Amerikan hükumetinin bütçesinin onaylanmaması, dış ticaret yollarının tıkanmasına sebep olmakta. Dolayısı ile ülke içindeki üretimi de durdurma noktasına getirmiştir. Politik oyunların sertleştiği Washington D.C de Başkan Obama’nın Cumhuriyetçiler tarafından benimsenmeyen ulusal sağlık planı, bütçenin de bu oyuna alet edilmesine ve onaylanmasının gecikmesine sebep olmuştur. Demokrat’lar ve Cumhuriyet’çiler ellerindeki tüm politik kartları bu süreçte oynuyorlar ancak bu politik blöfler ülkede ekonomiye ağır darbe vurmakta. Dünya bu sureci hayretle izlemekte Amerikan hükümetinin bütçe krizinin ve Kongre’deki Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasındaki çekişmenin Amerika’yı iflasa sürüklemesinden kaygı duyuluyor. İflas, hem ülke içinde hem de dışında büyük ekonomik sorunlar yaratabilir. Bu yüzden Washington’daki gelişmeler şaşkınlık ve kaygıyla izleniyor. Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Başkanı John Boehner, eğer Başkan Barack Obama kamu harcamalarında uzlaşmayı reddederse Amerika’nın tarihinde ilk kez iflas etmesine göz yumacağı sinyali verdi. Amerika’nın borçlarını ödeyebilmesi için Kongre’nin 17 Ekim’e kadar borç tavanını yükseltmesi gerekiyor. Yurt dışından ithal edilen tüm kimyasal ve tarım ilaçlarının ülkeye girişi aksamış durumda. Bunda sebep Amerikan Çevre bakanlığı çalışanlarının yüzde 90’lık kısmının zorunlu izne çıkartılmış olmasıdır. Bütçenin onaylanmaması sebebiyle tüm devlet kurumlarında belirlenen (Askeri, Sahil Güvenlik, Polis, Gümrük muhafaza hizmetleri dışında) tüm kadrolar zorunlu izne çıkartılmış durumda (yaklaşık 800 bin devlet çalışanı içeriyor). Bazı Amerikan teknoloji şirketleri yurtdışı siparişlerini tamamlayamamakta. Yine bunda sebep ticaret bakanlığının tüm ihracatları onayından geçirmesi zorunlu iken bu görevdeki kadroların is başında bulunmamasıdır. Demir ve çelik ithali yine halihazırdaki durumdan etkilenip ülkeye giriş için depolarda yetkililerin dokümanları onaylamasını beklemekte. Cevre, Ziraat ve Ticaret bakanlıklarının da içinde bulunduğu 40’dan fazla federal hükümet kurumu Amerika’ya yapılan ithalat ve ihracatlarda yetkili kurumlar olarak hizmet vermekte. Şuan için görev başında yeterli sayıda memuru bulunan Gümrük muhafaza ile yakin irtibat halinde çalışan bu kurumlar kendi çalışanlarını ya izne çıkartmış yada web sistemlerini kapatmış bulunuyorlar. Şuan için Amerikan ithalat ve ihracatçılar birliği tarafından yapılan durum tespit çalışmalarına rağmen ticari zararın ne kadar geniş çaplı ve derin olacağı tespiti yapılamamıştır. Uluslararası ticaret 15 trilyon dolarlık Amerikan ticaretinin ana makinesini oluşturmakta. Amerikan ihracatı geçtiğimiz sene yüzde 4.4 artış gösterdi ve 2.196 trilyon dolara ulaştı. Ve yine ithalatı da yüzde 2.7 büyüyerek 2.736 trilyon doları gördü. Ticaret bakanlığının verilerine göre yaklaşık 10 milyon Amerikan çalışanı bu yapılan ihracatlar ile desteklenmekte. Amerika’nın önde gelen elektronik şirketleri ihracattaki bu engelin sadece iç piyasayı değil uzun vadede tedarik bekleyen yabancı şirketleri de zor durumda bırakacağını belirtiyorlar. Bu demek oluyor ki yaşanan politik çekişmeler ve bütçe sorunu kısa surede çözülmez ise bu durum uluslararası ekonomik tehdit teşkil edecek. İthal ve ihraç edilen üretilmiş malların üzerinde yaşanan bu güçlüklere rağmen deniz ve hava yolu kapanmadı ve ülkeye uçak ve gemi giriş, çıkışları devam etmekte. Ancak malların gümrük alanlarından, limanlardan çıkısı ilgili kurumların görevleri başına döndükten sonra olacaktır. Mevcut durumun devam etmesi halinde Amerika’nın küresel para rezervi ve hatta dünyanın en güçlü ekonomisi olma konumuna zarar verebileceğini belirtiyor. Amerika gibi büyük bir ülkenin, günümüzün önde gelen bir süper devletinin teknik nedenlerden iflas durumuna düşmesi hiçbir zaman olmadı. Çünkü Amerika hala çok zengin ve varlıklı bir ülke. Dünyanın en yüksek para rezervleri halen burada bulunuyor. Amerika’da yaşanan hiçbir politik ve ekonomik olay sınırların içinde kalmaz. Dünya ticaretini ve Amerika ile yakin ilişkili ülkelerin ekonomileri de durumdan etkilenebilecek. Çin Amerika’ya yatırdığı 1 trilyon doları aşkın paradan kaygı duyuyor ve Amerika’dan borç tavanını yükseltmesini istiyor. Dünyanın büyük bölümünün, özellikle baskıcı hükümetlere sahip Çin ve diğer Doğu Asya ülkeleri gibi ülkelerin Amerika’daki siyasi krizi anlayamıyorlar. Borç tavanı nedir? Neden hükümet borç tavanını yükseltmek zorunda? Kimse bu sorulara yanıt bulamıyor. Çünkü Amerika ve Danimarka’nın dışında dünyanın hiçbir ülkesinin borç tavanını yükseltme ihtiyacı yok. Bu nedenle kimse ne olduğunu anlayamıyor. Hükümetin kapanması olayının etkilerinin şimdilik yumuşak olduğunu ve zamanında çözüm bulunursa durumun hızla düzelebileceğini belirtebiliriz. Türkiye’nin de yeni anayasasını hazırladığı ve başkanlık sistemini gündeme getirdiği bu günlerde demokratik yon etim sekilerlinin, karar alma mekanizmasındaki dengelerin ince ayarlarının dikkatli yapılmadığı taktirde kotu niyetli politik girişimler ile ülkenin ekonomisinin, sosyal ve politik hayatinin durma noktasına kolaylıkla gelebileceğini göz onunda bulundurmalıyız. Kapt. Kubilay ULUCAN ATCOM Denizcilik Sektörü Başkanı [email protected]
Editör: TE Bilisim