UDHB Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, “Her zaman söylüyorum, gemi adamı kalitesinden işletmeci kalitesine varıncaya kadar bu sektörün en büyük sorunu eğitimdir. Sektör olarak sorunlarımızı ancak nitelikli denizciler yetiştirerek aşabiliriz” dedi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, denizciliğin sıkıntılı bir meslek olduğunu söyleyerek, “Denizcilik sektöründe sıkıntılar hiçbir zaman bitmiyor. Şartlar ve ortam değiştikçe sıkıntıların da sadece miktarı değişiyor. Biz de bu sıkıntıları düzeltmek için görevlendirildik. Görevimiz kamu adına sizleri dinlemek ve sorunların çözümüne yönelik olarak sizlere yardımcı olmak. Ben de DTO’nun meclis toplantılarına katılıyorum, artık DTO’nun meclis üyesi gibi oldum” dedi. Koster filosunun ciddi sıkıntılarının bulunduğunu belirten Aka, “Deniz ticaretinin geleceği açısından koster filosu son derece önemlidir. Koster filosu, yaş, verimlilik ve teknolojik olarak avantajını kaybetmiştir. Devletin desteğiyle koster filosunu yenilemek ve var olanları da modern bir yönetim ile düzenlemek gerekiyor. Cezaların çok büyük bir kısmı kalitesini, verimliliğini ve rekabet gücünü yitirmiş yaşam mücadelesi veren gemilere veriliyor. Ödeyecek parası yok, sermayesi yeterli değil, gemisi kötü, yakıtı karşılayamıyor, sıkıntılar içinde mücadele ederken devlet çıkıyor bunu eksik yaptın diyor. ISM uygulamasını ciddi ve gönüllü uygulamak lazım. ISM samimi bir şekilde yönetilebilirse bugün maruz kalınan ceza durumlarıyla karşılaşmak durumunda kalınmaz. ISM’in sadece kurallara uymak adına yapıldığını görmekteyiz. Bu kendini ve yolcuyu kandırmaktır. Öncelikle emniyet maksatlı ISM’in uygulanması gerekiyor” diye konuştu. “SORUNLARI NİTELİKLİ DENİZCİLER YETİŞTİREREK AŞABİLİRİZ” 1978 yılından bu yana 21 yaşından beri öğrenci, gemi adamı, öğretim üyeliği, iş hayatı ve bürokrasi olmak üzere sektörün içinde yer aldığını hatırlatan Aka, “Ancak hiçbir zaman doğruyu bildiğimi iddia etmedim, hep doğruyu öğrenmemiz gerektiğini söylüyorum. O bakımdan bu toplantılardan son derece faydalanıyoruz. Hata da yapabiliriz , yanlış uygulamalar da yapabiliriz. Bu gibi durumlarda geri adım atmaktan hiç çekinmeyiz , özür de dileriz, hatamızdan da hızlı bir şekilde döneriz. Her zaman söylüyorum, gemi adamı kalitesinden işletmeci kalitesine varıncaya kadar bu sektörün en büyük sorunu eğitimdir. Dolayısıyla eğitim amaçlı projeleri de  hem destekliyoruz hem de uygulayıcılarına başarılar diliyoruz. Eğitim kalitesini artırmaya  yönelik düzenlemelerimiz konusunda anlayış ve biraz sabır gerekiyor. Bu konuda desteklerinize ihtiyacımız var. Sektör olarak sorunlarımızı ancak nitelikli denizciler  yetiştirerek  aşabiliriz” şeklinde konuştu.  “YENİ SİGORTA ŞİRKETİ KURULURSA ONU DA DESTEKLERİZ” Türk P&I Sigorta’nın denizcilik sektöründeki ihtiyaçtan doğmuş bir proje olduğunu ifade eden Aka, tamamıyle devlet destekli bir proje olan Türk P&I’ın sektöre önemli hizmetlerinin olacağını kaydetti. Aka, Türk P&I dışında başka bir sigorta şirketi kurulması durumunda onu da destekleyeceklerini bildirdi. Aka, “Sektörde teminat veren sigorta faaliyeti konusunda eksiklik gördük. Yabancılar gözünüzün yaşına bakmıyor, milli Türk P&I sigortası ile arkasında devlet katkısı olan mali yapısı güçlü bir sigorta şirketinin bu sorunu çözeceğini düşündük. Ve bu projeyi o şekilde başlattık” değerlendirmesini yaptı. MAVİ KART UYGULAMASI Mavi kart uygulamasının medeni bir uygulama olduğuna değinen Aka, “Mavi kart, Çevre Bakanlığı’nın uygulaması. Uygulamada aksaklıklar olabilir ama örneğin adam 48 saatte mavi kartını edinememişse onun da burada biraz ihmali var demektir. Tabii ki bizim hedefimiz katma değer vergisi gibi yüksek turizm katmanlarını bu ülkeye çekmek, onlardan yüksek düzeyde turizm geliri elde etmek. Mavi kart başarılı bir uygulama, ancak sıkıntıları da bulunuyor” dedi. “TEKNE KALİTESİNİ ULUSLARARASI STANDARTLARA GETİRMEMİZ LAZIM” Gemi adamları yönetmeliği ile limanlar yönetmeliğinde bir takım düzenlemeler yaptıklarına işaret eden Aka, sözlerine şöyle devam etti: “Gemi sicil yönetmeliğimiz tüzüğümüz hazır, yayın için onay bekliyor. Gemi inşaa yönetmeliğinde çok önemli düzenlemeler yaptık. Can taşıyan teknelerimizin kalite standardını mutlaka uluslararası standartlara getirmemiz lazım. Gezi teknelerimizi uluslararası standartlara getirmemiz lazım. Bu teknelerin inşaa standartlarını değiştiriyoruz. Teknelerin kurallara uygun inşaa edilmesini istiyoruz. Kimsenin elindeki varlığını bir kural değişikliği nedeniyle kaybetmesini veya çok ağır külfetlerle karşı karşıya kalınmasını istemiyoruz.” “YETKİLER KLAS KURULUŞLARINA DEVREDİLİYOR” Bazı görevleri klas kuruluşlarına devretmeyi planladıkları bilgisini veren Aka, “Klas kuruluşlarına daha fazla yetki vermeyi hedefliyoruz. Klas kuruluşlar, herkesin tanıdığı uluslararası bağımsızlığı, tanınırlığı yüksek, kapasitesi yüksek mühendislik kuruluşlarıdır. Sertifikalarımızın büyük bir kısmının verilmesi konusunda klas kuruluşlara daha fazla yetki vereceğiz” diye konuştu. “KURŞUNU KENDİ AYAĞIMIZA SIKMAMAMIZ LAZIM” Yabancı bayraklı teknelerin Türk bayrağına geçişi konusunda geçici düzenleme yapıldığını fakat Türk bayrağına geçiş yapan tekne sayısının sınırlı kaldığını belirten Aka, “Ama geçici düzenleme sona erdiği halde bu talep bitmedi, talep halen devam ediyor. Bu konuda çalışma gerçekleştirdik, Maliye Bakanlığı ve hükümetin diğer birimleriyle bir mutakabata vardık. Bu sefer 2 ay yerine belki 1 yıllık bir periyot uygulayacağız. Ancak bir turizm ülkesi olarak hedefi doğru seçmek de gerekiyor. Turizm ülkesi olarak kurşunu kendi ayağımıza da sıkmamamız, altın yumurtlayan tavuğu kesmememiz lazım. Yani yabancı bayraklı tekneleri Türk bayrağına geçireceğim diye birtakım yaptırımlar uygularken Türkiye’den yararlanmaya gelen altın yumurtlayan tavukları da kaçırmak risk olarak önümüzde durmaktadır. Bu yaptırımların da doğru belirlenmesi lazım. Asli  görevimiz Türk bayraklı gemileri korumak” dedi.
Editör: TE Bilisim