Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol fiyatlarındaki düşüşe ilişkin, ˮÜretici için bir tehdit ama bizim gibi tüketici ülkeler için de bu bir fırsattırˮ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol fiyatlarındaki düşüşe ilişkin, ˮYerin altındayken savaş gerekçesi, yerin üstündeyken de barış gerekçesi haline gelen ham petrol ve doğal gaz şu anda bu noktalara geriledi. Üretici için bir tehdit ama bizim gibi tüketici ülkeler için de bu bir fırsattırˮ dedi. Rixos Otelʹde düzenlenen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikasıʹnın (İNTES) 169. geleneksel toplantısında konuşan Yıldız, Türkiyeʹnin ilerleme ve büyümesine devam edeceğini belirterek, bu kapsamda yatırım imkanlarının da kolaylaştırılacağını ifade etti. Yıldız, ham petrol varil fiyatlarındaki düşüşün, 1 yıl boyunca bu şekilde devam etmesi halinde Türkiyeʹnin 3,4 milyar dolar kar edeceğini vurguladı. Petrol fiyatlarındaki düşüşe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldız, 118-120 dolara çıkan ham petrol varil fiyatının şu anda 86 dolar civarında seyrettiğini belirtti. Yıldız, bu düşüşün petrolün siyasi bir araç olarak kullanılmasından kaynaklandığına dikkati çekerek, ˮYerin altındayken savaş gerekçesi, yerin üstündeyken de barış gerekçesi haline gelen ham petrol ve doğalgaz şu anda bu noktalara geriledi. Üretici için bir tehdit ama bizim gibi tüketici ülkeler için de bu bir fırsattırˮ ifadelerini kullandı. ˮİşverenle işçi birbirinden ayrılmaz iki unsurdurˮ Maden işçilerinin ücretleri ile ilgili düzenlemelere değinen Yıldız, ˮSomaʹdan sonra sektörel bir ücret düzenlemesi yapıldı. Maden işçilerinin ücreti 2 kat fazla olmak zorundadır denildi. İşçilerimizin haklarının düzenlendiği bir ortamda Kamu İhale Kurumu ve rödevans işletmeciliği vasıtasıyla iş almış olan işverenlerimizin haklarının düzenlenmemiş olması bir eksikliktirˮ diye konuştu. Yıldız, konuyla ilgili önergenin, plan bütçe komisyonundan sonra genel kurula geldiğini söyledi. Söz konusu maddeye, genel kurulda muhalefet partilerinin itiraz ettiğini anlatan Yıldız, şunları kaydetti: ˮMuhalefetin itiraz konusu şuydu; biz burada işçinin haklarını düzenlemeye geldik, siz işverenin hakkını düzenlemeye geldiniz. Biz, işverenle işçi birbirinden ayrılmaz, birbirini tamamlayan iki unsurdur dedik. O yüzden birini diğerinden ayırt ederek hak düzenlemesi olmaz. İşverene yeni bir hak ihdasında bulunmayacaktık. Yalnızca maliyetlerinden dolayı artış miktarını kendilerine tebliğ etmek için önergeyi verdik. Önerge TBMMʹde çıkarıldı. Büyük bir yanlışlıktı, kendilerini ikaz ettim. Bu kapsamda Torba Yasa çıktı. Cumhurbaşkanı onayladı iki gün geçti, 4 bin 200 işçi işverenlerimiz tarafından çıkartıldı. Bunun uzaktan gelişi belliydi. Şimdi muhalefetten de arkadaşlar ʹbu önergeyi tekrar gündeme getirebilir miyiz?ʹ diyorlar. Tamam getireceğiz de bu olaylar yaşanmadan önce bunları rahatlıkla yapabilmek lazımdı. Biz maden kanunuyla alakalı suyun kendi mecrasında akmasını teminen, Başbakan ve Cumhurbaşkanımızla da konuştuk, bir kanun tasarımız vardı. İnşallah önümüzdeki ay genel kurulda kanunlaşmasını hep beraber sağlamış olacağız, bu önergede içinde olmak kaydıyla bunları dikkate almış olacağız. Biz haklı veya haksız bütün taleplerin değerlendirildiği ve gerçekten bütün şeffaflığıyla cevaplandırıldığı bir ortam istiyoruz.ˮ ˮ42 HES projesi mahkeme kararıyla iptal edildiˮ Mahkeme kararlarıyla iptal edilen enerji yatımlarına da değinen Yıldız, 42 HES projesinin mahkeme kararıyla iptal edildiğini kaydetti. Bunu bir şikayet değil, tespit olarak dile getirdiğini söyleyen Yıldız, söz konusu HES projelerinin kurulu gücünün yaklaşık 1263 megavat olduğunu bildirdi. Yıldız, enerji yatırımlarındaki iptal kararlarının ˮmakulˮ ve ˮkeyfiˮ olanların değerlendirileceğini belirterek, ˮİthal kömürde 1245, yerli kömüre dayalı termik santrallerde yaklaşık 8 bin 777 megavatlık yapı, Türkiyeʹde bulunduğu yere yani yer altına gömülmek isteniyor... Doğalgazda da toplam 14 bin 707 megavatlık kurulu güce sahip, 3521 megavatlık 3 santral de mahkeme kararıyla durdurulan yatırımlar arasındaˮ diyerek sözlerini tamamladı. ˮİşçi sağlığı her türlü maddi varlığın üzerindedirˮ İNTES Başkanı Celal Koloğlu da maden ve inşaat sektöründeki yeni yasalara değinerek, ˮİşçi sağlığı ve güvenliği her türlü maddi varlığın üzerindedir. Ancak şartlar çok zorlanırsa ortaya kayıt dışılık ve büyük sorunlar çıkacağı endişesi taşıyoruz. Yasalarımızı tabiri caizse ʹvurʹ deyince öldürmeyen şekilde düzenlemeliyizˮ diye konuştu. Toplantının konusunun ˮEnerjide Yeni Dönemˮ olduğunu söyleyen Koloğlu, enerjide ˮmilatˮ denilecek gelişmelere tanık olunduğunu ifade etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının çabalarıyla ülkenin elektrikte Avrupa elektrik sistemiyle senkron hale geldiğini belirten Koloğlu, Türkiyeʹnin köprü ve merkez ülke konumunda bulunduğuna dikkati çekti. Türkiyeʹnin enerji ihtiyacının yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan sağladığını kaydeden Koloğlu, 2015ʹte enerji ithalatı için 57,3 milyar dolar, 2017ʹte ise yaklaşık 64 milyar dolar harcanacağı söyledi. Cari açığın bir çok makroekonomik değişkeni tehdit ettiğini ifade eden Koloğlu, ekonomik ve verimli bir elektrik enerjisine sahip olmak için başta rüzgar, su ve güneş enerjisi gibi yerli ve yenilenebilir kaynaklarının iyi değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Editör: TE Bilisim