Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ˮTürkiye petrol gelirinin Irakʹın tamamıyla paylaşılmasıyla alakalı hassasiyetini kaybetmeyecekˮ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiyeʹnin Irak petrolünün satışına ilişkin yapıcı tutumunun süreceğini belirterek, ˮTürkiye, sattığı bütün ham petrolün, Türkiye üzerinden geçen bütün ham petrolün Irakʹın neresinden geliyor olursa olsun Irakʹın tamamıyla paylaşılmasıyla alakalı hassasiyetini kaybetmeyecekˮ dedi. Yıldız, Boğaziçi Enerji Kulübüʹnün bakanlar oturumunda (The Bosphorus Energy Club) ˮOyun değiştiriciler: Enerji, Yatırım ve Jeopolitikˮ başlıklı toplantısında Türkiye ve dünya enerji gündemine ilişkin değerlendirmeler yaptı. Dünya genelinde yaşanan siyasi istikrarsızlık ve gerginliği enerji politikalarını etkilememesi gerektiğini anlatan Yıldız, jeopolitik ve enerji yatırımlarının iç içe geçtiğini söyledi. Yıldız, ˮTürkiye, bölge ve dünyadaki bir kısım ülkeler, daha önce hiçbir zaman olmadığı kadar jeopolitik durumlarının, jeostratejik durumlarının, enerjiyle iç içe olduğu bir dönemdeyiz. Tabi bunun avantajları var, dezavantajları var. Enerji sektörü barışın bir gerekçesi olarak dünyada başlık olarak yer almak durumunda. Ama bir savaşın, gerginliğin gerekçesi olarak bulunuyor olması bize daha farklı bir gerekçe ihtiyacını, daha farklı bir yönetim ihtiyacını zorunlu kılıyorˮ değerlendirmesinde bulundu. Enerji sektörünün dünyada yaşanan siyasi kaynakların dışında kalamadığını ama siyasetin önünü açan bir yapıya bürünmesi gerektiğini dile getiren Yıldız, ˮSiyasetle, uluslararası ilişkilerden arındırılamayacak kadar büyük olan enerji projelerini artık bütün ülkeler dış işleriyle beraber değerlendirmek zorundalar. Özellikle Türkiye, coğrafyasından kaynaklanan avantajları, yine AB üyesi ülkelerin enerjideki arz güvenliğiyle alakalı başlıklarına yoğunlaştırmaktadırˮ dedi. - ˮTürkiye petrol gelirinin Irakʹın tamamıyla paylaşılmasıyla alakalı hassasiyetini kaybetmeyecekˮ Bakan Yıldız, büyüyen Türkiyeʹnin enerji sektörünün, siyasetin ve uluslararası ilişkilerin önünü açan bir yapıda gelişimi için çaba gösterdiklerini dile getirerek, dünyadaki kaotik iklime rağmen barışın tarafında yer almaya devam edeceklerini kaydetti. Türkiyeʹnin Irak petrolünün satışı konusunda pozitif yaklaşımının birçok yerden eleştiri aldığını anımsatan Yıldız, Irakʹla ilgili yapıcı tutumlarında bir değişim yaşanmadığını söyledi. Taner Yıldız, şunları kaydetti: ˮTürkiye oraya bir sistem getirmek istedi. Bu Irakʹta kurulamayan bir sistemdi. Irakʹınpetrolünü hangi oranla paylaşacağına Irak halkı kendi anayasasıyla karar verdi. Onların hassasiyetlerine ve rakamlarına dikkat ederek biz bu sistemi kurduğumuza inanıyoruz. Bakın 2 yıl önce bu sistemle yapılan tartışmalardaki noktayla şu anda içinde bulunduğumuz gerçekler arasında çok büyük karşılaştırma yapmamız gerekiyor. Biz Bağdatʹın hakkının verilmesi lazım geldiğini söylemiştik. Çünkü bu Irakʹın petrolü, kendi malı. Burada kendilerinin verdiği oranların yine kendilerinin verdiği tarzda düzenlenmesi söz konusuydu. Ama bu sistem kurulamamıştı. Sistem boşluk kabul etmiyor. Eğer siz bu sistemi kuramazsanız istemediğiniz tarzda kurulmaya çalışılıyor. Türkiye, sattığı bütün ham petrolün, Türkiye üzerinden geçen bütün ham petrolün Irakʹın neresinden geliyor olursa olsun Irakʹın tamamıyla paylaşılmasıyla alakalı hassasiyetini kaybetmeyecektir. Bu uluslararası hukuka riayet eden ve bunu son derece önemseyen hukuk devleti Türkiye için son derece elzemdir.ˮ - ˮIrakʹın toprak bütünlüğü, bütün ülkeler kadar önemli olduğundan daha fazla Türkiye için önemliˮ Türkiyeʹnin Irakʹtaki normalleşme sürecine katkı sunmaya çalıştığını yineleyen Yıldız, bu çabaların yaşanan son gelişmeler ışığında daha belirgin bir şekilde görüldüğünü söyledi. Bakan Yıldız, ˮGeldiğimiz noktada görüyoruz ki Irak bir şeyler yapıldığında değil, tam tersi bir şeyler yapılmadığında bölünme riski taşıyan bir ülke haline gelmiştir. Biz bunu yaklaşık 3 yıl kadar önce söyledik. Irakʹın toprak bütünlüğü, Irakʹın siyasi sınırlarının bütünlüğü bütün ülkeler kadar önemli olduğundan belki daha fazla Türkiye için önemlidir. Türkiye buna yalnızca nezaket göstermekte aynı zamanda büyük bir hassasiyet göstermektedir. O yüzden Irakʹta hangi gerekçeyle olursa olsun ister etnik, ister mezhepsel isterse teknik isterse enerji sektörüyle alakalı ayrılık noktasını oluşturabilen hangi gerekçe olursa olsun bunu makul görmediğimizi bir kez daha vurgulamak isterimˮ ifadelerini kullandı. -ˮOlayların Bafraʹya sıçraması çok ciddi bir kriz doğururˮ Bloomberg HT yayınına bağlanan, Ekonomist ve Petrol Uzmanı Arda Tunca ise, Irakʹın sürekli bir kavga ve mücadele içerisinde olması nedeniyle, 2003 yılında ambargo kalktıktan sonra dahi hiçbir zaman kendi ihtiyacını karşılayamayan bir ülke konumunda olduğunu söyleyerek, Irakʹın parçalanmaya doğru giden bir durumu olduğunu, Bakan Yıldızʹın açıklamalarının da bu duruma ciddi şekilde ışık tuttuğunu belirtti. ˮOrada uluslararası hukuk ve uluslararası politika anlamında Türkiyeʹnin aldığı konum, aldığı tavır aslında ABD ile de uyuşmuyor. Bölgeʹde başka bir yere Türkiyeʹyi götürüyor. Fakat orta vadede Türkiye bu politikaların rotasını iyi çizmek zorunda ki, oradaki ekonomik pastadan kendi payına düşeni alabilsinˮ diyen Tunca, olayların Bafraʹya sıçramasının çok ciddi bir durum olacağını, sıçramadığı takdirde ekonomik düzenin kendi içinde oluşacağını ve orta vadede kendi çarklarını döndürür hale geleceğini sözlerine ekledi. (Kaynak:BloomberHD) 7deniz
Editör: TE Bilisim