[caption id=ˮattachment_18247ˮ align=ˮaligncenterˮ width=ˮ600ˮ] Yeşilyurt Limanı Müdür Yardımcısı Salih Cengiz[/caption] Karadeniz Bölgesi’nin henüz yeterli alt yapıya sahip olmadığına dikkat çeken Salih Cengiz; “Bölge, potansiyele ve aktif bir ticarete sahip, fakat buna cevap verebilecek bir altyapı yok. Yüzde 80’inde demiryolları ve karayolları mevcut fakat bölge depolama bakımından yetersiz. Konteyner hattı yeni yeni gelişmeye başladı. Altyapı çalışmaları Karadeniz’de henüz oturmuş değil.”dedi. Yeşilyurt Limanı’nın Ulusal ve Bölgesel ihtiyaçlara göre çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Yeşilyurt Limanı Müdür Yardımcısı Salih Cengiz; “2008 yılında gerçekleştirdiğimiz kapasite artışları ile liman, geri saha ve depo alanları bakımından, ülkemizin modern işletmelerinden birisi haline geldik.”dedi.  Ancak özellikle bölgenin bir çekim merkezi olması itibari ile depolama konusunda mevcut kapasite de bile zaman zaman yetersiz kaldıklarına değindi. Cengiz, bununla ilgili çalışmalarının mevcut olduğunu ve şu anda izin aşamasında olan projelerinin hayata geçmeyi beklediğini ifade etti. Tamamlandığı takdirde gelecek yıl geri saha kazanımlarıyla ilgili yeni kapalı depoların yapılmasına ilişkin projelerinin olacağını da söyledi. Türkiye genelinde son beş yıldır limanlarda bir durgunluk yaşandığına dikkat çeken Salih Cengiz,  “2013 rakamları bu durgunluğun aşıldığını bir nebze olsun gösterdi” dedi. 2014’ün ilk dört ayında geçmiş yıllara benzer bir durgunluğa rastlandığını, özellikle bu durumun Karadeniz Bölgesi’nde yansımalarının olduğunu söyleyen Cengiz, “Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında rakamlar oldukça iyi sonuçlara ulaştı. Eylül itibariyle 2013 yılını yakalamış durumdayız.” değerlendirmesinde bulundu. Yeşilyurt, Tamamen Çevreye Duyarlı Bir Liman Haline Geldi Yeşilyurt Limanı’nın tamamen çevreye duyarlı bir liman haline geldiğini belirten Cengiz, 2013-2014 yılı yatırımları konusunda şu bilgileri paylaştı: “2013-2014 yılında makine bakımı konusunda bir takım projelerimiz oldu. Çevreye yönelik çalışmalar yaptık. En büyük yatırımımız ise iskele üzerindeki tüm suları depolayıp arındırma çalışmamız oldu. Tüm yüzey sularını havuzlarda toplayıp arıtmadan geçtikten sonra denize deşarjını sağlıyoruz. Yani tamamen çevreye duyarlı bir liman haline geldik.” “Elektrikli Sisteme Geçmeyi Planlıyoruz” 2015’e dair plan ve projeleri arasında elektrikli sisteme geçiş yapmak olduğunu belirten Cengiz, bunun sebebini ise şöyle açıklıyor; “Bizdeki makine gruplarının hepsi Diesel. Bu da büyük oranda maliyete sebep oluyor. Günümüzdeki yakıt fiyatları herkesin malumu, paralelinde çevresel etkileri de söz konusu. Dolayısıyla elektrikli sisteme geçmeyi planlıyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız başladı. Bu yıl içerisinde en azından bir elektrikli vinci hizmete sokmak hedefindeyiz. Bu makinenin işleyişini gördükten sonra tüm alt yapımızı yenileyebiliriz. Böylelikle sonraki yıl daha az çevre kirliliği yaratmış olacağız. Dolayısıyla hedefimiz, az yakıt tüketimiyle daha yüksek verim alabilmek olacak.” Türkiye Ticaretinin Büyük Bir Kısmı Rusya Limanlarıyla Yapılıyor Karadeniz, özellikle Rusya’ya komşu ve yakın limanlar olması itibariyle ticari hacmi oldukça fazla. Türkiye ticaretinin büyük bir kısmı ise Rusya limanlarıyla yapılmakta. Bu özelliklerin bölgedeki limanların önemini arttırdığına değinen Cengiz, Karadeniz’deki ticareti şu şekilde değerlendirdi:  “Rusya ile mevcut bir ticaret hacmimiz var ancak bunu geliştirecek işbirliği ve ikili diyaloglar gerekiyor. Bunun için devletin yanı sıra odaların, özel sektör temsilcilerinin adım atması lazım. Bir de bu bölge henüz yeterli alt yapıya sahip değil. Bir potansiyel var, ticaret de var fakat buna cevap verebilecek bir altyapı yok. Yüzde 80’inde demiryolları mevcut, karayolları da mevcutken, bölge depolama bakımından çok eksik. Konteyner hattı yeni yeni gelişmeye başladı. Bu durum Karadeniz’de henüz oturmuş değil. “Samsun, Hava-Kara-Deniz Ulaşımı Bakımından İdeal Bir Şehir” Yeşilyurt Limanı’nın bizzat içinde olmasa bile hemen yanında TCDD’nin lojistik üssü var. Samsun ilimiz coğrafik konumu ile lojistik olarak önemli bir potansiyel unsur olma özelliği taşıyor. Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi ve köprü oluşturmasından kaynaklanan avantajlı konumunun da göz ardı edilmemesi gerekiyor. Stratejik coğrafik konumunu, mevcut endüstrisi ile birleşince çok önemli avantajlar sağlanabilecektir.” Cengiz’e, Samsun’da önemli bir ticari hacme sahip olan Yeşilyurt Limanı’nın TÜRKLİM’e niçin üye olmadığını sorduğumuzda ise durumu şöyle açıklıyor; “Basın ve birkaç işletmeci arkadaşlardan da benzer sorular geliyor.  TÜRKLİM’i incelediğimiz zaman elbette limancıların bir araya gelmesi ve bir çatı altında sorunlarını dile getirebileceği bir teşekkül çok ideal fakat en önemlisi faaliyetleri. Bir yayın organı gibi ya da liman gezileri gibi bizleri bir arada toplamalı, sempozyumlarla sorunları tartışmalıyız ama şu an öyle çalışmalar yok. Belki de bölgesel örgütlenmeler olabilir mi acaba diye düşünüyorum. Örneğin Karadeniz Limancılar Derneği mesela. Neden olmasın. Sanayinin lokomotif sektörünün temsilinin de en üst düzeyde olması gerekiyor bence.” “Yasaların Uygunlaşma Süreci Tam Olarak Bitmedi” Cengiz, bir limancı olarak ticaretin gelişmesi adına bürokrasiden talepleri ve yatırımları aşamasında devletten ne derece destek sağladıklarını sormamız üzerine; “Devletin, sektörü geliştirecek yapılara yönelmesi gerekiyor. Kamunun sektör girişimcilerinin önünü açmalı, özellikle yasal konularda. Sorunların kaynağına ulaşmamız buna paralel çözüm yolları bulmamız gerekiyor. Bunu yapmazsak, sadece ortaya çıkan sorunlar için geçici çözümler üretir ancak temel sorunlar ortada kalır ve mevcut sistem yeni sorunlar üretmekte gecikmez. ” diyerek yatırımların gerçekleşebilmesi için öncelikle devlet desteğinin sağlanması ve yasaların önünün yatırımları engelleyici yönde olmaması gerektiğine dikkat çekti. 7Deniz Dergisi Eylül-Ekim 2014 Sayısı/Röportaj
Editör: TE Bilisim