Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) organizasyonunda gerçekleştirilen ʹRusya Federasyonu-Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi Türk-Rus İşadamları Ticaret Forumu Trabzonʹda yapıldı. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) organizasyonunda gerçekleştirilen ʹRusya Federasyonu-Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi Türk-Rus İşadamları Ticaret Forumu Trabzonʹda yapıldı. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliğimiz organizasyonunda gerçekleştirilen ‘Rusya Federasyonu-Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi Türk-Rus İşadamları Ticaret Formu bugün başladı.  Trabzon Novotel’de gerçekleştirilen toplantıya Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, AK Parti Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Bülent Uğur Ecevit, Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Ali Nedim Güreli, Kuzey Osetya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tugonov K. Kahazbıevıch, Dağıstan Cumhuriyet Ticaret Ekonomik İlişkiler Bakanı Umarov Yusup Dzhanbekovich, Rusya Federasyonu Ekonomi Bakanlığı Temsilciliğinden Ignatıev Georgıy Vasıllıevıch, Rusya Federasyonu Trabzon Başkonsolosu Dmitry Talanov,  TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, TTSO Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacisalihoğlu, (DKİB) Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Meriç Burçin Özer,  Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Ali Nedim Güreli DOKA Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım ile Rus ve Türk işadamları katıldı. Novotelʹde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, önemli bir projenin ilk adımını Trabzonʹda attıklarını ifade ederek bu toplantıda konuşulanların ticarete yansıyacağına inandığını söyledi. Kızılcık,” Meramınızı bir edebiyatçı iseniz yazdığınız yazılarla, şairseniz şiirler, ressamsanız yaptığınız tablolarla ifade edersiniz. Bizim bugün amacımızın ne olduğunu en iyi şekilde ifade eden hepimizin yaklaşık bir saattir baktığı bu muhteşem haritadır. Değişen dünyanın ve ticaretin yönünün Batı’dan Doğu’ya doğru aktığını, belki 20-30-50 yıl önce tahayyül dahi edilemeyen, konuşulduğunda, ‘hadi canım’ dediğimiz olayların yaşandığını ifade etmek isterim. Zira tarihi İpek Yolu’nun geçtiği bu güzergah Ümit Burnu’nun keşfi, Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla maalesef tarihteki önemini kaybetmişti. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ülkelerin ve şehirlerin o önemleri ve pozisyonları da tarihi İpekyolu’na, değişime paralel olarak azalma göstermişti. Nitekim dünyadaki ekonomik gelişmelere, bloklaşmalara baktığımızda da bunun yansımalarını görmekteyiz. Üzerinde durduğumuz, konuştuğumuz coğrafya dünya jeopolitiği ve ekonomisi o kadar büyük önem arz etmektedir ki, Huntigton’un yayınladığı Medeniyetler Çatışması’nın en önemle üzerinde durduğu noktalardan birisidir bu coğrafya. Hatta ideolojilerin sona erdiği ve coğrafyanın öne çıktığı bir dönemi tekrar yaşadığımız öne sürülmekte. Medeniyetler Çatışması tezinin önemli noktalarından birisi olarak bu bölgenin değerlendirilmesinin nedeni siz misafirlerimizin orada yaşıyor ve farklı ırklardan, farklı cumhuriyetler olarak yaşamınızı idame ettiriyor olmanızdan kaynaklandığı ifade edilmekte. Ama bugün de bu birlikteliğimizde ortaya çıktığı gibi; bizler farklı etnisitelerden, farklı devletlerde yaşıyor olabiliriz. Ama tek gayemiz insanımızı insanlığı refah içerisinde mutlu bir şekilde yaşamını idame ettirecek bir düzenin kurulmasıdır. Uluslar arası alanda herkesin aslında ifade etmeye çalıştığı bu gerçeği biz hayata geçirmek için burada toplanmış bulunuyoruz. Özellikle dünyada enerji ihtiyacının ortaya çıkması ve global sürecin hızla artarak devam etmesiyle bizlerin bölgesel işbirliğine girmemiz, işbirliğinde bulunmamız kaçınılmaz hale gelmiştir. Avrupa Birliği üyeliği konusunda son derece kararlı olan Türkiye Cumhuriyeti bölgesel gelişmeler ve 2023 hedeflerini gerçekleştirme sürecinde özellikle Kafkaslar ve Rusya Federasyonu ile olan işbirliğine son derece büyük önem atfetmekte. Nitekim tam üye olmak istediğimiz AB’nin temeli ekonomik işbirliğine dayanmakta, ekonomik işbirliğinin temeli de malların hizmetlerin serbest ve insanların serbest dolaşımına dayanmakta. Bizim bugün birlikteliğimizi sağlamamıza neden olan bu bölgede zaten yaptığımız ve yapmaya çalıştığımız ilerleme hedefinde olduğumuz birliktelik de bundan farklı değil. Nitekim insanların serbest dolaşımını temin etmek için hem Rusya Federasyonu hem Gürcistan ile vizesiz geçiş uygulamasını başlattık. Yine mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlamak, kolaylaştırmak için bu anlamda ticaret rejimlerimizi çağdaş gelişmeler ışığında liberalize ettik ve yeni atılımlar gerçekleştiriyoruz. İşte atılan bu adımların önemlilerinden bir tanesi de; Trabzon’umuzdan Doğu Karadeniz Bölgemizden başlayıp Gürcistan üzerinden Kazbegi Sınır Kapısı, Rusya Federasyonu, Dağıstan ve Hazar  üzerinden Türkmenistan, Kazakistan üzerinden ve Rusya’nın tüm topraklarına karşılıklı ticareti gerçekleştirebilmek projesidir. Gördüğümüz gibi bu ilişki birilerinin kehanette bulunduğu gibi dünyanın 21. y.y’da bir potansiyel çatışma alanı değil tam tersine bir kardeşlik işbirliği ve buna bağlı refah fırsatı olarak değerlendirilebilir. Nitekim bunun farkında olan biz Türkler Rusya Federasyonu, Dağıstan, Osetya ve Gürcüler bu anlamda işbirliği yapmanın kaçınılmaz olduğunu da bu proje ile ortaya koymuşlardır. Dünyada yaşanan Batı’dan Doğu’ya yönelişin, dönüşümün gereği olarak bizlerin de buradan başlattığı ve az önce isimlerini saydığım ülkelerin güzergahında adını hiç de tesadüfi değil kadim geçmişinden alan yeni İpekyolu olarak koyduğumuz bir ticaret ve medeniyet yolunu da hep beraber uygulamaya koyduk. Nitekim bu güzergahta hali-hazırda 100’e yakın firma şu anda lojistik, ulaştırma faaliyetlerini yürütmekte daha yeni alınan bir izinle de otobüs yani insan hareketini de ulaştırmasını da seyahatini de sağlayacak olan bir hizmeti de en kısa zamanda faaliyete sokmuş olacağız. Malların, hizmetlerin ve insanın serbest dolaşımını gerçekleştirdiğimizde bundan bölgede, kıtalarda ve dünyada yaşayan insanlar kazanacak. Belki de isminden çağlar boyunca bahsettirecek önemli bir projenin ilk adımını burada atan katılımcılar olarak biz de hissemize düşeni almış olacağız. Bu vizyonu ve stratejiyi hayata geçirmek için uygulanması gereken taktiklerini bir eylem planı çerçevesinde nasıl hayata geçirileceğini daha önceki konuşmacılar bahsettiler. Kadim medeniyetlere beşiklik etmiş bu coğrafyanın insanlarının bir ticaret kültürü, bir yaşam kültürü var. Bu kültürü kendi aramızda daha da tanınır hale getirmek için sosyal, kültürel ve sportif ilişkileri, özellikle de üniversiteler arası ilişkileri kısa vadede üst seviyeye çıkartmalıyız. Böylece yüz yüze ilişkileri gerçekleştirdiğimizde birbirimizin, bölgenin ve insanlığın menfaatini anlamamız çok daha kolay olur. Ama özellikle iş aleminin, iş insanlarımızın serbest ticaretini gerçekleştirebilecek tüm hukuki altyapıyı hem Rusya Federasyonu, hem Gürcistan hem de Türkiye olarak kurarak onun güvencesini vermemiz gerekmekte. Bu şehirde sosyo-kültürel, ekonomik ilişkileri, iş ağını kurabildiğimiz takdirde ondan sonrasının bölge insanı ve insanlık alemi için fevkalade olumlu sonuçlara neden olacağından hiç şüphem yok. Bu vizyon ile buraya gelip bizlerle beraber olup, özellikle bu birlikteliğin ve tarihi adımın atılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bülent Uğur Ecevit, Türk-Rus işadamları ticaret formunun ülkeler arasındaki ekonomik işbirliğini arttıracağını ve bölgesel kalkınmaya fayda sağlayacağını söyledi. Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, bu formun Türk-Rus işadamları arasındaki ilişkilerin gelişmesine ve ülkeler arasında ekonomik kalkınmanın sağlanmasına vesile olacağını ifade etti. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Ali Nedim Güreli, “Bir ülke kalkınmasını istiyorsa komşularla dış ticaretini arttırmalıdır. Biz ihracatçılar olarak hep batıya baktık ama etrafımızdaki potansiyeli göremedik. Ama şimdi her tarafımızda müthiş bir dünyanın olduğunu keşfettik. Dünyada Türkiye 10 yıl sonra kendini gelişmiş en büyük 10 ekonomi arasında görmek istiyor. Türkiye’nin etrafındaki komşularıyla ticareti arttırma yolunda müthiş bir gayret var. Bu konuda da emin adımlarla ilerliyor. Meksika en büyük ticaretini en yakınındaki Amerika’yla yapıyorsa Türkiye’de yakın komşularıyla bunu yapacaktır. Çünkü burada gelişmekte olan büyük bir dünya var” dedi. Kuzey Osetya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tugonov K. Kahazbıevıch, “Uluslar arası bu form ülkeler arasındaki ticaretin gelişmesine katkı verecektir. Yapılan çalışmaları daha üst noktalara taşıyabiliriz. Ekonomik gelişmelerde, lojistik ve ulaşım, inşaat ön plana çıkmaktadır. Dağıstan’dan Trabzon’a gelecek yeni bir yolu oluşturmaktayız. Bu yolun tüm partnerlerimizin ilgisini çekeceğine inanıyorum. Bu yol herkes için çok büyük önem taşımaktadır. Bu formda Türk partnerlerimizden lojistik ulaşım yolunun geliştirilmesi ve ne şekilde olacağını yönünde somut olarak ortaya bir şeyler koymalarını bekliyoruz” dedi. Dağıstan Cumhuriyeti Ticaret ve Dış İlişkiler Bakanı Umarov Yusup Dzhanbekovich, “Ticaretle uğraşan işadamlarıyla birebir görüşmek ülkelerimizin ekonomisi anlamında çok önemlidir. Net ve somut adımlar ile belirlenecek çalışmalar neticesinde işbirliğinin gelişmesini ve partnerlerin birbirini daha iyi anlamasını sağlayacaktır. İşbirliğin gelişmesinin belirgin hususu da şudur; Dağıstan ve Türkiye arasında ciro çok yüksek olmasa da gelecekte çok yüksel olacağının sinyalini veriyor” dedi. Rusya Federasyonu Ekonomi Bakanlığı Temsilcisi Ignatıev Georgıy Vasıllıevıch, “Türk-Rus ekonomik ilişkilerinde 2009 yılında yaşanan bir krizden dolayı düşüş yaşanmıştı. Ciroda ise yüzde 21 oranında bir düşüşün yaşandığı bir seyir görmekteyiz. Ancak 2012 yılından sonra iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde daha yukarılara yükselmeyi arzuluyoruz. İki ülke arasında ekonomik anlamda birçok anlaşmalar imzalanmıştır. Bu ikili anlaşmaların her iki ülkenin ekonomisini canlandıracağına, katkı sağlayacağına inancım tamdır” dedi. Rusya Federasyonu Trabzon Başkonsolosu Dmitry Talanov, “Türkiye ekonomisi adına Karadeniz ve kuzey Kafkasya bölgeleri konusunda özellikle Trabzon, kilit bir noktası oluşturmakta ve önem arz etmektedir. Bunun bilincindeyiz. Bunun için adımlarımızı geliştirmek üzere bugün burada toplandık. Türk-Rus işadamları burada bir görüşme yaparak ekonomi adına önemli adımlar atacaklardır. Bu bağlamda Türk ve Rus işadamları üçüncü kez bir araya gelmişlerdir” dedi. TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, “1990’lı yıllardan bu günlere kadar geçmişte ilişkilerimiz çok daha canlı, çok daha iyi ve heyecanlı idi. Günlük Sochi’ye uçak seferlerimiz vardı, günde 3 tane feribot seferlerimiz vardı.  Ancak son zamanlarda maalesef gidiş dönüşlerde azalma ve eksilme görülmektedir. Sochi uçak seferlerimiz 25 dakika, Krasnodar uçak seferlerimiz 50 dakika, Navroski seferlerimiz İstanbul’dan var ama karşıdan denizden gördüğümüz komşumuza gidiş dönüşler azalmıştır. 90’lı yıllarda sabah Trabzon’dan kalkıp Sochi’ye gidebiliyorduk. Ortada bir neden yokken bu durum neden böyle oldu anlamış değiliz. Abazya, Gürcistan ile Ukrayna arasında yer alan karayolu 20 yıldır neden kapalıdır?. Neden açılmıyor? Öyle inanıyorum ki bu yol açılırsa sahilden o bölgeye giden iş adamlarımız ve halkımız oralara gidecek ve dostluklarımız da o kadar ileriye gidecektir. Taşımacılık ve turizmle ilgili geçmişte çok büyük mücadelelerimiz oldu, özel uçaklarla giderek toplantılar yaptık. Dostluklarımıza diyecek yok. Mevcut hükümetler arasında uyum var, işbirliği var. Fakat ilişkilerimizin geleceği için işbirliği yapmak zorundayız. Komşularımızla ilişkilerimizin gelişmesi için karayolunun açılmasını arzu ediyorum” dedi. TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu, toplantının esas amacının bölgeler arasındaki ticaretin artırılmasına yönelik olduğunu kaydederek ˮBu toplantının esas amacı bölgeler arasındaki ticaretin, ekonominin geliştirilmesi, bölgede yaşayan insanların refah seviyesinin yükseltilmesi huzurlu bir yaşantı ile mümkün olacaktırˮ diye konuştu. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Doğu Karadeniz Bölgesiʹnde yetişen ürünlerin fiyat ve kalite bakımından tedarik merkezi olduğunu ifade ederek, ˮDoğu Karadeniz Bölgemiz sahip olduğu üstün potansiyel açısından ihtiyaç duyacağınız ürünleri en üst kalite fiyat ve teslimat süresi açısından temin edeceğiniz tedarik merkezidir. İşadamlarımız arasındaki ilişkilerin gelişmesiyle işadamlarımız bölgelerinizde yatırıma başlayacak ve bu şekilde ilişkiler en üst noktaya gelecektir. Yani gerçek potansiyele ulaşacaktırˮ dedi. DOKA Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım globalleşen dünyada ticaretteki rekabetin önemine vurgu yaparak buradan verilecek mesajın çok önemli olduğunu söyledi. Kaldırım, “Dünya bin bir sorunla boğuşmaktadır. Liberalizmin mutluluk getirmesinin yanında belli oranda da mutsuz azınlık yarattığını görmekteyiz.  Bu aslında gelişen ve globalleşen dünyada insanların birbirine daha çok yaklaşacağı görülürken, insanların birbirinden uzaklaştığını, insani değerlerin yıprandığını ve insana verilen değerin azaldığını görmekteyiz. Gelişmiş ülkelerde birçok ekonomik kriz yaşanmakta bu krizlere derinlemesine bakanlar bunun insani krizler olduğunu görmektedir. Bu bakımdan bugün böylesine anlamlı bir mekanda dünyaya vereceğimiz mesaj son derece önemlidir. Dünya global bir pazar haline gelmiştir. İhracat ve ihracatın getirdiği rekabet üstünlüğü öne çıkmaktadır. Günümüzde yükselen değer rekabet değil, işbirliği ve dayanışmacı rekabettir. Kafkas bölgesinin giriş kapısı Trabzon bu durumu iyi okumalı ona göre ilişkilerini geliştirmelidir. İşbirliği yapabileceğimiz bir sürü alan ve ortak noktamız vardır. Gıda, tarım, su ürünleri, turizm, lojistik sektör, üniversiteler arası işbirliği gibi alanlar etkileşim alanları olabilir” dedi. Kuzey Osetya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tugonov K. Kahazbıevıch Vali Kızılcık’a hediye verirken, Vali Kızılcık ise, Trabzon’a özgü gümüş telkari işlemeli fincan takımı hediye etti. Hayati AKBAŞ-HOPA /7DENİZ
Editör: TE Bilisim