Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, “Daha önce kara taşıma araçlarında yaptığımız gibi Bakanlığımız döner sermayesinden ekonomik ömrünü tamamlamış kosterleri hizmetten birebir hurda teşviki vermek suretiyle çekeceğiz. Bununla ilgili kararımızı aldık. Yasal düzenlemeyle ilgili çalışmalar tamamlandı” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Deniz Ticaret Odaları Konsey Toplantısı, TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleşti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde yapılacak toplantıya; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan ve konsey üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Elvan, Türkiye’nin her şeyden önce bir deniz ülkesi olduğunu belirterek, “Ülke ekonomisi, dünya ticaretinden pay alma, bölgesel ve küresel rekabette yerimizi tahkim etme ve güçlendirme söz konusu olduğunda, alabildiğine gerçekçi olmak durumundayız. İhtiyaç duyulan kıyı altyapılarını gerçekleştirilmesi, tersaneciliğimizin geliştirilmesi, ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin yapılması, karasularımızın emniyetli hale getirilmesi, gerekli denetimlerin yapılması, bütün bunlar elbette önemlidir. Ancak Türkiye gibi bir ülkenin deniz ticaret filosunun güçlendirilmesi ve deniz ticaretinin artırılması da en az bu bahsetmiş olduğum konular kadar önemlidir. Bunun için idare ve deniz ticaretiyle iştigal edenler olarak işbirliğinin nitelikli ve sürekli olmasını çok önemsiyoruz” diye konuştu. “ÜLKE SAVUNMAMIZ İÇİN DONANMAMIZIN ROLÜ NEYSE, ÜLKE TİCARETİ İÇİN DE DENİZ FİLOMUZUN ROLÜ ODUR” “Ülke savunmamız için donanmamızın rolü neyse, ülke ticareti için de deniz filomuzun rolü odur” ifadesini kullanan Elvan, şunları kaydetti: “Denizcilikten sorumlu Bakanlık olarak bir irade ortaya koyarken, paydaşlarımızın fikirlerini, önerilerini, deneyimlerini biz dikkate almak istiyoruz. Bunların bizim için yol gösterici olduğunu düşünüyoruz. Hükümetlerimiz döneminde, denizciliğin her alanında gerçekleşen büyüme ve değişimde Deniz Ticaret Odalarımızın da çok büyük katkıları olmuştur. Türkiye yeniden denizci ülke denizci millet kimliğini hatırlamışsa, politikaları belirleyen gerekli düzenlemeleri yapan, gerekli yatırımları gerçekleştiren Bakanlığımızın sektör oyuncularıyla birlikte hareket etmesi sayesindedir.” “TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNE KONU OLAN YÜKLERİN MAL DEĞERİ OLARAK YÜZDE 55’LİK KISMININ DENİZ YOLUYLA TAŞINDIĞI HEPİNİZİN MALUMUDUR” Deniz taşımacılığı, limancılık ve gemi inşa sektörlerini esas alan birkaç toplantı ve birde çalıştay düzenlendiğini hatırlatan Bakan Elvan, “Denizcilik sektörünün yüksek yerli katma değere dayalı olması ile Türkiye’nin cari açığını azaltmada etkili bir sektör olduğu bulgusundan yola çıktık. Türkiye’nin dış ticaretine konu olan yüklerin mal değeri olarak yüzde 55’lik kısmının deniz yoluyla taşındığı hepinizin malumudur. 27 milyon ton ile dünya sıralamasında 13’üncü sırada olan ticaret filomuzun Türk dış ticaret taşımalarından aldığı pay ise sadece yüzde 12’dir. Bu değer bize navlun ve geri kiralama kaynaklı önemli miktarda bir cari açık doğurduğunu göstermektedir. Denizcilik sektöründen sorumlu bir bakanlık olarak biz kararlarımızı birlikte almak, denizcilik sektörü için özendirici tedbirleri beraberce planlamak arzusunda olduk. Planlarımızı yaparken analitik çalışmak, doğru verileri kullanmak gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “YILLIK 7,9 MİLYAR dolar NAVLUN AÇIĞI VERDİĞİMİZİ ORTAYA KOYDUK” Bakanlık olarak teknik ve analitik çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Elvan, şöyle konuştu: “Çalışmamız sonunda 2013 yılı kesinleşmiş verilerden hareketle kurduğumuz model ile yıllık 7,9 milyar dolar navlun açığı verdiğimizi ortaya koyduk. 7,9 milyar dolar yabancı gemilere ödediğimiz navlun miktarının azaltılması bu navlunun Türk sahipli veya Türk bayraklı gemilere ödenmesi için başlangıçta temel iki destek planlama çıktı. Bunlar ürün olarak ihracata yönelik yeni gemi inşasının teminat sorununu kredi garanti fonu kullanılarak çözümü. İkincisi ise yaşlı koster filomuzu burada teşviki sağlamak suretiyle yenilemektir. Kredi garanti fonu teminatının sağlanması için yaptığımız çalışmalar hazine Müsteşarlığının vermiş olduğu destekle son haline getirilmiştir. Bu kapsamda kredi garanti fonu 1 milyar liralık ilave teminat imkanı verilecektir. Teminatta 1’e 5 kaldıraç kullanılabilecek olduğundan teminat değerinin 5 milyar lirayı bulması beklenmektedir. Planlanan yatırımı düşündüğümüzü veya inşa edilecek olan toplam gemiler için kullanılacak kaynak miktarına baktığımızda ise bu sağlamış olduğunuz 5 milyar liraya ilave olarak 6 milyarlık bir yatırımın gerçekleşmesi söz konusu olacak. Bu sizlerin bize sunduğu öncelikli olarak ele alınması gereken konulardan biri olduğu yönündeki talebinizi bu çerçevede bu çalışmalarımızı sonlandırdık.” “EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ KOSTERLERİ HİZMETTEN BİREBİR HURDA TEŞVİĞİ VERMEK SURETİYLE ÇEKECEĞİZ” Tersanelerde ürün olarak ihracata yönelik inşa edilecek gemilerin tanımının genişletildiğini bildiren Elvan, “Yeni nesil gemiler, platformlar, destek gemileri kredi garanti fonu teminatına öncelikli olarak alınacaktır. Desteklenmesi gereken bir başka alt sektöründe Akdeniz’deki filo hakimiyetimizi devam ettirmek üzere koster inşası ve işletmeciliği olduğunu öngörüyoruz. Bu kapsamda daha önce kara taşıma araçlarında yaptığımız gibi bakanlığımız döner sermayesinden ekonomik ömrünü tamamlamış kosterleri hizmetten birebir hurda teşviki vermek suretiyle çekeceğiz. Bununla ilgili kararımızı aldık. Yasal düzenlemeyle ilgili çalışmalar tamamlandı. Hurda bedeli ve teşvik miktarının yüzde 10-15’lik proje yatırımına yönlendirilmesi, yüzde 10-15 öz sermaye ve gemi ipoteği karşılığında, yüzde 70 banka kredisiyle koster filomuzu yenileyebilecek bir modeli inşallah sizlerle paylaşıyoruz. Yasal düzenlemeyi yapar yapmaz döner sermayedeki kaynağımızı kullanarak bu filomuzu yenileme imkanına kavuşacağız” dedi. “DÜŞEN PETROL FİYATLARI KÜRESEL EKONOMİYİ DESTEKLİYOR” TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise 2015’in tüm dünya için tedbirli ve temkinli olunması gereken bir yıl olacağını kaydederek, “Düşen petrol fiyatları küresel ekonomiyi destekliyor. Ancak pek çok ülkenin ekonomilerindeki yapısal riskler ve siyasi gelişmeler küresel büyümeyi yavaşlatıyor. Türkiye düşen petrol fiyatlarından şu ana kadar çoğunlukla olumlu etkilendi. Dünyada toplam ihracatının en az üçte ikisi ham petrolden oluşan 23 ülke var. Türkiye bu 23 ülkeye 60 milyar dolar civarında ihracat yapıyor. Dolayısıyla beklenmedik bir piyango gibi gelen petrol fiyatındaki bu düşüşün getirdiği fırsat penceresini, yapısal reformlara yeniden odaklanarak kullanmalıyızˮ şeklinde konuştu. “SADECE DENİZ TAŞIMACILIĞINDAN YILLIK 8 MİLYAR DOLAR CİVARINDA DIŞ AÇIĞIMIZ DOĞUYOR” Deniz taşımacılığı ve gemi inşa sektörlerinin gösterdikleri başarılarla Türkiye’nin küresel rekabetteki gururu olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: “Bu deniz ticaret filomuz 10 milyon ton Türk bayraklı, 32 milyon ton Türk sahipli filodan oluşmakta. Maalesef şuanda henüz daha istediğimiz noktada değiliz ve ciddi bir navlun açığını bu yüzden veriyoruz. Sadece deniz taşımacılığından yıllık 8 milyar dolar civarında dış açığımız doğuyor. Bir diğer konu marinalarla ilgili. Aynı coğrafya içinde bulunduğumuz İtalya’da 380 marina, 180 bin bağlama kapasitesi. İspanya’da 360 marina 130 bin bağlama kapasitesi. Fransa’da 255 marina, 227 bin bağlama kapasitesi var. Bizim toplam marinamız 46 belgeli marinamız bulunuyor. Belediye yat çek yerleri koyduğumuz da toplam marina sayımız 69’a ulaşıyor. Demek ki bu alanda da gidecek daha çok mesafe ve potansiyel bulunuyor. Türkiye olarak önümüzdeki 10 yıl içinde sadece kendi ihtiyacımızı taşımak için değil, bölgemizdeki diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir denizcilik ve liman işletmeciliği anlayışını geliştirmeliyiz.” Toplantı, konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim