1 Temmuz 1926 yılında, 815 sayılı “Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Karasuları Dahilinde İcrayı San’at ve Ticaret Hakkındaki Kanun” yürürlüğe girerek, Türk gemileriyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kabotaj imtiyazı tanınmıştır. 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren kanun ile Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Türk ulusuna armağan edilmiştir.

 

Atatürk, 1 Kasım 1926 tarihinde TBMM açılış nutkunda şöyle demiştir: “Milli bankalarımızla ticari ve sınai şirketlerin adet ve sermayelerinin devamlı olarak artmakta olması, halkımızın iktisadi faaliyet ve uyanışına delil sayılabilir. Kabotajın, bu sene zarfında yalnızca ve tamamen Türk sancağına dönmesi fiilen tahakkuk etmiştir. Bu hadiseyi iftiharla yad etmek isterim. Bu hadise, asırlarca süren engellere karşı, ancak milli idarenin elde edebildiği muvaffakiyetlerdendir.”

 

Yüzlerce yıldır yabancılara verilen imtiyazları sona erdiren önce Lozan Anlaşması ardından Kabotaj Kanunu ile sadece bağımsızlığımız ve denizlerimizdeki hükümranlık haklarımız için değil, aynı zamanda denizciliğimizin hızla gelişmesi için de çok önemli adımlar atılmıştır. Öyle ki, Kabotaj kanunundan hemen 10 yıl sonra, 20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile de Türkiye’nin egemenlik haklarındaki bütünlük çok daha anlamlı tesis edilmiştir. Kazanılan bu değerlerin manasını Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM Beşinci Dönem açılış konuşmasında açıkça görüyoruz: “En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği Türk’ün büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.”

 

Türk denizciliğinin özellikle de sivil yönüne vurgu yapan Atatürk denizcilik politikası ile ilgili olarak da şu yorumu yapmıştır:

 

“Dış pazarlardan satın alınan gemilerle donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz. Donanma sadece kıyıyı koruyacak bir kuvvet değil, bundan daha önemli olarak deniz yollarının güvenliğini sağlayacak bir kuvvettir. Anadolu’da yaşadıkça bu bakımdan ihtiyacımız daha büyüktür. Evvela çekirdek bir donanma tedarik etmekle yetinip, deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra memleket sanayinden fışkıracak donanmayı yapmak da kolay olacaktır. İlk beş senede kendimizi toplayıp devrimleri yapar, ikinci beş senede dünyaya kendimizi tanıtırız. Üçüncü beş senede İngiliz kralına yurdumuzu ziyaret ettiririz.”

 

Asya, Avrupa ve Afrika’ya doğrudan, okyanus bağlantısı ile tüm dünyaya bağlanan ülkemiz; tarih boyunca çeşitli uygarlıkları barındıran jeo-stratejik ve jeo-ekonomik konuma sahiptir. Son yıllarda çok net gördüğümüz üzere; kara sınırlarımızda olduğu kadar, deniz kıta sahanlıkları ve münhasır ekonomik alanlarda yaşanan gelişmeler de Kabotaj ve Denizciliğin önemini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur.

 

Türkiye için denizcilik sektörü vazgeçilmezdir. Bugüne kadar gerçekleştirilen tarihi reformlar doğrultusunda denizcilikte etkin ve saygın bir konuma geldik. 2021 başı itibarıyla Türk sahipli firmalarımızın kontrolündeki filo toplam 1.492 gemi ve 28,9 milyon DWT ile dünyanın en büyük 30 ülke sıralamasında 15. sıradadır. Denizcilik sektörümüzün bugün modern, ileri teknolojili gemileri inşa etme kapasitesine sahip tersaneleri, limanları, yetişmiş personeli, büyüyen deniz ticaret filosu ve diğer iş kollarıyla ülke ekonomisine katkısı her geçen gün artmaktadır.

 

Denizci ülkemiz için gelinen bu dikkate değer seviye ile yetinmemeliyiz. Ülkemizin yer aldığı coğrafyadaki stratejik konumu, genç nüfusu, denizcilik tecrübesi ve bilgi altyapısı ve tüm avantajlarından faydalanılarak dünya deniz taşımacılığındaki payımızın artırılması, geleceğimiz yönünden büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi, deniz ticaret filomuzun rekabet gücünün artırılması gerekmektedir.

 

Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tarihimizin tüm büyük denizcilerini, deniz savaşlarında, deniz kazalarında hayatını kaybeden bütün şehitlerimizi, bu mesleğe emeği geçen ve ebediyete intikal eden tüm denizcilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

 

Sektörümüzün gelişmesinde ve ilerlemesinde emeği geçen tüm denizcilerin ve tüm halkımızın Denizcilik ve Kabotaj Bayramı'nı kutluyorum.

Türk P&I Sigorta'nın finansal değerlendirme notu arttı Türk P&I Sigorta'nın finansal değerlendirme notu arttı

 

Tamer KIRAN

 

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı

 

Editör: Haber Merkezi