Piyasalarda durumlar malum ve hiç giriş paragrafıyla sizi size anlatmaya ve canınızı sıkmaya gerek görmüyorum değerli okuyucular. Bunun yerine yazının hemen başında birkaç GÜZEL haber vereyim. Hem böylece erkenden sayfayı da çevirmezsiniz. Rusya tarihinin ya en iyi ya da ikinci en iyi tahıl hasadını yapma arifesinde. Fransa’da da iyi bir hasat bekleniyor. Dünyada da buğday rekoltesinde iyileşme olduğundan fiyatlar aşağı yönlü baskılanmış durumda. Ukrayna’nın tahıl ihracatı bu sene rekor kıracak. Kaldı ki şu son iki ayda gemisi buralarda olup da Ukrayna’dan en az bir kere tahıl yüklemeyen armatör kaldı mı merak ediyorum. Maalesef Türkiye’nin geçen sene rekor kıran 22,5 milyon tonluk buğday üretiminin bu sene yüzde 10 ila 20 düşüş göstermesi bekleniyor. Ne çiftçimiz için ne de cari dengemiz için iyi haber ama dürüst olalım, biz denizciler olarak Rusya ve Ukrayna’dan ithalatın artacağı beklentisi ile biraz teselli buluyoruz. Petrol 50 doları buldu. “Yakıt artıyor bunun nesi iyi?” diye soruyorsunuz, petrol ihraç eden başta Cezayir olmak üzere Libya ve Rusya biraz soluk almaya başladı. Bu da ticarete olumlu yansıyabilir. Avrupa Birliği Çin ve BDT kaynaklı rulo sac ürünlerine koyduğu damping vergilerini yüzde 20 ila 36 oranına yükseltti. Bu durum umuyoruz ki bölge içinde Türkiye’nin deniz yoluyla çelik ihracatı başta olmak üzere koster ticaretini olumlu etkileyecek. Koster piyasalarında ne olur? Avrupa Birliği kaynaklı bir sıkıntı olmazsa, yukarıdakiler olumlu göstergeler. Avrupa Birliği’nde ne olacak? En önemli konu “Brexit”… Yazımın devamında bu güncel ve önemli konuyu inceliyorum. Bir de şu aralar gözden kaçan genel bir büyüme yavaşlaması ile İtalya ve İspanya’da henüz tam yüzeye çıkmamış bankacılık sistemi sıkıntıları var. FED’in faiz artırımı, piyasalarda çok fazla nakit olması ve bu nakit birikiminin emtia fiyatlarını suni olarak yukarı çekmesi, ticaretin dönmemesi ama fiyatların emtia borsaları üzerinden şiddetli dalgalanması dikkat edilmesi gereken hususlar. Brexit ve Avrupa’da Denizcilik Tarihi yaklaştığı için İngiltere’nin, daha doğrusu Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çıkma referandumu hakkında da birkaç bulgumu paylaşayım istedim. “Brexit” namıyla da anılan ve 23 Haziran’da İngiliz halkının oyuna sunulacak bu konu, Birleşik Krallık’ta iktidarda bulunan Muhafazakar Parti’nin ve Başbakan David Cameron’un geçen seçimlerdeki beklenmeyen zaferinin ardından tutmaya karar verdiği sözleri arasında. Aslında mesele biz denizcileri pek ilgilendirmiyor gibi görünüyor, çünkü kavga “Biz Avrupa Birliği’nin (laf aramızda Almanları kastediyorlar…) bankacılık sistemimize çomak sokmasına müsaade etmeyiz!” ve “Biz daha ne kadar Avrupa Birliği’nin arkasından gidip krizdeki milletlere para vermek zorundayız?” (yine taş Almanlara) cümleleri ile başladı. Sonuçta Birleşik Krallık finansın, sigortacılığın ve daha pek çok unsuruyla “paranın” merkezi ve özerkliğini asla kaybetmek istemiyor. Peki Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden çıkarsa bölgede denizciliğe ne olur? Bunun tam cevabını verebilen henüz yok. Çünkü ilk sorun, bu çıkışın ne kadar uzun süreceği, ikinci önemli sorun da Avrupa Birliği’nden çıkışın, Avrupa Ekonomik Bölgesi’nden çıkmak anlamına gelip gelmeyeceği. Ama kesin olan bir şey var, Brexit İngiliz Sterlini üzerinde büyük bir baskı yaratıp ciddi değer kayıplar tetikleyebilir. Bu durumda da Birleşik Krallık’ın ithalatları üzerinde bir baskı oluşabilir ki bu durumdan yakın deniz navlunları da kısa bir süre için etkilenecektir. Birleşik Krallık’ın ihracatının yüzde 45’i ithalatının ise yüzde 53’ü Avrupa Birliği ile. Bu da meseleyi özetliyor. Birleşik Krallık’ın birlikten çıkması durumunda ülkenin limanları Avrupa Birliği kabotajından çıkmış, bayrağını taşıyan gemiler de Birliğe yabancı gemiler statüsüne düşecek. Bu durumun ekonomik etkileri vergiler, harçlar, ücretler bakımından meçhul. Örneğin, yukarıda bahsi geçen ithalat daralmasından bağımsız düşünürsek, Almanya’dan Birleşik Krallık’a buğday ihracatı bundan nasıl etkilenebilir? Aynı şekilde buradan Kuzey İspanya’ya akışlar ne olacak? Doğu’da Fransa, Batı’da İrlanda ile ticaret artık kabotaj ticareti olmayacak, bu durum nasıl sıkıntılar doğuracak? Biraz daha teknik bakarsak, Avrupa Birliği ile İngiltere’nin kanunları arasında yıllara dayanan bir geçişkenlik var. Bu durum deniz hukuku, rekabet hukuku, çalışma hukuku gibi denizciliği doğrudan ilgilendiren konularla da ilgili. Bu durumda Brexit gerçekleşirse İngiliz denizcilik şirketlerinin Avrupa Birliği limanlarında sıkıntı yaşaması mümkün mü? Birileri sonradan haksız rekabetle, Avrupa Birliği’ne uymayan mevzuatla gemici çalıştırmakla itham edilebilir mi? Arbitration in London… Bir yerden tanıdık geldi mi? Hukuken Avrupa Birliği’ne üye ülkeler Birleşik Krallık da bu birliğin bir üyesi olduğu için ve birliğe üye ülkeleri şirketleri arasındaki anlaşmazlıklarda uygulanan kanunlar birlik sathında aynı olduğu için bunu rahatlıkla uygulamaktaydı. Brexit gerçekleşirse Avrupa Birliği’ne üye ülke armatör veya kiracılarda Londra tahkimine karşı bir tereddüt doğar mı? Muhtemelen Türk armatörlerle ya da Avrupa Birliği dışı armatörlerle yaptıkları sözleşmelerde yine Londra tahkimini tercih edeceklerdir ama kendi içlerinde durum nasıl olacaktır? Hâlihazırdaki Londra Belediye Başkanı (yeni seçilen Sadiq Khan değil, bu Lord Mayor of London) Jeffrey Evans’ın Clarksons firmasında 1972’den beri gaz taşımacılığı alanında gemi brokeri olduğunu biliyor muydunuz? İşte yukarıdaki konular onu da tereddüde düşürmüş olacak ki, “Denizcilik piyasalarında rekabet artarken Londra’daki şirketlerin sadece yeni iş geliştirmeye odaklanmasını istiyoruz, belirsizlik ortamında bundan sonra ne olacağını düşünerek endişelenmelerini değil” demiş. Londra gibi şehrin belediye başkanı olmayı başarmış, şövalye ünvanı da olan bir gemi brokeri konuştu…Efendim, bana susmak düşer. Tüm denizcilik camiamıza bereketli bir Ramazan ayı, sonrasında da şimdiden mutlu bir Ramazan Bayramı diliyorum. USD / gün 2-4k dwt 4-6k dwt 6-8k dwt 8-12k dwt Bu Hafta 1.591 2.423 3.291 4.724 Geçen Hafta 1.597 2.431 3.303 4.740 Geçen Ay 1.605 2.444 3.320 4.765 Haziran 2015 1.670 2.542 3.453 4.956 İstanbul Navlun Endeksi’ne (ISTFIX) göre 2016’nın ilk yarısını bitirirken 2-4 bin DWT gemiler günlük gelir (TCE) olarak 1.590 dolar, 4-6 bin DWT gemiler ise ortalama 2.425 dolar civarında kazanmakta. 6-8 bin DWT segmentine bakıldığında gündelik gelirler 3.300 dolar, 10.000 DWT kapasiteli büyük kosterler için ise 4.725 dolar seviyesindeydi. ISTFIX Nisan ve Mayıs aylarında bazı yükseliş denemeleri yaptıysa da navlunlar sürekli olarak “konjonktürel” baskı altında kaldığından armatörler geçen seneye göre düşük gündelik gelir elde etmeye devam ediyorlardı.
Editör: TE Bilisim