2020 yılı her yönüyle unutulmayacak bir yıl oldu. Yılın bitmesi ve 2021 yılına girilmesi ile yaşanılan sorunların çözüleceğine inanmak güçtür. Elbette esas olan yaşananlardan dersler çıkarmak ve hayat mücadelesine devam etmektir.

 

Sanmar'dan 'Karbon Ayak İzi Raporu' Sanmar'dan 'Karbon Ayak İzi Raporu'

Pandemide insanlığın kurtarıcısı ulaştırma olmuştur

 

Ulaştırmanın hayatımızdaki önemini gerek derslerimde ve söyleşilerimde gerekse diğer platformlarda anlatırım. Ancak pandemi süreci ulaştırmanın hep perdenin arkasında kalan önemini tüm yönleriyle açığa çıkardı.  Benim gibi akademisyenler için ulaştırmanın önemini anlatmak oldukça kolaylaştı. Çünkü pandemi sürecinde ulaştırma alt yapısı ve ulaştırma araçları sayesinde gıda, ilaç ve medikal malzemeler ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Ulaştırma hayatımıza değer kattı. Zaman zaman aksayan ulaştırma sistemlerinin alternatifleri devreye girdi ama bir şekilde ürünler ulaştı.

Aslında madalyonun iki yüzü vardı. Pandeminin rekor sayılacak bir hızda dünyada yayılması da yine gelişmiş ulaştırma altyapısı ve araçları sayesinde oldu.  14. YY’da bilinen dünya nüfusunun yaklaşık yarısını, 200 milyon insanı öldüren Kara Veba, yaklaşık 7 yıl sürmüştü. Kara ölümün çıkış noktası yine Çin’di ve İpek Yolundaki kervanlar ile dünyaya yayılmıştı. O dönem dünya bu hastalık karşısında aciz kalmıştı. Covid-19 pandemisi, geçen 7 asırdan sonra insanlığın ve gelişmiş süper güç olarak bilinen devletlerin ve ekonomik güçlerin aslında ne kadar aciz olduğunu bize gösterdi. Hastalık küresel ulaştırma ile rekor bir hızda yayılmış, kısa zamanda pandemi olarak adlandırılmıştı. Aynı küresel ulaştırma ile şimdide aşıyı, yani şifayı teslim alacağız.

2020 yılı demiryolunun yükseliş yılı

 

Ulaştırılamayan ürünün pazarda bir kıymeti, insanlığa bir faydası yoktur. Ürünler pazarda ulaştırma faaliyeti ile bir değer kazanır. Pandemi ortamında e-perakendecilik ve kargo sektörü altın dönemini yaşadı. İnsanlar internet üzerinden alışveriş yaparken ürünün fiyatı kadar ürünü ne zaman teslim alacağına da önem verir oldu. Kargo sektörü gibi ulaştırmanın her modu bu dönemde kıymetlenmiş, ülkemizde demiryolu gibi diğer ulaştırma modlarına göre daha az öneme sahip taşıma biçimlerinin önemi artmıştır. 2020 yılı hatırımda (pandemiye ilave olarak) demiryolu ile yük taşımanın yeniden ivmelendiği yıl olarak kalacaktır.  

Ulaştırmada kamu yatırımlarına ihtiyacımız var

 

Ulaştırma altyapı yatırımları uzun süreli ve maliyetlidir. Yatırımların geri dönüşü ise yine uzun sürmektedir. Ülkemizde özel sektör, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren liman yatırımlarında oldukça etkin bir rol üstlendi. Bugün pek çok yük türünde ağırlıklı olarak münhasır limanlar dediğimiz özel liman işletmeleri ülkemizde etkindir. Ancak özel sektörden farklı olarak kamunun, kamu yararı sağlayacak yatırımlara ön ayak olmasına halen ihtiyaç vardır. Daha açık bir ifade ile Cumhuriyetimizin ilk yıllarında devletin üstlendiği bu misyon, özelleştirilme uygulamaları ile özel sektöre büyük ölçüde devredildiyse de halen devletimizin ön ayak olması gereken pek çok konu bulunmaktadır. Nitekim Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yayınlanan 11. Kalkınma Planı ve yine aynı kurum tarafından yayınlanan 2021 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı bu misyonunu sürdürüldüğünü açıkça göstermektedir.

 

Demiryolu ve denizyolu entegrasyonu

 

Demiryolu ve denizyolu entegrasyonuna inanan ve her fırsatta bu entegrasyonun güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen bir insan olarak 2021 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında demiryolu-denizyolu entegrasyonuna ilişkin planları görmek beni mutlu etti. Bu planların en önemlilerini aşağıda sıraladım. Bu plan ve projelerin ortak özellikleri arasında; Kuşak ve Yol Girişiminde Orta Koridordaki etkinliğimizi arttırmaya, liman ve hinterlant bağlantılarını güçlendirmeye, üreticilerin maliyetlerini düşürmeye, rekabet gücümüzü arttırmaya ve komşu ülkeler ile ticaretimizi güçlendirmeye yönelik olmaları sayılabilir. Programda yer alan ve özellikle burada dile getirmek isteğim maddeler şu şekildedir:

 

Liman ve liman bağlantılı demiryolu projeleri

  • Ege hinterlandına hizmet edecek Çandarlı Limanı hayata geçirilecektir Aliağa-Çandarlı-Bergama-Soma ve Çandarlı Limanı Demiryolu Bağlantısı tamamlanacaktır
  • Eskişehir-Kütahya-Afyonkarahisar-Isparta-Burdur demiryolu hattının yapımına başlanacak, Antalya Limanına yük taşımacılığı odaklı demiryolu bağlantısı sağlanacaktır
  • Konya-Karaman-Niğde-Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep demiryolu hattı tamamlanarak imalat sanayii sektörlerinin Adana, Mersin ve İskenderun limanlarına erişimi kolaylaştırılacaktır
  • Torbalı-Kemalpaşa-Alsancak Limanı demiryolu projesi tamamlanacaktır
  • Adapazarı-Karasu Limanları ve sanayi tesisleri ile demiryolu bağlantısı tamamlanacaktır
  • Doğu Akdeniz bölgesinde, Ortadoğu ve Orta Asya coğrafyasına çıkış kapısı olacak transit yük odaklı bir ana konteyner limanı inşa edilecektir
  • Filyos Limanının yapımı tamamlanacaktır

 

Kuşak ve Yol Girişiminde Orta Koridorda etkin olmaya yönelik projeler

  • Orta Koridorda lojistik süreçler geliştirilecektir
  • Kars-Erzurum-Erzincan-Sivas-Malatya-Gaziantep demiryolu güzergahı modernleştirilecektir
  • Kırıkkale-Çorum-Samsun demiryolu hattının yapımına başlanacaktır
  • Gaziantep-Şanlıurfa-Mardin-Habur demiryolu projesine başlanacaktır
  • Orta Koridor’un Türkiye önderliğinde etkin ve cazip hale getirilmesini teminen güzergah ülkeleri ile işbirlikleri artırılacak, başta Hazar Geçişi olmak üzere darboğazların giderilmesine yönelik Türkiye’nin inisiyatif alması sağlanacak, lojistik alanında Türkiye’nin önderliğinde ticari bir girişim hayata geçirilecektir

 

Tüm bu planlamalar oldukça yerindedir. Bu girişimler ile ülkemizde demiryolu-denizyolu entegrasyonun geliştirilmesi sağlanacak, ülkemizin uluslararası ticarette rekabetçi avantajı arttıracaktır. Ayrıca pandemi gibi durumlarda ülkemiz ile bağlantılı tedarik zincirlerinin direnci ve dayanıklılığı (resilience) sağlamlaştırılacaktır.

 

Prof. Dr. Soner ESMER / İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) / [email protected]

 

Editör: Haber Merkezi