Kıyıları kirlettiği gerekçesiyle bir dönem turizmci ve çevrecilerin hedefi olan balık çiftlikleri, açık denizlere taşınmanın meyvelerini topluyor. Türkiye’de bulunan çiftlikler 90 bin ton çipura ve levrek, 60 bin ton alabalık üretimi gerçekleştiriyor. Balık çiftliklerinin kapalı koy ve körfezlerden açık denizlere taşınması üretimi artırdı. Maliyeti 10 kat artmasına rağmen işletmeler, ciddi yatırım yaparak teknolojik açıdan kendilerini geliştirdi. Kıyıları kirlettiği gerekçesiyle bir dönem turizmci ve çevrecilerin hedefi olan balık çiftlikleri, bugün 80-90 bin ton çipura ve levrek, 50-60 bin ton alabalık üretimiyle Yunanistan’ı geçerek dünya lideri oldu. Sektörün duayenlerinden Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç, “İyi ki açık denizlere taşınmışız” diye konuştu. Çevre Kanunu’nda yapılan değişiklikle 2006 yılında kapalı koy ve körfezlerde balık üretimi yasaklandı. Çevrecilerin ve turizmcilerin baskısıyla 2007 yılında çıkarılan Hassas Alan Tebliği’yle de balık çiftliklerine ağır kriterler getirildi. Bu çerçevede kafeslerin kıyıdan en az 0,6 deniz mili, yani 1,1 kilometre açığa taşınması ve 30 metre derinlikte bulunması zorunluluğu sağlandı. Ayrıca kafesin açık denizde bulunduğu yerlerde belli bir akıntı hızı olma şartı da eklendi. Bu kriterler, büyük tartışmalara yol açtı. Söz konusu uygulamalar sebebiyle balık çiftliklerinin yüzde 80’inin kapanacağı ve kültür balıkçılığının biteceği iddia edilmişti. Kurulduğu günden beri başta turizm olmak üzere birçok sektörle karşı karşıya gelen balık çiftlikleri, su ürünleri ihracatının lokomotifi oldu. ABD ve Kanada gibi ülkelerden ortak üretim teklifleri aldıklarını söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: “Amerika’nın tarım sektöründe geri olduğu tek alan su ürünleri. Bu alanda bir türlü gelişme gösteremiyor. Bizimle ortak üretim yapmak istiyor. Su ürünlerini geliştirmek için Türkiye’yi model alıyor. Balık tedarikinin üretimle karşılanacağını dünya kabul etmiş durumda. Denizlerde balık çok azaldı, bu yüzden balık çiftlikleri gelecek adına büyük önem taşıyor.” Türkiye İhracatçılar Meclisi Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Kurulu ve Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan, 2008 yılında açık denizlere taşınmanın, turizm sektörüyle çatışmaların sona ermesini sağladığını belirterek, “Turizmin yapılamayacağı bakir alanlarımız var, sektörün gelişimi açısından bu alanlara özel izinler verilebilir.” tavsiyesinde bulundu. Kıyıları kirlettiği gerekçesiyle bir dönem turizmci ve çevrecilerin hedefi olan balık çiftlikleri, açık denizlere taşınmanın meyvelerini topluyor. Türkiye’de bulunan çiftlikler 90 bin ton çipura ve levrek, 60 bin ton alabalık üretimi gerçekleştiriyor. Balık çiftliklerinin kapalı koy ve körfezlerden açık denizlere taşınması üretimi artırdı. Maliyeti 10 kat artmasına rağmen işletmeler, ciddi yatırım yaparak teknolojik açıdan kendilerini geliştirdi. Kıyıları kirlettiği gerekçesiyle bir dönem turizmci ve çevrecilerin hedefi olan balık çiftlikleri, bugün 80-90 bin ton çipura ve levrek, 50-60 bin ton alabalık üretimiyle Yunanistan’ı geçerek dünya lideri oldu. Sektörün duayenlerinden Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç, “İyi ki açık denizlere taşınmışız.” diye konuştu. Çevre Kanunu’nda yapılan değişiklikle 2006 yılında kapalı koy ve körfezlerde balık üretimi yasaklandı. Çevrecilerin ve turizmcilerin baskısıyla 2007 yılında çıkarılan Hassas Alan Tebliği’yle de balık çiftliklerine ağır kriterler getirildi. Bu çerçevede kafeslerin kıyıdan en az 0,6 deniz mili, yani 1,1 kilometre açığa taşınması ve 30 metre derinlikte bulunması zorunluluğu sağlandı. Ayrıca kafesin açık denizde bulunduğu yerlerde belli bir akıntı hızı olma şartı da eklendi. Bu kriterler, büyük tartışmalara yol açtı. Söz konusu uygulamalar sebebiyle balık çiftliklerinin yüzde 80’inin kapanacağı ve kültür balıkçılığının biteceği iddia edilmişti. Kurulduğu günden beri başta turizm olmak üzere birçok sektörle karşı karşıya gelen balık çiftlikleri, su ürünleri ihracatının lokomotifi oldu. ABD ve Kanada gibi ülkelerden ortak üretim teklifleri aldıklarını söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: “Amerika’nın tarım sektöründe geri olduğu tek alan su ürünleri. Bu alanda bir türlü gelişme gösteremiyor. Bizimle ortak üretim yapmak istiyor. Su ürünlerini geliştirmek için Türkiye’yi model alıyor. Balık tedarikinin üretimle karşılanacağını dünya kabul etmiş durumda. Denizlerde balık çok azaldı, bu yüzden balık çiftlikleri gelecek adına büyük önem taşıyor.” Türkiye İhracatçılar Meclisi Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Kurulu ve Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan, 2008 yılında açık denizlere taşınmanın, turizm sektörüyle çatışmaların sona ermesini sağladığını belirterek, “Turizmin yapılamayacağı bakir alanlarımız var, sektörün gelişimi açısından bu alanlara özel izinler verilebilir.” tavsiyesinde bulundu. 7deniz
Editör: TE Bilisim