İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) 2021’in ilk meclis toplantısı olan Ocak ayı Meclis Toplantısını düzenledi. Online olarak düzenlenen toplantıya meclis üyeleri, komite başkanları ve denizcilik bulundukları yerden katıldılar. İMEAK DTO Meclis Başkanı Sahil Zeki Çakır’ın başkanlığında gerçekleşen toplantı yeni kurulan sermaye şirketlerinin kayıt ücretlerinin yeniden belirlenmesi talebinin oylanması ile başladı. Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır’ın kamuoyuna yaptığı açıklama, toplantı zabitlerinin onaylanması, Kasım ayı mizanının okunup oylanması ve Aralık ayı faaliyet raporunun video sunumu ile devam etti.

 

‘Enflasyonun ekonomi politikalarında öncelikle olduğu döneme girdik’

 

Toplantıda konuşan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin 2021’de de bir süre daha dünyanın gündeminde kalacağını belirtti. Yürütülen aşı çalışmalarının umut verdiğini dile getiren Kıran, “Aşının önemi çok büyük. Çünkü dünyanın kaderi aşının başarılmasına bağlı. Eğer bu aşılar insanlığı küresel salgın tehdidinden korumayı başarırsa dünyanın hızla normalleşmeye gideceğini görebileceğiz” dedi. 2020 yılının ihracat ve turizm açısından büyümenin beklendiği bir yıl olduğunu, pandeminin etkisinin görüldüğü Mart ayı ile birlikte Covid-19’a rağmen ilk çeyreği yüzde 4,5 büyüme ile kapanan bir yıl olduğunu ifade eden Kıran, “Ancak pandemi ile hem arz hem de talep yönlü şok ile karşılaştık. Ve yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,9 daraldık. Bu daralmanın etkisini telafi etmek için ekonomi yönetiminin kamu bankaları önderliğinde başlattığı kredi büyümesi haziran ayı ile beraber ekonomideki açılmayla birleşince yılın üçüncü çeyreğinde ekonomimiz yüzde 6,7 büyüme gösterdi. Turizm ve ihracat gelirlerinin düştüğü finansman tarafında sorunlar yaşadığımız bir dönemde artan büyümeyle cari işlemler açığı artmaya ve döviz kurlarına baskı yapmaya başladı. Döviz kurlarındaki artış enflasyonu, enflasyonda faizleri arttırmaya başlayınca ekonomimiz son çeyrekte tekrar yavaşlama dönemine girdi. Kasım ayı başında ekonomi yönetimindeki değişim ile birlikte Merkez Bankası’nın güçlü faiz artırımlarına başladığı ve enflasyonun ekonomi politikasında tekrar öncelikli olduğu bir döneme girdik” dedi.

 

TÜDEV, Genel Kurulunu gerçekleştirdi TÜDEV, Genel Kurulunu gerçekleştirdi

Belirsizlik ve riskler yüksek

 

Pandeminin ekonomilerin seyrini belirlemeye devam edeceğine ve aşıların devreye girmesiyle Covid-19’un yaz aylarına doğru kontrol altına alınmasına ilişkin umutlarını arttırdığını dile getiren Kıran, “Bu başarılabilirse yılın ikinci yarısında küresel ekonomide bir toparlanma beklemek yanlış olmayacaktır. Fakat o noktaya ulaşana kadar hem Türkiye ekonomisi hem dünya ekonomisi için bizleri zorlu bir sürecin beklediğini unutmamak gerekiyor. İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan mutasyon pandemiye ilişkin belirsizliklerin ve risklerin hala yüksek olduğunu bize göstermektedir. Önümüzdeki aylarda ekonomilerin bir yavaşlama, daralma sürecinde olacağını ve birçok sektörün bundan etkileneceğini tahmin edebiliriz. Bu süreçte yaşanabilecek olumsuzlukları azaltabilmek adına maliye politikasının ağırlıklı olarak negatif ayrışan sektör firmalarına ve çalışanlarına doğrudan gelir destekleri vermesi büyük önem taşıyor. Merkez Bankası’nın son dönemdeki sıkı para politikası reformlarla desteklenirse TL’de istikrarı sağlama ve enflasyon ile mücadele konusunda ilerleme şansımızda artacak. Bunun başarılması durumunda yılın ikinci yarısında daha sürdürülebilir bir dünya trendine geçme olasılığımız var” diye konuştu.

 

Türkiye-İngiltere anlaşması çok önemli bir gelişme

 

2021’in ilk yarısında hem Türkiye-AB hem de Türkiye-ABD ilişkilerinin önemli olduğunu kaydeden Kıran, “Yılın ilk yarısında gerek ABD’de Biden başkanlığındaki yeni yönetim ile gerek AB ile farklı platformlarda yapılacak görüşmeler önümüzdeki dönemin jeopolitik gelişmeleri açısından belirleyici olmaya aday görünüyor. Sorunların diplomasi yoluyla çözülmesinin ekonomimize olumlu yansımaları da olacaktır” dedi. Kıran, Brexit sürecinin tamamlanarak Türkiye ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşmasının bitirilmesinin de olası ekonomik kayıpları engelleyen ve önümüzdeki dönemde kazançları arttırmaya yönelik çok önemli bir gelişme olduğunu belirtti.

 

Yeni strateji ve planlar oluşturulmalı

 

Pandeminin denizcilik sektörü açısından önemli değişimler getirdiğini ve tedarik zincirleri ile lojistik merkezlerindeki değişimin eğilimini arttırdığını aktaran Kıran, “Tüketicilerin daha çok online alışverişe yönelmesi daha hızlı ve kısa mesafelerde tedarik ihtiyacını arttırmaya aday görünmektedir. Teknolojiye yönelik ve dijitalleşme çok daha hızlanmış durumda. İş yapma biçimlerinde iklim, çevre ve sürdürülebilirlik kaygıları gittikçe ön plana çıkıyor. Ticaret savaşları ve korumacılığın farklı boyutlarda da olsa devam etme ihtimali yüksek. Tüm bu gelişmelerin denizcilik sektörünü doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebileceğini düşünerek strateji ve planların oluşturulması gereken bir dönem içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

 

Deniz taşımacılığı piyasasında taşınan yük miktarı yüzde 4 düştü

 

Covid-19 salgınının dünya ekonomilerini olumsuz etkilediğini hatırlatan Kıran, şöyle devam etti; “Bu yıl deniz taşımacılığı piyasasında taşınan yük miktarının bir önceki yıla göre yüzde 4 oranında düşerek 11 milyar 513 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu taşıma miktarı 2017’de gerçekleşen miktarın bile altında. Yılbaşında en fazla daralacağı tahmin edilen konteyner piyasası en az daralan piyasalardan biri olurken tanker piyasası gibi bazı segmentler ise bir dönem çok iyi olmuş sonrasında düşüş yaşadı. Konteyner piyasası ekonomik kapanma ve hane halkının talep yapısında Covid-19 nedeniyle ortaya çıkan değişim yüzünden 2020’nin ilk çeyreğinde ciddi sıkıntılar ile karşılaşmış ve talep düşmesi sonucu konteyner firmaları sefer sıklıklarını azaltarak yaklaşık 2,5-3 milyon TEU kapasitesindeki gemi tonajını servisten çekerek laid up yaptı. Doğal olarak gemi kira bedelleri ve spot taşıma ücretleri de bu talep daralmadan nasibini aldı. Fakat daha sonra ekonomilerin açılmaya başlaması Çin’in yeniden eskisinden daha hızlı bir şekilde üretime geçmesi ile pandeminin ortaya çıkardığı talep artışına sebep olduğu mal cinslerinin talebinde bir patlama oldu. Bu talebi karşılamak için ihtiyaç duyulan konteynerlerin temini ve pozisyona sokulması maliyetleri arttırdı ve limanlarda sıkışıklıklar meydana gelmeye başladı. Bunun sonucu bu segmentte navlunların önemli ölçüde artmasına neden oldu. Temmuz sonu ağustos başı ile beraber bu segmentte görülen iyileşme devam etmekte olup 2021’in ilk çeyreğinde de bunun süreceği tahmin ediliyor. Tanker piyasasında ekonomilerin kapanması yüzünden talepte meydana gelen düşmeye paralel olarak petrol fiyatlarındaki düşme ülkelerin stratejik ve spekülatif stoklama politikası petrol üreten ülkelerde üretilen petrolü kara depolarında depolama imkanlarının azalması sonucu depo olarak kullanılmak üzere VLCC ve bir derece suezmaxlara olan talep artışı 2020’nin mart ve nisan aylarında bu segmentte olumlu bir trend yaratmış fakat daha sonra bu rüzgar kayboldu. Aralık itibariyle günlük gemi kiralama bedelleri günlük işletme maliyetlerine hemen hemen yaklaşmış durumdadır. 2020 yılında petrol tüketim tahmininde düşme beklentisi özellikle AB ülkeleri ve ABD gibi başat ekonomilerin iyileşmesinin zaman alacak olması gibi nedenlerle bu segmentte iyileşme ve kayıpların telafisinin hemen gerçekleşmeyeceği, yıllara yayılacağı tahmin ediliyor.”

 

Dökme yükte taşınan yük oranı yüzde 2.9 azaldı, kuru yük filosu yüzde 3.8 büyüdü

 

Dökme yük piyasasını da değerlendiren Kıran, “Dökme yük piyasasında da başat Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde meydana gelecek gelişmeler bu piyasanın geleceğini belirleyecek. 2020 yılı bu segment için çok zorlu bir yıl olmuş toplamda ton-mil olarak yaklaşık yüzde 2.2 tonaj olarak da yaklaşık yüzde 2.9 taşınan yük azaldı. Buna karşılık yeni gemi arzı pandemi öncesinde planlandığı gibi gerçekleşmiş ve yaklaşık olarak DWT bazında kuru yük filosu yüzde 3.8 büyüdü. Her ne kadar yılın ikinci yarısında gözle görülür iyileşmeler kaydedilse de sektör averaj ortalama kazançları yüzde 19 düştü.

 

2021 yılında dökme yük filosunda yeni gemi arzının mevcut kontratlara göre yüzde 1.7 artması bekleniyor. Uzun yıllardır ilk defa bu kadar düşük gemi arzı olacak. Bununla birlikte bu segmentin en önemli elemanı olan demir cevheri taşımacılığında beklenen yüzde 2, hububat taşımacılığında beklenen yüzde 3’lük artışlar neticesinde 2021 yılının dökme yük piyasası için de daha iyi olacağını söylemek gerçekçi olacak. Ayrıca 2021’e damgasını vuracak olan ülke yine Çin olacak ve Çin’in ham madde alımları bu piyasayı ayakta tutacak. 2020’de sektör sülfür miktarı düşük yeni yakıtın kullanılmasının yüksel maliyet yükünden korkarken petrol fiyatlarındaki düşme, düşük sülfürlü yakıt ile yüksek sülfürlü yakıt arasındaki fiyat farkını uzunca bir süre çok düşük düzeyde kalmasına neden oldu. Buna karşın düşük sülfürlü yakıt kullanılması sonucunda ortaya çıkması muhtemel bazı teknik sorunlar ve bunların makine aksamında meydana getirdiği hasarlar, iş yükü ve zaman kaybı, beklenenden daha önce yaşanmaya başlanmış ve 2021’de de önemli bir gündem maddesi olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor” şeklinde konuştu.

 

Personel değişimi sorunu bir an önce çözülmeli

 

Dünya çapında yaşanan ekonomik sıkıntıların yanı sıra limanlarda karşılaşılan karantina uygulamaları ile personel değişiminde yaşanan sıkıntıların 2020’nin önemli konuları arasında olduğuna dikkat çeken Kıran, şöyle devam etti; hala tam çözülemeyen bu sorunların ikinci dalga nedeniyle 2021’de de devam edecek gibi göründüğünü ve bir an önce çözülmesi gerektiğinin vurguladı. Pandemi dönemi denizciliğin önemini çok net bir şekilde ortaya çıkardığının altını çizen Kıran, şunları söyledi; “Bu sayede ekonomiler ayakta kalmış, toplumsal ihtiyaçlar temin edilmiş, tedarik zinciri kesintisiz sürdürülmüştür. Denizciliğin olmaması veya kesintiye uğraması durumunda hayatın duracağı anlaşıldı. İşte bu nedenle BM 75. Genel Kurulunda 1 Aralık 2020 tarihinde alınan bir kararla deniz çalışanları kilit çalışanlar olarak kabul edildi ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) gemi personeli değişimi protokollerinin uygulanması çağrısında bulundu. Oda olarak bu karardan hareketle Covid-19’a karşı aşılamada Türk gemi çalışanlarına toplumun işleyişi için gerekli sektörler ve kritik işlerde çalışan kişileri kapsayan ikinci grupta yer verilerek öncelikle aşılanmalarını sağlanması ve gemi personeli değişimlerinin sorunsuz yapılması hususundaki taleplerimizin Sağlık Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına iletmiştik. Ulaştırma Bakanlığımız ise 3 Aralık tarihinde yaptığı duyuruda gemi adamlarının deniz lojistiği ve tedarik zincirinde kilit çalışan olarak kabul edildiğini ve Türkiye’ye deniz yoluyla giriş yapacak gemi çalışanlarının karantina uygulamasından muaf olacağını duyurdu. Bu vesileyle deniz çalışanlarımıza pandemi dönemindeki özverili çalışmaları nedeniyle bir kez daha takdir, şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.”

 

Başkan Kıran pandemiye rağmen 1 yılda 454 faaliyete katıldı

 

Pandemi süreci boyunca İMEAK DTO yönetim kurulu üyeleri ile birlikte en iyi şekilde hizmet verme gayreti içinde olduklarını belirten Kıran, şu ifadeleri kullandı; “Salgının ciddiyetinin anlaşılmasının ardından DTO olarak biz de daha önce eşi benzerine rastlamadığımız bilinmezlerle dolu hassas süreçte var gücümüzle mücadele etmeye, sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmeye çalıştık. Pandeminin ilan edilmesiyle birlikte meslek komitelerimiz ve üyelerimizden gelen sorunları büyük bir dikkatle topladık. Çatı kuruluşumuz TOBB ile birlikte bu sorunların giderilmesi ve vereceği hasarı en alt seviyede tutulması amacıyla hızlı davranmaya gayret ettik. İlgili bakanlıklarımız ile en üst düzeyde işbirliğine giderek çok yakın bir çalışma sergiledik. Devletimiz de sorunların çözümü noktasında yanımızda oldu. Cumhurbaşkanımız liderliğindeki hükümetimiz salgının ekonomik etkilerini azaltmak için birçok kesimin beklediği fevkalade önemli destekler içeren paketler açıkladı. Tamamına olmasa bile sorunların büyük bölümüne çözümler üretildi. Bakanlıklarımız ve üst çatı kuruluşumuz TOBB başta olmak üzere tüm kesimlerle tam bir işbirliği içerisinde hareket ettik. Kendi adıma geçtiğimiz yılın çetelesini tuttuğumuzda DTO ve TOBB toplantıları, Piri Reis Üniversitesi mütevelli heyeti toplantıları ve ilgili diğer toplantılar, ziyaretler, kabuller, çalıştay, panel, konferanslar vb faaliyetler olmak üzere bir yılda tam 454 faaliyete katıldığımı görüyorum.”

 

Pandemi sürecinde önemli konularda kazanımlar elde edildi

 

Pandemi sürecinde yapılan çalışmalar sonucunda önemli kazanımlar elde edildiğine işaret eden Kıran, “Bunların sonucunda Nefes Kredisi hayata geçti. Yolcu taşımacılığında deniz turizm araçlarında yeme-içme hizmetindeki KDV oranlarının yüzde 18’den 8’e, yine balık teslimlerindeki KDV oranlarının yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesi sağlandı. Deniz turizm araçlarının Ulaştırma Bakanlığı tarafından sağlanan Denize Elverişlilik Belge süreleri, gemi adamı cüzdanları, STC ve belge yenileme süreleri 23 Mart 2021 tarihine, 2021 yılında geçerliliği biten turizm amaçlı sportif faaliyet belge süreleri bedelsiz olarak 31 Aralık 2020 tarihine uzatıldı. Denizyolu toplu yolcu taşımacılığı faaliyetlerinin 23 Mart 2020 tarihi itibariyle tarifelerinin azaltılarak yüzde 50 yolcu kapasiteli çalışmaya başlaması nedeniyle DTO olarak Türk P&I ile yapılan çalışma neticesinde sigorta primlerinde önemli bir indirim ve vade sağlandı. Türk P&I yetkililerine tekrar teşekkür ediyorum. Özellikle Mavi yolculuk turlarında talepteki artış sebebiyle normalleşme döneminde faaliyet gösterecek ticari yatların tam kapasite ile hizmet vermesi sağlandı. Ayrıca mega yatların yaptıkları müracaatlara istinaden 11 Haziran 2020 itibariyle deniz hudut kapılarımızın yabancı bayraklı mega yatlara açılması sağlandı. Günübirlik tur yapan teknelerden kara sörvey tarihleri geçmiş olanların su altı görüntü sörvey sistemi 31 Ekim 2021 tarihine kadar uzatılmasına ilişkin talebimiz uygun görüldü. Kıyı tesislerinde gemilere verilen hizmetlere ilişkin tebliğ 16 Mayıs 2020 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırıldı. Haziran ayında denizcilik öğrencilerinin salgın nedeniyle aksayan staj eğitimiyle ilgili girişimimiz olumlu sonuçlandı ve öğrenim gören güverte sınıfı öğrencilerini kapsamak üzere eş değer staj uygulamasına gidildi. Bunun gibi birçok faaliyetimiz bu dönemde sektörümüz adına hayata geçirildi” diye belirtti.

 

‘Piri Reis Üniversitesi göğsümüzü kabartmaya devam etti’

 

İMEAK DTO’nun, Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2019 yılında başlatılan Sıfır Atık Projesi kapsamında, aralık ayı itibariyle Sıfır Atık Belgesi aldığını hatırlatan Kıran, birçok şubenin de belgeyi aldığını ve kalan 3 şubenin ise en kısa zamanda alacağını söyledi. Piri Reis Üniversitesi’nin başarılarından da bahseden Kıran, şöyle devam etti: “Üniversitemiz geçtiğimiz yıl başarılarıyla göğsümüzü kabartmaya devam etti. YÖK tarafından yayımlanan Üniversitesi İzleme ve Değerlendirme Genel Raporuna göre üniversitemiz uluslararası endeksli dergilerde yayınlanan bilimsel eser dalında öğretim elemanı başına en çok yayın düşen üniversite olarak birçok iddialı üniversiteyi geride bırakarak 3’üncü oldu. YÖK’ün aynı raporuna göre üniversitemiz Sıfır Atık, Yeşil Kampus ve çevrecilik alanlarında alınan ödül sayısında en yüksek üniversiteler arasında yer aldı. Diğer taraftan Üniversiteler Memnuniyet Araştırmasında 2020 sonuçlarına göre devlet ve vakıf üniversitelerinin genel memnuniyet sıralamasında 192 üniversite arasında a plus kategorisinde 11’inci sırada, 67 vakıf üniversitesi arasında 7’inci sırada yer aldı. ÜniAr Üstün Performans Ödülleri’nde Gümüş Ödülü olan 4 rektörden biri Prof. Dr. Oral Erdoğan oldu. Ayrıca 2019 yılı Eğitim Hizmet İhracatı Şampiyonu olduk. Denizcilik üniversiteleri birliğinin tam üyesi olan ve Karadeniz Denizcilik Üniversiteleri Birliğinin dönem başkanlığını yürüten üniversitemiz Katar Deniz Harp okulunun kurulmasına yaptığı katkılardan dolayı YÖK tarafından Uluslararası İşbirliği Ödülüne layık görüldü. Saydıklarımın dışında daha birçok başarılı çalışmaya da imza attık.”

 

Sıkıntılara rağmen çarklar döndü

 

Türk denizcilik sektörünün 2020 yılı değerlendirmesinde başka birçok sektöre göre görece daha iyi geçirdiğini aktaran Kıran, “Tabi ki beklediğimiz, planladığımız hedeflere ulaşamadık. Ama tüm sıkıntılara rağmen sektörlerimiz çarklarını döndürebildiler. Taşımacılık, gemi inşa, limanlarımız, nisan-mayıs ayında beklendiği kadar kötü bir dönem yaşamadılar. Bundan sonraki süreçte de en önemli hedefimiz üyelerimize daha iyi hizmet vermek onların sorunlarını aşmalarına yardımcı ve destek olmak olmaktır. Üzücü olayları, acılarıyla keyfimizi kaçıran bir yılı geride bırakırken aydınlık ve mutlu yarınlara ulaşma umudumuzu canlı tutarak 2021 yılına başlıyoruz. Covid-19’un acı olaylarından ders çıkarmamız gerekiyor. Sevdiklerimize dokunamadık, göremedik, onlara sarılamadık, hatta onları kaybetmenin ne büyük acı ve eksiklik olduğunu anladık. İnanıyorum ki salgının kontrol altına alınmasından sonra ekonomik kayıplar hızla telafi edilecek çok hızlı bir düzelme olacak. Ülkemizde bu zorlu süreci mümkün olabilecek en az hasarla atlatarak daha iyi günlere ulaşacak.

 

7DENİZ – ÖZEL

Editör: Haber Merkezi