ABD uçak gemisinin attığı iki füzeyle, 1992 yılında vurulan TCG Muavenet firkateyninin 5 şehidi 22 yıl sonra hatırlandı. Hayatını kaybeden beş denizcinin ailesine ‘Devlet Övünç Madalyası’ verildi. Deniz Teğmen Alper Tunga Akan’ın ailesi şehitler arasında ayrım yapılmasına tepkili NATOʹnun 1992 yılındaki tatbikatı sırasında ABD uçak gemisinin attığı 2 füzeyle vurulan TCG Muavenet firkateyninin 5 şehidi 22 yıl sonra hatırlandı. Gemideki patlamada hayatını kaybeden 5 denizcinin ailesine ʹDevlet Övünç Madalyasıʹ verildi. Madalyanın sahiplerinden Deniz Teğmen Alper Tunga Akanʹın ailesi ise şehitler arasında ayrım yapılmasına tepkili. Takvimler 2 Ekim 1992ʹyi gösterdiğinde Türkiye Ege denizinden gelen bir haberle yasa boğuldu. NATO Kararlılık Tatbikatı için Psara Adası açıklarında bulunan TCG Muavenet, gece saatlerinde ABD uçak gemisi USS Saratogaʹdan ateşlenen 2 seaparrow füzesiyle vuruldu. Geminin yönetim kademesinin bulunduğu köprü üstüne art arda isabet eden 2 füzeyle Muavenet büyük hasar görürken, gemi komutanı Kurmay Yarbay Kudret Güngör ile vardiya subayı Teğmen Alper Tunga Akan, Telsiz Astsubayı Serkan Aktepe, Çavuş Mustafa Kılınç ve Topçu Er Recep Akan yaşanan patlamada hayatını kaybetti. ʹKazaʹ olarak değerlendirilen olayın ardından hayatını kaybeden askerler görev şehidi olarak değerlendirilmiş ve ailelerine sadece TSK Bronz Övünç Madalyası verilmişti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ise geçen yıl aralık ayında Cumhurbaşkanlığıʹna başvurarak, Muavenetʹin 5 şehidi için ʹDevlet Övünç Madalyasıʹ verilmesini talep etti. Talep Bakanlar Kuruluʹna iletildi ve buradan çıkan onayla Cumhurbaşkanlığı şubat ayında 5 şehide ʹTürkiye Cumhuriyeti Devlet Övünç Madalyasıʹ verdi. Hazırlanan altın madalya ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gülʹün ıslak imzasının bulunduğu berat, şehitlerin yaşadığı illerdeki valiliklere gönderildi. Geçtiğimiz 18 Mart Şehitleri Anma Günüʹnde de Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, Deniz Teğmen Alper Tunga Akanʹın annesine madalya ve beratı sundu. ʹOğlumu geri getirmezʹ Oğlu adına 22 yıl sonra madalya alan Kıymet Akan, 22 yıl sonra hatırlanmanın kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Oğlunun barış zamanında ülke toprağı sayılan gemide meydana gelen olayda şehit olduğunu belirten anne Akan, ˮOğlum ve silah arkadaşları şimdiye kadar bir tatbikatta yaşanmayan şekilde öldüler. Füzelerin nasıl ateşlendiği ve çocuklarımızın nasıl şehit edildiği bile ortaya çıkartılamadı. Ama biz terörle mücadelede şehit olanlara tanınan haklardan yararlanamıyoruz. 22 yıl sonra bu madalya bize gurur verdi ama oğlumu geri getirmez. Türk toprağı sayılan gemide şehit olan Alper gibi şehitlerin de en yüksek seviyede anılmasını isterdim. Görev zayiatı sayılması beni üzüyorˮ dedi. Şehidin kardeşi İsmail Akan da, ˮAğabeyim görev şehidi sayıldı ve ailemiz çoğu haktan mahrum edildi. ABD gemisinin kasten ateş ettiği bilinmesine rağmen olayın üstü kapatıldıˮ ifadelerini kullandı. ʹKoruma altında olmalılarʹ Şehit ayrımının kendilerini de rahatsız ettiğini belirten Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse ise, ˮBizce askerlerimiz terhis olana kadar devletimizin garantisinde olmalı. Biz tüm şehitlerin ailelerine haklarının verilmesi için başvurular yaptık. Ama sonuç alamadık. İlgili kanunlar arasındaki farkların giderilmesi gerekiyorˮ dedi. Geride soru işaretleri kaldı 1942ʹde inşa edilen Muavenet Muhribi(USS Gwin), Türkiyeʹye 1972 yılında ABD tarafından verilmişti. Kıbrıs Barış Harekatıʹna da katılan muhrip, 2 Ekim 1992 tarihinde ˮNATO Kararlılık Gösterisi-92ˮ tatbikatı sırasında vurulduğunda ağır hasar aldı. 5 denizcimizin hayatını kaybettiği olaydan geriye çok sayıda soru işareti kaldı. Füzelerin ateşlenmesi için 6 kişinin karar vermesinin gerekmesi, iki füzenin birbiri ardına ateşlenmesi, dörtlü şifre ve kilit sistemiyle çalışan füzenin tam köprü üstünü vurması ve hava savunma amacıyla kullanılan füzelerin tüm personelin faal olmadığı 23.30ʹda çıkması ʹkaza mı kasıt mıʹ tartışmalarını da beraberinde getirdi. Karşılıklı eğitimin yapılmadığı saatte füzelerin kilitlendiğini algılayan Muavenet personelinin ABD uçak gemisi Saratogaʹyı telsizle uyarması ve gemi komutanı Yarbay Kudret Güngörʹün o saatte neden köprü üstünde olduğu da merak edilen konuların arasındaydı. Olayın ardından ABD, tazminat olarak Türkiyeʹye 7 adet Knox fırkateynini indirimli olarak sattı. Olay olduğunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Vural Beyazıt, Donanma Komutanı ise Güven Erkayaʹydı. Yarbay Kudret Güngörʹün ismi de donanmadaki lojistik gemisine verildi. 7deniz
Editör: TE Bilisim