NSN Law Kıdemli Ortaklarından ve WISTA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Av. Nazlı Selek, “Yeni jenerasyonda biraz özverinin eksik olduğunu görüyorum. Meslekte yükselmek ve bir şeyler öğrenebilmek için bazen zorluk çekmek gerekiyor” dedi. Avukat Nazlı Selek’in 7deniz’e verdiği söyleşi şu şekilde: Denizcilikte kadına bakış açısı çok iyi durumda Meslek hayatıma öğrenciyken bir denizcilik şirketinde çalışarak başladığım için benim yolum hep belliydi. İsteğim de zaten bu alanda devam etmekti. NSN Law Hukuk Büromuz kurulalı 20 yıl oldu. Tabii deniz hukuku haricinde diğer alanlarda da büro olarak pratiklerimiz oldu ancak ben her zaman bunları deniz hukukuyla entegre etmeye çalıştım. Deniz hukukuyla ilgilenen avukatlar olarak biz, denizcilik sektörünün çok önemli bir bölümüyüz. Yan dal gibi görünüyoruz ama aslında çok göbeğindeyiz bu sektörün. Deniz hukuku açısından bakarsak denizcilik her zaman kendi içinde gelişen bir sektör olmuştur. Çok uzun senelerdir var olan hukuk büroları, yetiştirdikleri arkadaşların kurduğu küçük bürolarla büyüttü kendi sektörünü. Öte yandan deniz hukukuyla hiç ilgilenmemiş hukukçuların bu alana girdiğini hiç görmüyoruz. Açıkçası biraz kendi içinde geleneksel bir yapısı bizim sektörün… Ayrıca denizcilik, hem yan hem de ana dallarını birlikte etkileyen bir sektör olmuştur her zaman. Kadınlar çocuk sahibi olduktan sonra zorluklar yaşıyor Deniz hukukuyla ilgilenen avukat sayısı çok fazla. Dolayısıyla deniz avukatları arasında erkek egemen bir yapı söz konusu değil. Sektörde söz sahibi çok fazla deniz hukukuyla ilgilenen kadın avukatlarımız var. Keza aynı şekilde denizcilik sektörüne bakarsak da eskiye göre kadın sayısının günümüzde az olduğunu düşünmüyorum. Ancak şöyle bir handikap var: Sektördeki kadınlar çocuk sahibi olduktan sonra mesleğini sürdürme konusunda zorluklar yaşıyor. Hatta İngiltere’de denizcilik sektöründe gördüğüm çocuk sahibi olan kadınlar mesleğini bırakıyor ve üst düzey çalışanların çoğu erkek. Türkiye’de ise kültürel nedenlerden dolayı biraz çocuk bakımında aile desteği olması nedeniyle, üst düzey çalışan konumda kadınları görebiliyoruz. Dolayısıyla fırsat eşliği, kadına bakış açısı diğer sektörlere göre denizcilikte çok daha iyi durumda. Asıl sorunu gemilerde çalışan kadın gemiciler yaşıyor diyebilirim. Gemideki zabit, çarkçıbaşı veya stajyer kadınlar kabul görebilmek için bir erkekten daha fazla çaba sarf etmek zorunda kalıyor.  Bana kalırsa bu sektörün tek sorunlu bölümü gemilerde çalışan kadınlar… Yeni jenerasyonda özveri eksik WISTA Türkiye tarafında hedeflerimiz, sosyal yardım projelerinin yanı sıra kadınlar arası işbirliğini geliştirmek ve ilerletmek. Bu kapsamda yönetim kurulundaki arkadaşlarla aldığımız karar sonucu mesleki işbirliklerini geliştirecek etkinliklere ağırlık vermeyi planlıyoruz. Örneğin her ay kendi aramızda bir toplantı organize etmek, yeni üyelerle ilişkileri güçlendirmek gibi… Uluslararası toplantılara maksimum düzeyde katılmayı ve kadınlar arası işbirliğini arttırabilecek faaliyetlere yönelelim istiyoruz.  Bir de yeni jenerasyonda biraz özverinin eksik olduğunu görüyorum. Meslekte yükselmek ve bir şeyler öğrenebilmek için bazen zorluk çekmek gerekiyor. Mesela geç bir saatte bir gemiyi tespite çıkabilmesi gerekiyor bir kadın stajyerin veya avukatın. Gemiler çok sevimli mekânlar değil. Oralarda bulunup iş gerektirdiği takdirde ifade almak gerekebiliyor. Bazen bu gençlerin hoşlarına gitmiyor, bunu istemiyorlar. Hedefim işte bunu kırmak... Bu kanıya daha çok iş görüşmelerine gelen arkadaşlarımızın sorularından yola çıkarak vardım. Böyle bir sorunun olduğunu hissediyorum.  Ancak diğer yandan gençler çok çalışkanlar, çok zekiler,  inanılmaz bir enerjileri var. Açıkçası hem WISTA hem de NSN Law olarak bu yönde kişisel gelişim etkinliklerine ağırlık vermeyi hedefliyoruz. Geminin balbında üç kişi oturuyor… Bir müvekkilimiz sisli bir havada Boğaz geçişi yaparken, o sırada da 2 İsviçreli turisti taşıyan tekne seyir gezisi yapıyor. Tabi o sisli havada ahşap tekneyi bizim tanker gemisi görmüyor ve çarpıyor. Bizim kaptan çarptığının farkında bile değil. Çarpmadan 10 dakika sonra trafik kontrolden uyarı geliyor ‘kaza yaptınız demir atın’ diye… Bizim kaptan inanmıyor kaza olduğuna ve radarda da göremiyor kazaya dair herhangi bir bulgu. Uyarı sonrası kaptan gemiyi demirleyip baş tarafa gidiyor ve bakıyor ki geminin balbında üç kişi var. Balbın üstünde bir kaptan iki de turist can yelekleriyle öylece oturuyor. Teknenin kaptanı bir şekilde turistleri balbın üstüne çıkarmış ve neredeyse 15 dakika öylece seyahat etmişler. Olayla ilgili ifade alımına gittiğimde-tabi bizim kaptan İtalyandı- liman başkanı soruyor ‘kaza nasıl oldu?’ diye cevap veriyoruz ancak verdiğimiz cevaba inanamayınca kaptandan olayı çizmesini istiyor. Bizim kaptan da bir gemi balbı çizip üstüne çöp adamları yerleştirince liman başkanı öyle inanıyor olayın gerçek olduğuna. Bu hiç unutamadığım bir anımdır hatta katıldığım çoğu toplantılarda da anlatırım olayı… Sektörel iletişim bazen politize olabiliyor Sektörde çalışma saatleriyle ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Denizciliğin ağır bir sektör olduğunu kabullenemiyor bazı arkadaşlar. Maalesef bu sektörde 9-6 çalışma sistemi mümkün olamıyor. Başka sektörlerin dinamiğiyle karşılaştırma yapılmaması gerekiyor. Bu sıkıntı da bana göre işçi ile işveren arasındaki ilişkiyi olumsuz etkiliyor. Diğer yandan sektörel iletişim bazen politize olabiliyor.  Politik olaylar şirketler arası ilişkileri etkileyebiliyor. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Keşke çocuklu kadınların yükünü alabilsek Benim bu sektörde çalışan kadınlarda gördüğüm en önemli şey; her ne kadar aile desteği bizim kültürümüzde varsa da evlenip çocuk sahibi olan kadınlarımızın haftanın yarısında evde kalma durumu var. Biraz bu anlamda kadınları rahatlatacak bir proje geliştirilmesini isterdim. Her şirket çocuklu çalışanlarına yardımcı olabilecek bir şey geliştirebilse keşke ve kadınların biraz yükünü alabilsek. Çünkü çalışmak ve diğer sorumluluklar inanılmaz yorucu bir aksiyon olabiliyor çocuklu kadınlar için...   RÖPORTAJ: ÇİLEM KOCAMIŞ [email protected] 7DENİZ
Editör: TE Bilisim