STM Deniz Projeleri Direktörü Mazlum Savaş Onur, '2006 yılında MİLGEM Projesine ilk sac kesimi yapıldığı andan itibaren ihracat hedefimiz başladı ve Türk Deniz Kuvvetlerinin öncülüğünde gerçekleştirilen bu projede sağladığımız dizayn hizmetleri ve aldığımız diğer görevler kapsamında söz konusu mühendislik yeteneğini dost ülkelere sunmak üzere özellikle son 3 yıldır önemli görüşmeler yapıyoruz' diyor ve ekliyor 'Özellikle kendini dünya denizlerinde ispat etmiş 'Ada Sınıfı Korvetlerimiz' başta olmak üzere askeri suüstü gemileri ve denizaltı dizayn çalışmalarımızın yakın zamanda dünya bahriyeleri tarafından da kullanılmaya başlanacağını göreceğimizden eminiz'.

Sohbetimize STM'nin son dönemlerde yürüttüğü savunma sanayi projeleri ile başlayalım mı?

Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın kararlı tutumu ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'mızın dizayn ve entegrasyon sorumluluğunda; en son teknolojik sistemler ile Türk mühendisleri tarafından özgün olarak dizayn ve inşa edilen Milli Gemi (MİLGEM) Projesi kapsamında STM tarafından gemi dizayn, ana tahrik sistemi dahil entegrasyon faaliyetleri, sistem ve malzeme tedariki gibi hizmetlerin sağlanması yanında sanayileşme alanında önemli görevler başarıyla icra edilmiştir. Proje kapsamında inşası tamamlanan ilk iki korvet TCG Heybeliada ve TCG Büyükada nihai kabulleri yapılarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na (DzKK) teslim edilmiş, 3. ve 4. korvetlerin inşası devam etmektedir. Hizmete giren her iki gemi, DzKK'da görev yaptıkları süre içerisinde önemli yurt içi ve yurt dışı tatbikatları başarı ile tamamlayarak kendilerini ispat etmişlerdir. TCG Heybeliada, Afrika Kıtası'nı Ümit Burnu'ndan geçecek şekilde dolaşmış, TCG Büyükada ise Aden Körfezi, Arap Denizi, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu'nda liman ziyaretleri ve harekat/eğitim faaliyetleri icra ederek MİLGEM Sınıfı korvetlerin uluslararası alanda tanınmasını sağlamışlardır. STM'nin yürüttüğü bir diğer önemli proje, ana yükleniciliğimizde gerçekleştirilen AY Sınıfı (Tip-209) Denizaltı Modernizasyon Projesi'dir. Proje kapsamında, modernize edilen sistemlerin tedarik, montaj, entegrasyon, test ve kabul faaliyetleri STM tarafından yürütülmüş, söz konusu faaliyetler Gölcük Tersanesi Komutanlığı'nın tecrübeli işgücü desteği ile icra edilmiştir. Devam eden bir diğer önemli proje ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Gölcük Tersanesi Komutanlığı'nda inşa edilen, havadan bağımsız tahrik sistemine sahip Tip-214 sınıfı benzeri 6 adet denizaltının inşasıdır. Ana Yüklenici HDW-MFI İş Ortaklığı ile imzaladığımız sözleşme kapsamında üstlendiğimiz görevler arasında; dizayn, mühendislik ve sistem entegrasyon faaliyetlerine iştirak, Gölcük Tersanesine destek sağlanması, malzeme, cihaz/sistemlerin yerlileştirme çalışması ve bir kısım işlemin yerli sanayiye aktarımı ile projede yerli katkının artırılması gibi sorumluluklar bulunmaktadır.

Milli projelerin yanı sıra, STM tarafından uluslararası alanda yürütülen iki önemli proje bulunmaktadır. Pakistan Savunma Üretim Bakanlığı ile Pakistan Deniz Kuvvetleri ihtiyacına yönelik olarak 1 adet denizde ikmal gemisi için 2013 yılında sözleşme imzalanmıştır. İnşa ve donatım faaliyetleri devam eden gemi 19 Ağustos 2016 tarihinde denize indirilmiştir. Bu yıl içerisinde teslim edilmesi planlanmaktadır. Ayrıca yine, 2016 yılı içerisinde imzaladığımız sözleşme ile Pakistan DzKK'lığına ait 1 adet AGOSTA 90B sınıfı denizaltının modernizasyonuna ilave, ikinci denizaltının da opsiyonel olarak modernize edilmesi sorumluluğunu üstlendik. Fransız menşeili denizaltıların, ilk defa bir Türk firması tarafından Atış Kontrol Sistemi, Sonar Suit, Elektronik Harp Sistemi, Radar ve Periskop Sistemi (Seyir ve Hücum) değiştirilecektir. Pakistan Projelerimizin her ikisi de Karaçi/Pakistan'da devam etmektedir. STM, söz konusu projeleri yürütürken nasıl bir yapılanma kurdu ve hedefleri nelerdi? STM'nin deniz projelerine yönelik yapılanması 2006 yılından itibaren MİLGEM Projesi ile birlikte başladı.

MİLGEM Projesi kapsamında üstlenilen gemi dizayn, klaslama, model deneyleri hizmetleri ve gemi inşa ve donatım malzemelerinin sağlanması sorumluluklarının sözleşmede belirlendiği şekilde azami yerli katkı ile gerçekleştirmek üzere konusunda uzman ve deneyimli bir kadro oluşturulması hedeflendi. STM bu süreçte, özellikle yerli sanayi ile ihtiyaç makamları arasında; mevcut üretim kapasitesini kullanarak geliştirecek ve projeyi üstelenebilecek seviyeye getirebilmek üzere ara yüz oluşturacak şekilde yapılanmasını sürdürmüş, denizaltı dahil olmak üzere askeri gemi inşa sanayileşmesi alanında etkin rol alabilen ve milli sanayiye bu yönde öncülük edebilen çalışan kadrosu ile eşsiz bir deneyime sahip olmuştur. STM bünyesinde teşkil edilen bu organizasyon bildiğiniz gibi Türkiye'de bir ilke daha imza atmış ve Ay Sınıfı Denizaltı Modernizasyon Projesi ile birlikte Deniz Kuvvetlerimiz dışında ilk defa bir firmanın 'denizaltı modernizasyon projesinde ana yüklenici olması' sorumluluğunu üstlenmiştir. STM, gerek MİLGEM gerekse AY Sınıfı Denizaltı Projelerinin başarı ile tamamlanması sürecinde yurt dışında askeri gemi projeleri yakından takip edilmiş ve bunun sonucunda yukarıda bahsettiğimiz Pakistan Projelerinin ihaleleri kazanılmıştır. Pakistan ile yürütülen bu projeler, Cumhuriyet tarihi boyunca askeri gemi projeleri alanında gerçekleştirilen en büyük ihracat değerlerine sahip olmakla beraber, askeri gemi projeleri konusunda dost ve kardeş ülke Pakistan ile Türkiye arasında bir ilk niteliği taşımaktadır ve gemi inşa sanayimiz açısından, tasarım ve mühendislik hizmeti ihracı yanında gemi inşa yan sanayi ürünlerinin ihracına da imkan veren bir proje özelliğindedirler. Bu kapsamda uluslararası ortamda yoğun olarak devam eden iş geliştirme faaliyetlerinin yakın zaman içerisinde olumlu gelişmeler ile sonuçlanması beklenmektedir.

STM ayrıca SSM tarafından MİLGEM Projesi kapsamında inşa edilen Ada Sınıfı Korvetler ve benzeri milli muharip platformların ihracat faaliyetlerini yönetmek ve ana yüklenici olarak yurt dışına hizmet vermek üzere resmi olarak görevlendirilmiştir. Sonuç olarak, askeri gemi projeleri alanında uluslararası ortamda tanınan, rekabet edebilen ve proje alabilen bir konuma ulaşılmıştır. Türkiye'nin dizayn konusunda kat ettiği yolu nasıl değerlendiriyorsunuz? Denizcilik gücüne inanan ve ihtiyacı olan ülkeler açısından, ulusal askeri gemi inşa yeteneklerinin idamesinde, özellikle özgün tasarım, mühendislik yetenekleri ile bilginin devamlı gelişimi ve sürekliliği ile yan sanayinin gelişmesi önem arz eden bir konudur. Nitekim ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler kendilerine özel program, organizasyon ve politikalarla bu yeteneklerini geliştirdiğini ve bu suretle de dünyadaki muharip askeri gemi inşa pazarında söz sahibi olduklarını gözlemlemekteyiz. Askeri gemi inşa projelerinde, entelektüel bilgi birikimi ve tecrübenin kurumsal olarak idamesi ve gelişimi maksadıyla uzmanlaşmış mühendislik ekibinin sürekli olarak organizasyon bünyesinde idamesi önem arz etmektedir. Halen bu hedefe ulaştığımızı ifade etmek erken olabilir ancak 10 yıl öncesine nazaran çok mesafe kat edilmiş olduğunu söyleyebiliriz; STM deniz harp sanayi alanında Güney Amerika'dan Orta Doğu, Hazar Bölgesi ve Uzak Doğu'ya kadar birçok ülkede tanınan bir firma haline gelmiştir. Üniversitelerle işbirlikleriniz nasıl bir seyirde devam ediyor? Ar-Ge çalışmalarında firma-üniversite işbirliktelikleri çok önem arz eden bir konudur.

STM olarak biz 2012 yılında, üniversiteler ile işbirliği kapsamında İTÜ ve Piri Reis Üniversiteleri ile İş Birliği Protokolleri ve Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ile Denizaltı Gemisi ile Helikopter arasında Güvenli Optik Haberleşme Sistemi [DeHeGOpHS] Projesi çerçevesinde Danışmanlık Sözleşmesi imzaladık. Proje kapsamında BAU tarafından, Denizaltı ile Helikopter arasında Güvenli Optik Haberleşme Sistemi (DEHEGOPHS) tasarımı ve üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu tip deniz platformlarına yönelik AR-GE projelerinde, suüstü ve sualtı platformlarına ilişkin sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tecrübe ile gelişime açık ve ihtiyaç duyulan alanlarda üniversitelerimize gerekli teknik destek sağlamaya devam etmeyi planlamaktayız.

Ayrıca, gemi dizayn çalışmalarında İstanbul Teknik Üniversitesi ile form optimizasyonu, havuz model deneyleri sahalarında işbirliğimiz sürmekte. Piri Reis Üniversitesi öğrencilerine de staj dönemlerinde bizlerle birlikte çalışma imkanı sağlanmaktadır. Yakın gelecekteki projeleriniz içerisinde neler var? MİLGEM Projesi sayesinde; Türkiye yüksek teknoloji ve donanıma sahip bir platforma sahip olmuştur. 2006 yılında MİLGEM Projesine ilk sac kesimi yapıldığı andan itibaren ihracat hedefimiz başladı ve Türk Deniz Kuvvetlerinin öncülüğünde gerçekleştirilen bu projede sağladığımız dizayn hizmetleri ve aldığımız diğer görevler kapsamında söz konusu mühendislik yeteneğini dost ülkelere sunmak üzere özellikle son 3 yıldır önemli görüşmeler yapıyoruz. Bu noktada platformun dizayn ve mühendislik bilgisine sahip olmamız, müşterilerin platforma yönelik değişiklik isteklerini kolaylıkla uygulamamızı sağlıyor. Ayrıca gemilerimizin Türk Deniz Kuvvetleri emrinde başarı ile görevlerini sürdürüyor olması da bizim için çok etkili bir pazarlama enstrümanı olmaktadır. Halihazırda hemen her kıtadan çeşitli ülkelerle MİLGEM veya benzeri platformların ihracatına yönelik olarak ciddi seviyede görüşmelere devam etmekte, Deniz Kuvvetlerimizin bu konuda bize sağlamış olduğu desteklerinden de büyük güç almaktayız. Denizaltı projeleri ise yüksek stratejik öneme sahip ve daha büyük hacimli önemli projelerdir.

Bu kapsamda, Türk Deniz Kuvvetlerinin entelektüel sermayesinin STM bünyesinde muhafaza edilmesi sayesinde yurt dışında özellikle denizaltı modernizasyon projelerine ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. Özetlemek gerekirse; özellikle kendini dünya denizlerinde ispat etmiş Ada Sınıfı Korvetlerimiz başta olmak üzere askeri suüstü gemileri ve denizaltı dizayn çalışmalarımızın yakın zamanda dünya bahriyeleri tarafından da kullanılmaya başlanacağını göreceğimizden eminiz. Eklemek istedikleriniz… Kendileri de bir Gemi İnşa Mühendisi olan Başbakanımız Binali Yıldırım'ın çok doğru olarak ifade ettiği gibi 'alın teri değil akıl teri ihracı'nı şiar edinmiş olarak hedefimiz, gemi inşa ve modernizasyon alanlarında sahip olunan yüksek bilgi birikimi ve tecrübeden kaynaklanan özgüven ile ülkemizin sahip olduğu mevcut ve gelişmekte olan söz konusu alanlardaki potansiyelin de aktif olarak kullanılması suretiyle uluslararası ortamda anahtar teslim mühendislik çözümler üreten, tanınır ve güvenilir bir marka haline gelmek ve bu sayede, elde edilen mühendislik hizmet ve ürünlerinin ihracını sağlamaktır. Ulusal savunma sanayimizin gelişimi ve ileri noktalara taşınmasında büyük önem taşıyan ihracat konusunda özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'mızın sağlamış olduğu desteğe şükran duymakta ve bu alanda faaliyetlerimize yoğun bir şekilde devam etmekteyiz.

İbrahim Kocamış - 7DENİZ

Editör: TE Bilisim