizi’ni mesken tutan denizanaları, başta orta ve küçük tekne sahipleri olmak üzere tüm balıkçıları canından bezdirdi. Denize attıkları ağda balık yerine denizanalarını gören balıkçılar avlanma veriminin yüzde 60 düştüğünü belirtiyor. Çoğu kez denizanalarından kurtulmak için ağlarını yırtmak zorunda kaldıklarını anlatan Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (Sürkoop) İstanbul Bölge Başkanı Erdoğan Kartal, “Geçici bir doğa olayıdır diye umut ediyoruz. Eylül ayında yeni av sezonu açılıyor. Bu dönemde 2 yıldır olduğu gibi denizanaları olursa sektör ciddi sorun yaşayacak” dedi. AMERİKAN GEMİLERİ GETİRİYOR  İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Melek İşinibilir Okyar, “Aşırı kirlilik en büyük sebep. Uskumru, kılıç balığı gibi denizanalarını yiyen balıkların aşırı avlanması da denizanalarının sayısını artırıyor. Denizanalarının sayısındaki artışta Atlantik Okyanusu’ndan gelen gemilerin, balans tanklarındaki kirli suyu Türkiye’deki denizlere akıtmaları da etkili oluyor” diye konuştu. Karadeniz ve Marmara riskli Okyar, açıklamasına şöyle devam etti: “Atlantik denizi üzerinden gelen Amerikan gemileri ve ya diğer bölgelerden gelen yük gemileri ABD’den buraya gelirken boş gelir. Ancak dengeyi sağlamak için balans tanklarına içinde bulunduğu denizden bir miktar su alıp ağırlık oluşturması gerekir. Buraya geldiğinde ticaretini yapacağı ürünleri gemiye yüklediği için o suya ihtiyaç duymaz ve bizim sularımıza boşaltır. Böylece diğer denizlerden gelen yararlı ve ya zararlı her türlü canlı bizim sularımızda da görülür. Bu da özellikle Karadeniz ve Marmara gibi kapalı denizlerde bir risk yaratıyor.” Önlem alınmazsa sahiller turizme kapanabilir Denizanalarının sadece balıkçılık sektörü için değil turizm sektörünü de olumsuz etkileyeceğini kaydeden İşinibilir, “Öncelikle Karadeniz ve Marmara gibi kapalı denizlerde denizanası riski yüksek. Her yıl haziran ayında Kızıldenizʹden göç ederek Akdeniz ve Ege kıyılarını istila eden denizanaları da turizmi olumsuz etkiliyor. Özellikle beyaz türler alerjik bünyeye sahip olan yakıcı kapsüllere sahip. Bu denizlerdeki bazı türler insanları hastanelik edecek derecede zehirliler. Fransa ve İspanya yoğun denizanası görüldüğü dönemde sahillerini turizme kapatıyorlar. Biz bu ülkeye kıyasla daha şanslıyız. Bizde denize girilemeyecek kadar tehlikeli tür sayısı az. Ama dikkat etmezsek yakın gelecekte biz de bu sorunu yaşayacağız. Bu nedenle yerel yönetimler, sanayici, balıkçılar topyekün önlem almalı” ifadelerini kullandı. (Akşam) 7deniz
Editör: TE Bilisim