Yargısal bir işlem olarak da nitelendirilebilen tahkim, bir ‘Alternatif Uyuşmazlık Çözümü’ (Alternative Dispute Resolution) yöntemidir. Temel ADR yöntemleri ise aşağıda listelenenler ve türevleridir. - Arbitration (Bağlayıcı) - Consiliation (Bağlayıcı değil) - Mediation (Bağlayıcı değil) - Facilitation (Bağlayıcı değil) - Negotiation (Bağlayıcı değil) - Med/Arb (Karma) - Adjudication (Karma) Tahkimin özelliklerine değinecek ve devlet mahkemelerine kıyasını yapacak olursak, avantajlarını aşağıdaki biçimde sıralayabiliriz: Hız: Tahkimin tek başına en önemli avantajı bile denilebilir. Süreç, genellikle yoğunlukla boğuşan devlet mahkemelerine oranla daha hızlıdır. Gizlilik: Tahkim yargılaması ve kararları gizlidir. Kamuoyu ile paylaşılmaz. Maliyet: İhtilafın niteliğine göre daha düşük maliyetli olabilmektedir fakat uzun ve detaylı tahkim süreçleri istisna yaratabilmektedir. Seçme imkanı ve uzmanlık: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, konunun profesyonelleri tarafından değerlendirilir, böylece hata ve haksızlık yapma riski azdır. Taraflar hakemlerin seçim usulünü belirleyebilirler. Yargılama usulü: Taraflar hakem veya hakem kurulunun uygulayacağı yargılama kurallarını serbestçe kararlaştırabilirler. Örneğin LMAA (kurumsal), ICC (kurumsal), Ad-Hoc (Arızi) vb. Tahkimin devlet mahkemelerine kıyasla bazı dezavantajları ise şunlardır: Maliyet: Dava konusunun düşük değerde olduğu durumlarda tahkim, devlet mahkemelerinden daha masraflı bir uygulama halini alabilir. Temyiz: Hakem kararları belirli durumlar dışında temyiz edilemez. Bu kıyaslamaları elbette çeşitlendirebiliriz ve günümüzde ADR yöntemleri halen tartışma konusudur. Bazı kesimler hakem yargılaması ile hukuk güvenliği ilkesinden vazgeçildiğini savunurlar. Harcanan vakit ve masraflar ise uyuşmazlığın özelliklerine göre farklılık gösterebilmektedir. Hakem kararlarının tenfizi konusu yine beraberinde fazlaca tartışma getiren bir noktadır. Fakat tahkim, avantajlarının dezavantajlarından fazla olduğu gerçeği ile gelişmeye ve geliştirilmeye hızla devam etmektedir. Uncitral Model Kanunu ile ilgili çalışmalar buna güzel bir örnektir. Ayrıca ADR yöntemlerinin devlet mahkemelerinin yükünü hatırı sayılır biçimde hafiflettiği gerçeği yadsınamaz. Konuya sübjektif bir yön vererek, bizi çokça ilgilendiren LMAA (London Maritime Arbitrators Association) ile ilgili gerçekler ve gelişmelere de değinmemiz yerinde olur. Çin Deniz Hukuku Birliği (China Maritime Law Association), geçtiğimiz yıl 2000 uyuşmazlığın Londra tahkiminde çözüldüğünü belirtmiştir. 2008-2009’da patlak veren piyasa koşullarının yarattığı ilave yük (özellikle time-charter sözleşmelerinin erken fesihleri) olmasaydı, kanımca bu rakam daha fazla olabilirdi. 2012 senesinde, LMAA üyeleri tarafından verilen 650 adet Londra tahkim kararı bulunmaktadır. Bu rakam Singapur Deniz Tahkim Odası, Hong Kong Uluslararası Tahkim merkezi, Paris Deniz Tahkim Odası ve New York tahkiminde karara bağlanan uyuşmazlıklardan oldukça fazladır. Bana sorarsanız Londra bu üstünlüğünü dünyanın en önemli deniz ticaret üslerinden biri olmasına, yüzyıllardır deniz ticareti ile uğraşıyor olmasına ve deniz ticaretine ilişkin düzenlemelerin de merkezi olmasına borçludur. Londra tahkimi tarafsızlık yönünden de ciddi bir itibara sahiptir. Verilen yüzlerce kararın sadece birkaçına itiraz edilmiştir. Gemi alım-satım ve taşıma sözleşmelerimizin neredeyse hepsinde tahkim şartı bulunmaktadır. Bu nedenle sürekli tekrarlamakta fayda görüyorum; uyuşmazlık anında belirsizlik yaşamamak için “proper incorporation” kuralına dikkat etmeliyiz. Ana sözleşmeye ek olarak bir tahkim sözleşmesi hazırlanması veya tahkim klozunun dikkatli bir biçimde ana sözleşmeye dahil edilmesi veya dış tahkim klozu/şartlarına atıfta bulunulması şarttır. Değerli hocam, imtiyazlı uluslararası hakem ve CIArb/FICA eğitmeni Bill McLaughlin’in dediği gibi ‘Collaboration is better than confrontation’, bu nedenle riskleri analiz edip, uyuşmazlık çıkmadan evvel önlem alabilmek en başarılı risk yönetimidir diye düşünüyorum. Son olarak, zorlu geçen bir senenin daha ardından büyük umutlarla beklediğimiz 2014’ün, dünya denizciliğine refah getirmesini ve tüm denizci meslektaşlarımın sağlıklı, başarılı bir yeni yıl geçirmesini dilerim. Bahadır Tonguç [email protected]
Editör: TE Bilisim