ALTO Başkanı Adnan Saka bünyesinde barındırdığı stratejik sektörlerle Aliağa’nın dev bir sanayi şehri konumunda olduğunu, gelecek 50 yıllık projeksiyonunun planlı ve bölge ülke ihtiyaçları doğrultusunda yapılmasının önemini vurguladı. İzmir’in Aliağa ilçesinde, 1. Bakırçay Ekonomi Zirvesi düzenlendi. Zirvede Bakırçay bölgesinde yer alan Aliağa, Foça, Menemen, Dikili, Kınık ve Bergama ilçelerinin ekonomisi masaya yatırıldı. Ekonomik kalkınma, istihdam ve iş dünyasının ele alındığı zirveye kanaat önderleri, işadamları, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve diğer vatandaşlar katıldı. Aliağa Ticaret Odası (ALTO) Başkanı Adnan Saka,  zirve toplantısında, ilçenin mevcut sanayi potansiyelinin Ege Bölgesi ve Türkiye için hayati önem taşıdığının altını çizdi. Bünyesinde barındırdığı stratejik sektörlerle Aliağa’nın dev bir sanayi şehri konumunda olduğunu, bununla birlikte gelecek 50 yıllık projeksiyonunun planlı ve bölge ülke ihtiyaçları doğrultusunda yapılmasının önemini vurguladı. Aliağa’nın Türk milli ekonomisine katkısına dikkat çeken Saka petrokimya, demir çelik, gemi söküm, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) ve lojistik sektörü gibi dev yatırımlara sahip olduğunu, yapımı devam eden Çandarlı ve Petkim liman projelerinin ve Star Rafinerisi yatırımlarının hayata geçmesiyle birlikte ekonomik potansiyelin ikiye katlanacağının altını çizdi. Lojistik köy konusunda serbest bırakılmak istediklerini ve yasaklarla bir yere varılamayacağını ifade eden ALTO Başkanı Saka, “Aliağa limanlarına yılda 5 bin gemi geliyor. Petkim Limanı ve Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın da devreye girmesiyle bölge doğal olarak zaten lojistik bir üs olacak. İzmir’e yapılacak olan lojistik köyün Aliağa dışında bir yere yapılması halinde, yatırımcı ve birçok kesim için bu durum verimli olmayacak. Aliağa’nın stratejik konumu, ekonomik yapısı ve yatırımcıya sağladığı fırsatlarla lojistik üs potansiyeline sahip en uygun yer olduğunu düşünüyoruz. Biz ALTO lolarak deniz, demir ve kara yolunun birarada olduğu merkezlerde lojistik köylerin kurulması gerektiğine inanıyoruz.” dedi. Aliağa’da 3 bin 500 megavat elektrik üretildiğini, limanlarında yılda 42 milyon ton elleçleme yapıldığını ve yörede 40 bin kişinin istihdam edildiğini kaydeden Saka, Türkiye ekonomisindeki stratejik önemine rağmen yıllardır sıkıntılarla boğuşan ve çözümde yalnız bırakılan bir şehir olduğunu söyledi. Aliağa ve dolayısıyla milli ekonomiyi olumsuz etkileyen meselelere değinen Adnan Saka, yatırımların ve buna paralel olarak nüfusun kontrolsüz büyüdüğünü, 21 milyar dolar değerinde dış ticaret hacmi olan liman bölgesinin ulaşımda büyük sıkıntılar yaşadığını ve teşviklerin yetersiz olmasından dolayı ALOSBİʹye beklenen seviyede yatırımcının gelmediğini belirtti. Bölgedeki iş dünyasının meselelerine çözüm önerileri getiren Saka, acilen geleceğe yönelik bir master planına ihtiyaç duyduğunu ve kalkınmanın sürdürülebilir olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “İlçemizde faaliyet gösteren araç sayısı 20 bin civarında. Yine İzmir’i Çanakkale’ye bağlayan karayolunun üzerinde olması nedeniyle Aliağa’dan günde ortalama 40 bin araç gelip geçiyor. Yakın gelecekte tamamlanacak olan dev yatırımların faaliyete girmesiyle birlikte bu araç sayısı katlanarak çoğalacaktır. Bugün bile Aliağa’dan İzmir’e gitmek büyük sorun halindeyken önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız sıkıntıların boyutunu hayal dahi edemiyorum. Mevcut karayolumuzun ihtiyaca cevap veremediği hepinizin malumudur. Diğer taraftan yapımı devam eden çevre yolunun Koyundere mevkisine adeta demir atması, bizi umutsuzluğa sevk etmektedir. Aliağa’da yatırımlar hızla devam ederken bölgenin en önemli ihtiyacı olan ulaşımın çözümü noktasında yürütülen projelerin çok yavaş bir şekilde sürdürülmesi bizleri endişelendirmektedir. Hemen her platformda Aliağa halkı adına dile getirdiğimiz bu tespitlerin, yetkililer tarafından dikkate alınmasını talep ediyoruz.” Konuşmasında işsizlik konusuna da değinen ALTO Başkanı Saka, Türkiye’de işsizliğin stratejik hatalardan kaynaklandığını öne sürdü. Ülkede ve dolayısıyla Aliağa’da çok yüksek seviyede nitelikli eleman ihtiyacının karşılanamadığını belirterek, “Gençlerimiz eğitimde yanlış tercihler yapıyor ya da yanlış tercihlere yönlendiriliyor. Aileler, ‘Evladım üniversite bitirsin de hangisini bitirirse bitirsin.’ düşüncesiyle hareket ediyor. Gençlerimiz, ülkemizde hâsıl olmayan alanlarda eğitim görüyor. Hal böyle olunca da sayısız üniversite mezunu gençlerimiz, sokaklarda işsiz geziyor. Bizim bu noktada tavsiyemiz, ülkemizde ciddi seviyede eksikliği yaşanan nitelikli ara eleman ihtiyacına karşılık vermek adına meslek okullarımızın daha tercih edilir konuma getirilmesidir. Hattâ bu okulların Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin uhdesine verilmesi daha yararlı olur.” diye konuştu. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim