Doğu Akdeniz'deki hukuk dışı adımlarına KKTC'den stratejik bir karşılık geldi. KKTC, Karpaz Yarımadası'nın kuzeyinde devasa bir deniz üssü yapılması için arazi tahsis etti. Askeri üs için saha çalışmalarına başlandı.

 

108 Dönüm arazi verildi 

 

Geçitkale Havaalanı'nı İHA/SİHA'ların kullanımına da açarak Doğu Akdeniz'de stratejik bir adım atan KKTC'den hakimiyeti pekiştirecek hamle daha geldi. KKTC Bakanlar Kurulu, Dipkarpaz Zafer Burnu'ndaki 108 dönümlük araziyi askeri kullanım amacıyla 30 yıllığına KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'na verdi.

 

99 Yıla kadar çıkıcak

 

Arazi, Vakıflar İdaresi'ne ait olduğu için hukuken devredilmedi ancak önümüzdeki süreçte kullanım hakkının KKTC Meclisi'nin kararı ile 99 yıla çıkarılabileceği belirtildi. KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın kurduğu üs Türk Donanmasına da hizmet verecek. Tahsis edilen alana üs kurulması için çalışmalar da başladı. Askeri bir heyet arazinin uygunluğunu analiz etmek için bölgede incelemelerde bulundu.

 

Bakım onarım ve ikmal desteği

 

Üssün 2,5 yıla kadar tamamlanıp hizmete girebileceği ifade ediliyor. Söz konusu üssün faaliyete geçmesiyle, Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerine eşlik eden savaş gemileri olası tacizlere daha hızlı cevap verebilecek. Ayrıca bölgede görev yapan gemilerin bakım-onarım-ikmal desteği de yine bu üs üzerinden sağlanacak.

 

Egemen üs olmalı 

 

Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'de 'uçak gemisi' niteliğinde olduğunu savunan Yaycı, "Kıbrıs adası Süveyş Kanalı'nı, Ortadoğu'nun Akdeniz yüzünü kontrol eden aynı zamanda Bakü Tiflis Ceyhan Boru hattı çıkışından petrol akışını kontrol eden çok önemli bir konumda" dedi. Yaycı Kıbrıs'taki üssün egemen üs statüsünde olması gerektiğini belirterek şunları anlattı: "Bu üsler Türkiye'nin toprağı sayılmalı. Bu üs toprakları içinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları geçerli olmalı ve bayrağı asılı olmalıdır. Egemen üs demek, bir takım haklarımızın o üs sınırları içinde kullanılması demektir."

 

Büyük avantaj sağlar

 

"Bugün ABD, İngiltere, Rusya ve Çin'in üslerinin büyük kısmı bu statüdedir. Egemen üs olması hasebiyle bizim hukuki olarak varlığımız tescillenmiş olur. Bu üs sayesinde Deniz Kuvvetleri unsurları Doğu Akdeniz'de hareket alanının tam ortasında, kalbinde bulunacak. Ayrıca, Kıbrıs adasının güneyine, doğusuna anına inip çıkabilme kabiliyeti kazandırır. Üs her halukarda, jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük avantaj sağlar."

 

Stratejik önemde 

Türkiye'ye ait askeri gemi Mogadişu'ya ulaştı Türkiye'ye ait askeri gemi Mogadişu'ya ulaştı

 

Kıbrıs'taki askeri gücün Türkiye'nin gücüne güç katacağını söyleyen Yaycı, "Bir kesim var, Kıbrıs'taki askeri varlığımızı güçlendirmemizi istemiyor. Ve 'Kıbrıs bize çok yakın üs kurmaya gerek yok...' diyorlar. Bilinmeli ki, KKTC'de deniz üssü çalışmaları çok eski yıllara dayanıyor. Bu Doğu Akdeniz'le, Kıbrıs'la ilgilenen herkesin çok önem verdiği bir konu, ben de görevdeyken bu konuda çalışmalarım olmuştu" diye konuştu. Yaycı şöyle devam etti: "Gazimağusa'ya 35-40 kilometre uzaklıktaki İskele Boğazı çevresinde sürdürülen bir başka çalışma var. Şimdi de Dikkarpaz Burnu'ndaki üs gündeme geldi. Bu iki bölge son derece stratejik öneme sahip. Karpaz Burnu'nda 30 dönümlük bir alanın daha alınması söz konusu. Adanın kuzey ve güney yüzlerine bakan noktalarda üslerin olması çok kritik bir hamledir."

 

Rumlar rahatsız oldu 

 

KKTC'nin adımı hem Yunanistan'da hem de Rum Kesimi'nde büyük rahatsızlık yarattı. Rum ve Yunan basını bölgede Hristiyan dünyası için çok önemli olan Apostolos Andreas Manastırı ve eserlerin bulunduğunu iddia ederek projenin önlenmesi çağrısı yaptı. Kararın Rum Kesimi'nin egemenlik haklarına saldığı olduğu iddiasına yer verildi. Atina ve Rum Kesimi'nin konuyu Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyi'nin gündemine sokmak için girişim başlattı.

 

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi