Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kocaeli’de iş adamları ve iş kadınları ile bir araya geldi. Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bulunan Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya Bakan Elvan’ın yanı sıra, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, sanayi ve ticaret odaları yöneticileri, esnaf birlikleri ve oda yöneticileri, sanayi bölgelerinin yöneticileri, iş adamları ve iş kadınları katıldı. Programda yaptığı konuşmasında, sözlerine afetlerde yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı dileklerinde bulunarak başlayan Bakan Elvan, devletin tüm kaynakları ile afetlerden etkilenen vatandaşların yanında olacağını söyledi. Kocaeli’nin son 15 yılda Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına imza attığını belirten Elvan, bu büyümenin 4 kata yakın artan ticaret ile gerçekleştiğini ifade etti.

 

'Küresel ekonomi, 2. Dünya Savaşı sonrasında en büyük daralmayı yaşadı'

 

Pandemi sürecinin küresel ekonomiye etkileri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Elvan, “Ekonomik ve sosyal düzenin test edildiği mücadele dolu bir dönem oldu. Küresel ekonomi, 2. Dünya Savaşı sonrasında en büyük daralmayı yaşadı. Milyonlarca insan işsiz kaldı. Tüm ülkeler ellerindeki imkanlar çerçevesinde krizin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla görülmemiş ölçülerde genişleyici para ve maliye politikaları uyguladılar. Aşılanmanın hız kazanması, ertelenmiş talebin devreye girmesi ve geçen senenin düşük baz etkisinin de katkısıyla, bu senen küresel çapta yüksek büyüme oranları bekleniyor. Bununla beraber, virüsün yeni varyantları, küresel toparlanmanın gücü ve sürdürülebilirliğine ilişkin soru işaretleri oluşturuyor. Dolayısıyla makro finansal istikrar açısından dikkatle takip edilmesi ve temkinli olunması gerekilen bir dönemi yaşıyoruz” dedi.

 

'Özel sektör borçluluk oranlarının hızla yükseldiğine şahit oluyoruz'

 

Pandeminin sebep olduğu ekonomik sorunlara değinen Elvan, “Pandemi süreci küresel ekonomik görülüme ilişkin üç temel sorunu beraberinde getirdi. Bunlardan ilki; küresel enflasyon oranlarındaki artış. Ekonomik aktivitienin güçlenmesi, arz ve talep uyumsuzlukları, artan emtiya fiyatları küresel enflasyonu yukarı taşıyor. Emtiya fiyatlarındaki artış, salgın sürecinde atılan genişlemeci politikalar, kuraklık ve stoklama eğilimindeki artışın etkili olduğunu görüyoruz. Küresel emtiya fiyatlarındaki bu artış, girdi maliyetleri kanallarıyla sanayicilerimizi doğrudan etkiliyor. İşin bir diğer boyutu daha var. Gelişmiş ülke otoriteleri, küresel enflasyonundaki bu artış eğiliminin geçici olduğunu düşünse de enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği riskini de göz ardı edemeyiz. Gelişmiş ülke merkez bankalarının önümüzdeki süreçte atacakları adımlar, küresel finansal piyasalar üzerinde doğrudan etkili olacak. Yani, finansal piyasalarda küresel anlamda, veri duyarlılığının artacağı bir döneme girmekteyiz. Bu da bizim gibi yükselen piyasa ekonomilerinde sermaye akımları, dış ticaret ve bekleyişler yoluyla dalgalar yaşanmasına sebep olabilir. Pandemi ile birlikte karşılaştığımız ikinci sorun ise tedarik zincirinde yaşanan aksama oldu. Küresel çip krizi otomobilden beyaz eşyaya kadar bir çok sektörü olumsuz etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. Arz güvenliğini tehlikeye atan bu gelişmeler, üretimin de aksamasına sebep oluyor. Küresel ekonominin önündeki üçüncü sorun ise borçluluk oranlarındaki artışlar. Pek çok ülkede gerek kamu gerek özel sektör borçluluk oranlarının hızla yükseldiğine şahit oluyoruz” diye konuştu.

 

Türkiye'den Karadeniz'de 'Mavi Ekonomi' atağı Türkiye'den Karadeniz'de 'Mavi Ekonomi' atağı

'Hayata geçirdiğimiz güçlü altyapılar sayesinde pandemi sürecini başarı ile yürüttük'

 

“Türkiye pandeminin gerek sağlık gerek ise sosyoekonomik etkileri ile mücadelede son derece başarılı oldu” ifadelerine yer vererek sözlerini sürdüren Bakan Elvan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok hızlı, kararlı ve etkin adımlar attık. Salgınla mücadelede, çoğu gelişmiş ülkenin sağlık sistemi yetersiz kaldı. Türkiye’de ise daha önce hayata geçirdiğimiz güçlü altyapılar sayesinde pandemi sürecini başarı ile yürüttük. Aşılamada ciddi mesafe kat ettik. Salgın sürecinde kapsamlı ve koordineli ekonomi politikaları uyguladık. Bu çerçevede, pandemiden etkilenen tüm kesimler için tedbirler aldık. Bu tedbirlerin katkısı ile Türkiye ekonomisi salgın sürecinde üretim kapasitesini korudu ve büyümeye devam etti. Sanayi üretimi güçlü ihracatın da desteği ile çarpıcı bir şekilde artarak büyümenin motoru haline gelmiş durumda. Diğer sevindirici gelişme ise yatırımlardaki artış eğilimidir. Başta makine teçhizatı olmak üzere yatırımlar artıyor. Üretim kapasitemizi güçlü bir şekilde destekliyor” şeklinde konuştu.

 

'2021’de yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz'

 

2021 yılı kalkınma verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak sözlerini sürdüren Bakan Elvan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “2021’in ikinci çeyreğinde üretim, ihracat, hizmetler sektöründeki güçlü toparlanma ve baz etkisinin katkısı ile yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Aşılanma oranın daha da artması ile başta turizm olmak üzere, hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırımının üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede salgın ile ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Büyümenin temel sürükleyicilerinin ise yatırımlar ve dış talep olması, sağlıklı ve dengeli bir büyüme politikasında ilerlediğimizi gösteriyor. Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çeken bir diğer özelliği ise yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır. İhracatta Temmuz ayı itibari ile ilk defa yıllık 200 milyarın üzerine çıkarak rekor kırdık. Dünya ihracatından aldığımız pay da artıyor. 2021’de güçlü ihracat performansımız, düşen altın ithalatı ve turizm gelirlerindeki artış sayesinde, açığın milli gelirin yüzde 3'üne inmesini bekliyoruz. Cari açıktaki düşüş, dış finansman ve ülke riski primi baskısını azaltmada kritik rol oynayacak.”

 

'Maalesef, kurlardaki oynaklık, enflasyon ve ülke risk primimiz artış gösterdi'

 

“Büyüme performansımızla ulusal ölçekte, belirgin bir şekilde ayrışırken, tüm dünyada olduğu gibi uygulanan politikaların olumsuz yan etkileri de ortaya çıktı. Maalesef, kurlardaki oynaklık, enflasyon ve ülke risk primimiz artış gösterdi. Bu olumsuz yan etkileri azaltmak amacı ile 2020 son çeyreğinden başlayarak kararlı para ve maliye politikaları adımları attık. Verimli ve nitelikli yatırım ortamı için düşük enflasyon kur istikrarı, risk algısının azaltılması ve bekleyişlerin iyi yönetilmesi kritik önemdedir.”

 

'Borçlanmanın vadesini 34 aydan 52 aya yükselttik'

 

“Borçlanma konusunda da son derece dikkatli bir adım izliyoruz. Uyguladığımız borçlanma politikaları sayesinde yurtiçinden döviz cinsi borçlanmayı kademeli olarak düşürmeye başladık. 2021 yılında yurt içinden yaptığımız döviz cinsi borçlanma, döviz cinsi ödemelerin yaklaşık yarısı kadar. Borç yönetiminde bir diğer amacımız, maliyetleri de dikkate alarak borçlanmanın vadesini mümkün olduğu kadar uzatmak. İzlediğimiz yaklaşım sayesine yurt içinde borçlanmanın vadesini 34 aydan 52 aya yükselttik. Bu stratejikler sayesinde faiz yükünü azaltarak bütçede alan oluşturmak ve bu alanı da ihtiyaç olan yerlerde kullanmak istiyoruz.”

 

“En yenilikçi fikirlerin Silikon Vadisi’nden değil, Kocaeli’deki Bilişim Vadisinden çıkması için hiçbir engel yok. Türkiye üretim ve inovasyon kabiliyetleri ile rakipsiz bir bölgesel üs olabilir. Bunu başaracak vizyona, enerjiye, altyapıya fazlası ile sahibiz. Biz kamu tarafı olarak reel sektörün önünü açacak, belirsizliği azaltacak ve karşılaşabileceğimiz pürüzleri azaltacak tüm adımları atmaya devam edeceğiz. Bu süreçte sizlerle işbirliği ve fikir alışverişi yapmaktan asla vaz geçmeyeceğiz. Kapılarımız sonuna kadar açık.”

 

Bakan Elvan’ın konuşmasının ardından toplantı basın mensuplarına kapalı olarak devam etti.

 

7DENİZ 

Editör: Haber Merkezi