Projelere ağırlık veren Antalya, kruvaziyer turizminde hefeflerini gerçekleştirmek istiyor . Hayata geçirilmesi planlanan projeler içerisinde nehir içi marina inşası da var.
Antalya’da son dönemde yükselen bir ivme yakalayan kruvaziyer turizmi son 2 yılda ağır bir darbe almıştı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Ayrıca 2 adet marina projemiz var hatta nehir içi marinalar yönelik çalışmalarımız söz konusu bunlarda birkaç sene sonra gündemde olacak” dedi. Mevcut projelerle beraber Antalya’nın orta vadede 3 ila 4 marinaya sahip olacağını kaydeden Türel, kurvaziyer turizminde ülke olarak yüzde 11’e yakın pay alındığı dönemler olduğunu anımsattı.
“Kruvaziyer turizminde bizim potansiyelimiz 1 milyon”
Türel, “Bu sayı, şuanda 50 binlere kadar düştü. Kruvaziyer turizminde bizim potansiyelimiz 1 milyon. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için talepten önce arzı sağlamanız gerekiyor. Çünkü hizmet sektöründe arz talep dengesi ters yönde hareket eder. Siz arzı sağlarsanız talepte o yönde oluşur” dedi. Antalya’nın turizmde altın gerdanı olarak bilinen Konyaaltı bölgesi sahil bandı ile Boğaçayı’nı birleştirerek bölgenin turizm alanındaki katma değerini artırmak istediklerini vurgulayan Türel, “Mevcut projelerimizi tamamladığımız zaman Antalya’nın deniz turizminin başkentlerinden birisi olacağına inanıyorum” dedi. 2014’te göreve başladıktan sonra 4 senede Antalya-Kemer arasında 111 bin yolcu taşıdıklarını kaydeden Türel, “Biz göreve gelmeden bölgede böyle bir talep yoktu biz arzı oluşturduktan sonra böyle bir potansiyel ortaya çıktı Kemer-Antalya arasında yaptığımız deniz otobüsleri yüzde 80 dolulukla hizmet veriyor” şeklinde konuştu.
“Deniz ülkesiyiz ama denizci ülkesi değiliz”
Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, “Kruvaziyer turizminde programlar 2 yıl önceden yapılıyor. Hayata geçirilen teşvikler ve yatırımlarla 2020’lerde kruvaziyer turizminin daha iyi yerlerde olacağını öngörüyoruz. Türk bayraklı özel tekne sayılarımızın artması, eğitim standartlarının yükseltilmeye çalışılması gibi konular denizcilik ve deniz turizmi açısından önemli meseleler” dedi. Türkiye’nin toplam yat bağlama kapasitesinin 25 bin civarında olduğunu anlatan Kalkavan, “Bu rakam 80 milyonluk bir ülkede 10 binde 3’e denk geliyor. Marina yapımı ile ilgili süreçleri istediğimiz düzeye çekemedik. Deniz ülkesiyiz ama denizci ülkesi değiliz. Bu alanda kat edilmesi gereken yolumuz çok” dedi. Gemi inşası konusunda stabil bir talep olmadığı için ilerlemelerin daha çok tamir, bakım, dönüşüm ve özel maksatlı gemi yapımında mümkün olduğunu kaydeden Kalkavan, “Koster filosunun yenilenmesi projesi paralelinde yan sanayide de yerlileşme olacak. Önümüzdeki birkaç yıl yan sanayi açısından belirleyici” şeklinde konuştu.
7DENİZ