Son dakika haberine göre, Rus iş adamının sahibi olduğu ve mürettebatın maaşını bile ödeyemeyen geminin, güzergahında olmamasına rağmen Lübnan'a uğradığı ortaya çıktı. İşte Lübnan'ın başkenti Beyrut'u yerle bir eden patlamaya sebep olan gemi ve patlayıcıların perde arkası...

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Salı günü en az 137 kişinin ölümüne ve 5 binden fazla kişinin de yaralanmasına yol açan patlamada infilak eden 2 bin 750 ton amonyum nitratın Mozambik'te bir madende kullanılmak üzere sipariş edildiği, mürettebatın maaşını ödeyemeyen geminin fazladan yük alarak güzergahında olmamasına rağmen Lübnan'a uğradığı ortaya çıktı.

Daha sonra mürettebatın şikâyeti üzerine dava açıldığı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den yardım talebine yanıt alamayan kaptanın Moldova bandıralı Rus gemisini kaderine terk ettiği belirtiliyor.

New York Times ve CNN'in haberlerine göre, 2013'te Gürcistan'ın Batum limanından Mozambik'e gitmek üzere yola çıkan MV Rhosus adlı geminin öyküsü şöyle:

Geminin kaptanı: 'Avukat tutabilmek için yakıtımızı sattık'

 

Resmi kayıtlar ve kaptan Boris Prokoşev'in ifadesine göre gemi yakıt almak için Yunanistan'a uğradı.

Geminin Güney Kıbrıs'ta yaşayan Rus sahibi Igor Grechuşkin, burada Rus ve Ukraynalı mürettebata parasının bittiğini, bu nedenle masrafları karşılamak için fazladan yük almak zorunda olduklarını söyledi.

Gemi fazla yükünü aldı ve Beyrut'a uğradı. Rusya Denizciler Sendikası, "ciddi işletme ihlalleri", liman ücretlerinin ödenmemesi ve mürettebatın şikayetleri nedeniyle MV Rhosus'un, Beyrut'a gelir gelmez alıkonulduğunu duyurdu. Gemi bir daha sefere çıkamadı.

 

Putin'e her gün yazdım'

 

Dün Echo Moscow radyosuna konuşan Kaptan Prokoşev'e göre, mürettebat 11 aydır gemideydi ve erzakları azalmıştı.

Prokoşev, "Her gün Putin'e yazdım. Sonunda avukat tutabilmek için geminin yakıtını satmak zorunda kaldık. Çünkü yardım çağrılarımıza yanıt alamadık. Geminin sahibi bize su ve yiyecek vermedi" dedi.

 

Yüzen bomba'

Sendikaya göre gemi daha sonra kaderine terk edildi. Paralarını alamayan mürettebat ülkelerine gönderildi.

Sendikanın açıklamasında "Geminin yükü tehlikeliydi. Liman idaresi yükün indirilmesine ve başka bir gemiye nakledilmesine izin vermedi" denildi.

2014'te bir Rus yayın organında gemiyi "yüzen bomba" olarak tanımlandı.

Prokoşev ve mürettebatı temsil eden Lübnanlı avukat Charbel Dagher arasındaki yazışmalara göre amonyum nitrat Kasım 2014'te mahkeme kararıyla gemiden indirildi ve limandaki bir hangara taşındı.

 

Liman idaresi altı kez mahkemeye başvurdu

 

Kötü koşullarda muhafaza edilince infilak etme riski olan amonyum nitrat altı yıl boyunca bu hangarda bekletildi.

Lübnan Gümrük İdaresi Başkanı Badri Daher, amonyum nitratın arz ettiği tehlikeyle ilgili altı kez yazılı uyarıda bulunduklarını ancak mahkemenin bunları dikkate almadığını söyledi.

 

'Amonyum nitratı Lübnan ordusuna satalım'

 

CNN'in ulaştığı belgelere göre Daher ve yerine geldiği liman müdürü amonyum nitratın son çare olarak Lübnan ordusuna satılmasını önerdi.

Bu çağrıya da olumlu yanıt gelmedi. Daher, "Geminin yükünü limana boşaltmasına izin verilmemeliydi. Çünkü yük bizim değil Mozambik'indi" dedi.

Patlamadan birkaç saat önce deponun kapısı tamir edildi

Cibuti açıklarında göçmen teknesi alabora oldu: 16 ölü, 28 kayıp Cibuti açıklarında göçmen teknesi alabora oldu: 16 ölü, 28 kayıp

 

Limanın şimdiki müdürü Hassan Koraytem, dün yerel OTV kanalına "Mahkeme kararıyla yükü 12 numaralı depoya götürdük. Bunların tehlikeli madde olduğunu biliyorduk ama bu kadar tehlikeli olabileceğini bilmiyorduk. Gümrük İdaresi ve güvenlik makamları patlayıcı maddenin kaldırılması için girişimde bulundu ama sorun çözülemedi" diye konuştu.

 

Koraytem, "Patlamadan birkaç saat önce öğlen saatlerinde Devlet Güvenliği Kurumu'nun talebiyle deponun bir kapısını tamir ettik. Ama öğleden sonra neler olduğu konusunda hiçbir fikrim yok" dedi.

Beyrut'ta 137 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamanın nedenlerine ilişkin soruşturma devam ederken halk öfkesini 'ihmalle suçladığı' hükümete yöneltiyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, patlamanın limandaki depoda tutulan 2.750 ton amonyum nitrattan kaynaklandığını söyledi. Ülkede birçokları, yetkilileri yolsuzluk, ihmal ve kötü yönetimle suçluyor.

BBC'ye konuşan film yapımcısı Jude Chehab, "Beyrut ağlıyor, Beyrut haykırıyor, insanlar histerik, insanlar yorgun" dedi ve olayın sorumlularının yargılanması çağrısı yaptı.

Hastanede yatan Chadia Elmeouchi de "Her zaman, yeteneksiz kişiler, yeteneksiz bir hükümet tarafından yönetildiğimizi biliyordum (...) Ama size bir şey söyleyeyim, şimdi yaptıkları tamamen bir suç" dedi.

Hükümete yönelik tepkiler sokaklara da taştı. Göstericiler Beyrut'un merkezinde Lübnan'ın eski Başbakanı Saad Hariri'nin konvoyuna saldırdı.

 

'Paramızı, çocukların geleceğini çaldılar'

 

Lübnanlı danışman Stephane Bazan da Facebook'ta paylaştığı mesajla hükümeti eleştirdi. Çok sayıda kişi tarafından paylaşılan mesajda şu ifadeler var:

"Dün yaşanan şey, sözde sorumlu olan kişilerin beceriksizliğinin sonucu. Bizi daha kaç felaket bekliyor? Elektrikler kesik, sular zehirli, gıda şüpheli, silahlar her yerde. Paramızı, çocuklarımızın geleceğini çaldılar."

Reuters'ın haberine göre Carnegie Orta Doğu Merkezi Müdürü Maha Yahya da "Başka bir ülkede olsa hükümet istifa ederdi. Patlamanın nasıl yaşandığı bir yana, bu tamamen suç sayılan bir ihmaldir" dedi.

Paris ve Beyrut'ta uluslararası ilişkiler profesörü olarak görev yapan Karim Bitar da "Halkın öfkesine rağmen... istifa yine de çok olası görünmüyor, çünkü bir alternatif yok" dedi.

Lübnan hükümeti Beyrut Limanı'nda görevli bazı yetkililerin, patlamayla ilgili soruşturma sürerken ev hapsine alındığını duyurdu.

Ülkenin Yüksek Savunma Konseyi sorumluların 'en ağır cezalarla karşı karşıya olacaklarını' ifade etti.

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de patlamayla ilgili bağımsız soruşturma çağrısı yaptı. HRW yazılı açıklamasında 'Lübnan yargısının güvenilir ve şeffaf bir soruşturma yürütebileceğine dair ciddi kaygıları olduğunu' dile getirdi.

 

Kurtarma çalışmaları ne aşamada?

 

Güvenlik güçleri patlama alanında arama çalışmalarına devam ediyor. Denizden de aramalar sürüyor. Onlarca kişi hala kayıp.

Lübnan Kamu Sağlığı Bakanı Hamad Hassan, Lübnan'ın sağlık sektörünün yaralıların hepsine yetecek kadar yatak ve ekipman bulunmadığını söyledi.

Beyrut Valisi Marwan Aboud, patlama nedeniyle binaların zarar görmesiyle 300.000'e yakın kişinin evsiz kaldığını ifade etti.

BBC'ye konuşan Aboud, "Beyrut'un gıdaya ihtiyacı var, Beyrut'un kıyafetlere, evlere, evlerin yeniden inşa edilmesi için malzemelere ihtiyacı var. Beyrut halkının sığınması için bir yere ihtiyaç var" dedi.

Ekonomi Bakanı Raoul Nehme de ülkenin yeniden inşası için en azından kısman yabancı ülkelerden gelecek yardımlara bağımlı olacağını söyledi.

Sky News Arapça kanalına konuşan Nehme "Devlet kapasitesi çok sınırlı. Merkez Bankası ile diğer bankaların kapasitesi de öyle. Dolarlar içinde yüzmüyoruz" dedi.

Lübnan'a Türkiye, Rusya, İran, Katar, Rusya ve AB dahil çok sayıda ülke yardım gönderdi.

Editör: Haber Merkezi