Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye Denizcilik Zirvesi'nde 2 gün boyunca oturumlar gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Eski Müsteşarı Özkan Poyraz’ın yaptığı ilk oturumun konusu 'Türk Denizcilik Sektörü Vizyonu: Türk Filosunun Geliştirilmesi' oldu.

 

İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır panelde, "Türk Armatörün Yabancı Bayrağı Tercih Etme Sebepleri" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.  Çakır, "Denizciler bilir. Rota belirlemenin iki önemli şartı vardır. Birincisi mevcut konumu bilmek, ikincisi gideceği konumu bilmek. Ben de bugünkü sunumumda deniz ticaret filomuz bazında nerede olduğumuza yönelik bir sunum gerçekleştireceğim. Bu zirveyi ‘Türk denizciliği rotasını arıyor’ anlayışıyla takip ediyoruz” şeklinde konuştu.

 

Uluslararası Gemi Sicili Yönetmeliği’nin kurulduğu 1999’da milli bayraklı gemilerimiz yüzde 90,5, yabancı bayrak ise yüzde 9,5’miş. Ama bugün geldiğimiz noktada maalesef tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Salih Zeki Çakır, “Deniz ticaret filomuzun yaş ortalamasını düşündüğümüzde özellikle koster filomuzun yenilenmesi konusunda yaptığımız girişimler ve ortaya koyduğumuz veriler bunun ne kadar haklı bir gerekçe olduğunu göstermektedir. Türk bayraklı gemilerimizin yaş ortalaması 23,1 iken, yabancı bayraklı gemilerin yaş ortalaması 19,9 olarak görülüyor. Bölgesel filomuzun yaş ortalamasının yüksek olmasının dezavantajları söz konusu. Rakamlara baktığımızda, Türk armatörleri Malta bayrağını tercih ediyor. Türk Bayrağı ise bu istatistiklerde 3'üncü sırada. Türk armatörü yabancı bayrağı neden tercih ediyor sorusu çok önemli. Grafiklere baktığımızda 2008 krizinden sonra Türk armatörünün yabancı bayrağa yönelmeye başladığını da görüyoruz” şeklinde konuştu.

 

Yabancı bayrağın tercih sebepleri

Beks Denizcilik'ten yaptırımlara karşı bayrak değiştirme hamlesi Beks Denizcilik'ten yaptırımlara karşı bayrak değiştirme hamlesi

 

Yabancı bayrağın tercih edilmesinde birkaç unsurun etkili olduğunu kaydeden Çakır, “Özellikle büyük tonajda Türk bayraklı gemilerin yabancı finans kurumlarınca tercih edilmemesi göze çarpıyor. Başlıca sebep olarak da banka alacaklarının Türk bayrağında alt sıralarda kalmış olmaları gibi eksik bir bilgiye sahip olmaları diyebiliriz. İşletme maliyetleri de ortalama her tonajda yabancı bayraklıda gemi türüne göre yüzde 12-15 arasında avantajlı konumda. Türk bayraklı gemide ise; brüt maaş maliyetlerine ek olarak yüzde 37,5 SGK maliyeti gerekiyor. Türk bayraklı gemilerde personel ile yaşanan sıkıntılarda iş mahkemelerine gidildiğinde armatörün her durumda haksız çıkması konusunun üzerinde durulmalı. TUGS’da gemi satışı kaynaklı ortaklara kar dağıtımında kademeli olarak yüzde 35’e varan vergi yükü de armatörün yabancı bayrağa yönelmesinde etkili oluyor. Özellikle pandemi döneminde personel ile ilgili yaşanan sıkıntılar yüzünden Türk Bayrağı’ndan yabancı bayrağa geçişler de arttı” ifadelerini kullandı.

Türk Bayrağı çekmenin avantajları da olduğunu söyleyen Çakır, “Beyaz bayrak, Kabotaj, Türk Loydu klasını tanıyan yegâne beyaz bayrağın Türk Bayrağı olması, ÖTV’siz yakıt, yerli bankalarla daha hızlı kredi ve ipotek işlemleri olarak sıralayabilir” şeklinde konuştu.

 

Türk bayrağı ile Yabancı bayrak arasındaki oranın son 20 yılda yabancı bayrak lehine artarak devam ettiğini ifade eden Çakır,  “Ancak gönlümüz, her zaman Türk bayrağından yana. Umarım bu güzel bayrağı dalgalandırmaya devam ederiz” dedi.

 

Planlamarı iyi yapmak gerekiyor

 

Salih Zeki Çakır, “Bu zirvede konuşulan konuların bir sonuca bağlanması gerekiyor. Ortaya çıkan görüşleri uygulamaya yönelik planlamalar yapmak gerekiyor. Denizciliği bir bütün olarak ele alıp tabir-i caizse denizcilik anayasasının yeniden yazılması gerekiyor. Türk denizciliği uluslararası rekabete açık. Bu rekabete uygun bir altyapı oluşturamazsanız, şansınız yok. Biz gücümüzün farkındayız. Ama karşımızdaki güçlerle mücadele etmek tek başımıza üstesinden geleceğimiz konular değil. Devletin her anlamda yanımızda olması gerekiyor. Devletimiz birtakım düzenlemeler ve teşvikler çıkarmıştı. Bunlar kalıcı ve uzun vadeli olmadığı için ihtiyaçları karşılayamadı. Sektörde önemli bir "çalışma grubu" üzerinde durulmalı. Deniz ticaret filosu konusunun üzerinde ehemmiyetle durulmalı. Bu işin lokomotifi deniz ticaret filosudur. Yaşlanan filomuz yeni ihtiyaçlar doğrultusunda nasıl yenilenebilir sorusuna odaklanmak gerekiyor. Ülkemiz askerî olarak denizlerde gücünü yenilemek için bir proje başlattı. Bunun benzeri bir modeli Türk Ticaret Filosu için yapmalıyız. Ana hedefimiz budur. Bunun yanı sıra, denizcilik eğitimine ekstra önem vermeliyiz” ifadesinde bulundu.

 

Oturumda, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı ve Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Salih Zeki Çakır, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, Gelir Yönetimi Daire Başkanı Kamil Özkan, BDDK Uygulama İl Daire Başkanı Yavuz Albayrak, Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Ümit Recep Uğur ve Güngen Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Güngen konuşmacı olarak yer aldı.

 

Türk Denizcilik Sektörü Vizyonu: Türk Filosunun Geliştirilmesi' başlıklı oturumda; Küresel Ticaret Hacmindeki Gelişmeler,  Türkiye Deniz Taşımacılığı Hacmindeki Gelişmeler, Deniz Ticaretindeki Teşvikler, Dünya Deniz Taşımacılığı ve Dünya Filosu,  Türk Filo Hedefleri, Türk İç Su Yolları ve Deniz Ticaretinde Kullanılan Politikalar konuları masaya yatırıldı.

 

SUNUMUN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN VİDEOYA TIKLAYINIZ

7DENİZ / ÖZEL

Editör: Haber Merkezi