İMEAK DTO’nun 14 Kasım Perşembe günü düzenlenen meclis toplantısında söz alan Salih Zeki Çakır, DTO üyelerinin kaynakları ile finanse edilen Piri Reis Üniversitesi’nin şeffaflığı hakkında konuştu. Sözlerine “Eğitime hizmet ülkeye hizmettir. Bunun için neler yapılsa azdır. Belki daha da fazlası yapılması gerekir. Fakat burada bir tabu gibi tartışılmaya pek açılmayan bir husus ortaya çıkmaktadır” diyerek başlayan Salih Zeki Çakır, sektörün kaynaklarının ciddi anlamda TÜDEV’e aktarıldığını ama sonraki gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmadıklarını vurguladı. TÜDEV’İN DTO İLE OLAN ORGANİK BAĞI SORGULANMALI TÜDEV tarafından finanse edilen Piri Reis Üniversitesi’nin DTO ile olan organik bağının sorgulanması gerektiğinin altını çizen Çakır, bu konuda örnek olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin ve İstanbul Ticaret Odası’nın üniversitelerinin örnek alınabileceğini dile getirdi. “Önümüzde olumlu örnekler var. Bu üniversiteler bu odaların, birliğin kurduğu kendi vakıfları üzerinden inşa edilmekte, finanse edilmekte yönetilmektedir” diyen Çakır, bu hususta kesinlikle art niyeti olmadığını, bilakis bu yapını zamanında öyle kurgulanıp, uygun görüldüğünün bilincinde olduğunu belirterek, amacının sadece TÜDEV’in Deniz Ticaret Odası’nın organik bir uzantısı haline gelmesindeki istek olduğunu belirtti. Sözlerine “Sayın Başkanım iyi niyet göstergesi olarak TÜDEV’de tüzük değişikliği yapıp meclis üyelerinin TÜDEV’e müdür ataması da bir aşamadır. Ben teşekkür ederim yaklaşımına ama bunun da yeterli olacağını düşünmüyorum” diyerek devam eden Salih Zeki Çakır konuşmasına “Bunun için benim önerim bunun bir tartışmaya açılıp, yanlış varsa düzeltilip, belki de baktığımız zaman doğrusu buydu, hiç yanlış yok da denilebilir ama bunu muhakkak açalım diyorum. Ve TÜDEV’i Deniz Ticaret Odası’nın organik bir uzantısı haline getirelim diye teklif ediyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim” diyerek son verdi. Salih Zeki Çakır’ın konuşmasının tamamı şöyle; “Eğitime hizmet ülkeye hizmettir. Bunun için neler yapılsa azdır. Belki daha da fazlası yapılması gerekir. Fakat burada bir tabu gibi tartışılmaya pek açılmayan bir husus ortaya çıkmaktadır. Sektörümüzün ciddi anlamda kaynakları çoğumuzun onayıyla TÜDEV Vakfı’na aktarılmaktadır. Buraya kadar normal. Biz sadece üyelerimizin kaynaklarının TÜDEV’e aktarıldığını biliyoruz ama ondan sonrasıyla ilgili bir bilgi sahibi tam olarak olamıyoruz. Benim önerim şuydu; öyle bir illüzyon oluşturmaktansa bunun tartışmaya açılıp, TÜDEV tarafından finanse edilen Piri Reis Üniversite’sinin Deniz Ticaret Odamızla olan organik bağının da sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzde olumlu örnekler var. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin üniversitesi var. İstanbul Ticaret Odası’nın üniversitesi var. Bu üniversiteler bu odaların, birliğin kurduğu kendi vakıfları üzerinden inşa edilmekte, finanse edilmekte yönetilmektedir. Burada ben kesinlikle bir art niyet düşünmekte istemem, düşünmem de fakat zamanında böyle kurgulanmış, böylesi uygun görünmüş, bizim sektörümüzün kaynakları TÜDEV’e, TÜDEV’de bu üniversiteyi inşa etmekte. Bu anlamda bu organik bağın yerine getirilmesi, olumlu örnekler olduğu gibi aynı yöntemle ortaya konmasının sektörümüz açısından çok faydalı olacağına inanıyorum. Bunun için ben yönetimden buna yönelik ne tür bir tedbir düşündüğünü bilmek istiyorum. Piri Reis Üniversitesi’ne bizim üniversitemiz demeyi istiyorum. Ama bunun için bu resimler yetmez. Magazin ekleri, ilaveleri çıkarmak yetmez. Sayın Başkanım iyi niyet göstergesi olarak TÜDEV’de tüzük değişikliği yapıp meclis üyelerinin TÜDEV’e müdür ataması da bir aşamadır. Ben teşekkür ederim yaklaşımına ama bunun da yeterli olacağını düşünmüyorum. Bunun için benim önerim bunun bir tartışmaya açılıp, yanlış varsa düzeltilip, belki de baktığımız zaman doğrusu buydu, hiç yanlış yok 7DENİZ
Editör: TE Bilisim