DenizTemiz Derneği/ TURMEPA, ˮDünya Su Günüˮnünde deniz ve su varlıklarının korunmasını, sürdürülebilir olmasını ve suyun geleceğine sahip çıkmasını bir sorumluluk olarak görüyor ve yaptığı çalışmalarla da Dünya Su Günü’nü sahipleniyor. Dünya Su Günü 22 Mart 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ilan edildiği tarihten itibaren dünyanın giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek amacıyla, Birleşmiş Milletler’in su alanında çalışmalar yapan diğer bir kuruluşu olan UN Water tarafından her yıl farklı temalar belirlenerek kutlanıyor. UN Water, 2015 yılı için “Su ve Sürdürülebilir Gelişme” başlığına dikkat çekiyor. Şehirleşme, kirlenme ve iklim değişikliği, artan temiz ve kullanılabilir su ihtiyacı için tehdit oluşturuyor. Su, sürdürülebilir gelişmenin her zaman merkezinde yer alıyor. Çünkü su varlıkları; sürdürülebilir gelişme için en önemli kaynaklardan biri; fakat doğru yönetilmediği takdirde büyük bir risk haline geliyor. McKinsey raporuna göre ise de; 4.500 milyar metreküp olan küresel su ihtiyacının 2030 yılında 6.900 milyar metreküp olacağı, yani neredeyse 1,5 kat artacağı tahmin ediliyor. TURMEPA Genel Müdürü M. Akşit Özkural, “Türkiye’nin, etrafı denizlerle çevrili olmasına ve denizlerin de küresel dağılımda en büyük su hacmini oluşturmasına rağmen, yakın zamanda su sorunuyla yüzleşmesine engel olunamıyor. Türkiye’nin su ihtiyacının; iklim değişikliği nedeniyle yer aldığı Akdeniz Havzası’nda görülecek kuraklık etkileri, artan nüfusun ve kullanılabilen su kaynakları potansiyelinin azalması nedeniyle gelecek 25 yılda yaklaşık 3 kat artacağı tahmin ediliyor” dedi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre günümüzde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir temiz su miktarı 1.500 metreküp iken, 2030 yılı için öngörülen nüfus artışı ile birlikte kişi başı kullanılabilen temiz su miktarının 1.000 metreküpe düşerek yani neredeyse %65 oranında azalacağını gösteriyor. Bu da su varlıklarının kirlendiğini ortaya koyuyor. Gelişirken sürdürülebilir olmak için; devlet kaynak yönetimini iyi yapmalı, kentlerin su ihtiyacını karşılamalı, havza koruma eylemleri hazırlamalı, halka sağlıklı su sağlamalıdır. Halkın katılım ve desteğiyle su kullanımı konusunda bilinçlendirilmeli ve kirlenmenin önlenmesi çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Sivil toplum kuruluşları da su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımı için projeler ile destek vermelidir. Suyun en çok bilinen formülü H2O’dur. Diğer bir deyişle 2 hidrojen 1 oksijen molekülünün bir araya gelmesidir. Denizlerimiz hem suyumuzdur hem oksijenimizdir; yani denizlerimiz hayattır. İhtiyacımız olan oksijenin %50 - 70’i denizlerden sağlanıyor. Deniz varsa, hayat var! 7DENİZ
Editör: TE Bilisim