Bülent Ecevit Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğrencileri ve Mezunları Derneği (BÜDEMDER) tarafından düzenlenen "Rusya-Ukrayna Krizinin Denizcilik Piyasasına Etkileri, Denizcilikte Gelecek Vizyonu ve Dekarbonizasyon, Navlun Ücretlerinin Stabilize Edilebilmesi İçin Öneriler" konu başlıklı konferans, ZBEÜ Denizcilik Fakültesi öğrencileri ve idari kadrosunun gösterdiği yoğun ilgi ve katılım ile gerçekleştirildi. BÜDEMDER Organizasyon Komitesi Üyesi Ata Ürgen'in moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe Armatörler Birliği Cazibe Merkezi Üyesi ve Akademik Komisyonlar Denizcilik Bölüm Başkanı Sayın Harun Şişmanyazıcı konuşmacı olarak katıldı.

 

Konuşmasına Rusya-Ukrayna savaşının denizyolu taşımacılığına etkilerini değerlendirerek başlayan Harun Şişmanyazıcı, “Bazı savaşlar yıkım yarattığı gibi fırsatlar da yaratır. Tarihe baktığımızda savaşlar, genellikle ülkelerin denizciliğinin ileri gitmesine ve filolarının güçlenmesini sağlamıştır” dedi. Savaşın denizyolu taşımacılığına etkilerinin ilk yansımalarının konteyner piyasasında görüldüğünü aktaran Şişmanyazıcı “Savaş bölgesi yakınlarında AZAK’da gemilerimiz mahsur durumdaydı ancak bu gemiler zamanla bu durumdan kurtuldu ve ticaretlerine devam etti ancak yalnızca Ukrayna limanlarındaki gemilerimiz halen daha kurtulamadılar. Rusya limanlarına gemilerimiz özellikle Novorossisk limanına servis vermeye devam etmektedirler. ARKAS bu limana uğramaya devam etmektedir. Bulgaristan ve Romanya’ya limanlarına da gemiler uğramaya devam etmekte, önce sigorta şirketleri AZAK denizini riskli ilan ederken, sonra savaş yoğunlaşınca ve genişleyince bunu Karadeniz’in Kuzey limanlarına doğru genişletti ve Sigorta şirketleri gemileri ya savaş riskine karşı sigortalamadı yada sadece 7 gün için sigortaladı, Bazı sigorta şirketleri savaş riskine karşı tekne makine sigortası yapsa da çok yüksek sigorta primleri ile sigortalamak istedi" dedi.

 

 

KONTEYNER GEMİLERİ HEM OLUMLU HEM DE OLUMSUZ ETKİLENDİ 

 

Konteyner gemilerinin savaştan hem olumlu hem de olumsuz olarak etkilendiğini dile getiren Şişmanyazıcı, "Kuzey Avrupa limanlarında konteyner stokları arttı, Bu limanlarda, Rusya’ya getirilen yaptırımlar nedeni ile konteynerlerin kontrollerinin daha sık yapılması nedeni ile gemilerin beklemesine ve bu yüzden piyasaya sunulan gemi tonajının azalmasına neden oldu, bu da taşıma ücretlerini artırdı. Sözü edilen savaş petrol fiyatlarının artmasına, bu fiyatların artması da doğal olarak deniz taşımacılığında ve en fazla yakıt yakılan konteyner taşımacılığında maliyetlerin artmasına sebep olmuştur. Bu durumda konteyner firmaları fırsat doğduğu için BAF’ı arttırdılar tabiatıyla navlunlar da artmış oldu, yükleyicilerde buna pek fazla itiraz edemediler” diye konuştu.

 

NAVLUNLAR ARTTI 

 

Rusya’ya getirilen yaptırımların bu ülkeye yapılan konteyner taşımacılığını ters yönde etkilediğini belirtten Şişmanyazıcı, şöyle devam etti: "Savaş Uzak Doğudan özellikle Çin’den Avrupa’ya demiryolu ile taşınan yükleri de ters yönde etkiledi. Rusya, Ukrayna ve Belarus üzerinden Avrupa şehirlerine yapılan taşımalar normalde yılda 1,5 milyon TUE olarak yapılırken bu taşımalar etkilendi ve bunların Çin’den konteyner gemileri ile taşınmasını gerekli kıldı, bu durumda hem teslim süreleri uzadı hem de Çin’in iç bölgelerinden deniz limanlarına uzun bir kara taşımasına neden oldu. Bu da maliyetleri artırdı. Koster tonajımız da Rus limanlarına risk üstlenip taşıma yapsa da risk üstlendiklerinden navlunlar arttı."

 

 

TALEP NORMALE DÖNÜNCE NAVLUNLAR DA NORMALLEŞECEKTİR 

 

Pandemi döneminde navlunların anormal seviyede artması hakkında konuşan Harun Şişmanyazıcı “Pandemi döneminde ilk başlardaki sıkıntılı dönemden sonra 2020’nin Ağustos ayından sonra durum terse döndü. Tüketici alışkanlıkları, talep edilen mal türleri değişti, kapanma ve sokağa çıkma yasakları, fiziki mekandan bağımsız olarak evden çalışma ve Pandemi  nedeniyle bazı nihai tüketim mallarına, sağlık malzemelerine olan talep arttı. Ülkelerin hane halkına karşılıksız para dağıtımları, parasal genişleme ve düşük faizlerde buna katkı sağladı. Böylece Avrupa ve Amerika limanlarına gelen gemiler limanlardaki işçi eksikliği, depo yetersizlikleri yüzünden yığılmaya başladı bu durumda artan talep karşısında gemi tonajı ve konteyner mevcudu bu artan talebe cevap veremeyince yani arz yetersiz kalınca navlun fiyatları bu ana rotalarda navlunların 4-5 misli artmasına neden oldu. Konteyner firmalarının toplam brüt karı da arttı. Geçen sene bunun tahminen 190 milyar Dolara çıktığı belirtildi. Bu sene ise bu beklenti 200 milyar dolara çıktı. Taşınan miktardaki artış oranı bu yıl geçen senedeki artış olan yüzde 7'den yüzde 4’e düşecek olsa da karın bir miktar artması beklenmektedir. Ancak yeni konteyner gemi siparişleri de arttı. Bu yükselen navlunlar Pandemi geçtikten sonra ki bu konudaki gelişmeler olumludur, talep normal seyrine dönünce, gemi tonajındaki artış ile birlikte kısa bir süre sonra çok tahribat yaratmadan normalleşecektir” ifadelerini kullandı.

 

DENİZ TAŞIMACILIĞINDAKİ TALEP TERS YÖNDE ETKİLENECEK

 

Şişmanyazıcı şunları söyledi; "Ancak, pandemi sonrası şimdi savaş gibi başka sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Buda ‘just in time’ yerine ‘just in case’ kavramının önemini pekiştirmiştir. Tedarik zincirindeki kesintiler alıcıları daha temkinli davranmaya itmektedir. Alıcılar artık tek kaynağa bağlı kalmak istememekte ve kaynak çeşitlenmesine gitmek istemektedirler. Burada da sadece Çin ve diğer Doğu Asya tedarikçilerine bağlı kalmak istememektedirler. Avrupa için Macaristan, Polonya ve Türkiye’nin yeni tedarik merkezleri olarak önemi ortaya çıkmaktadır. Amerika için ise Latin Amerika ülkeleri cazip olmaktadır. Ana alıcılar tüketim merkezlerine yakın bölgelerden yeni tedarikçiler ile çalışmak istemekte ve saf akış ekonomisi yerine kontrollü stok ekonomisini tercih etmektedirler. Bu ise konteyner taşımacılığında ton-mil olarak taşıma miktarında azalma demektedir. Küresel enflasyon ve aşırı küresel borçlanma yüzünden küresel ekonomik büyüme oranlarındaki düşük artış beklentisi ve bazı belirsizlikler, jeopolitik riskler, küresel ısınma, döngüsel ekonomi deniz taşımacılığında talebi ters yönde etkileyecek gibi görünmektedir."

 

 

ENTEGRASYONLARIN ANA AMACI MALİYETLERİ MİNİMİTE ETMEKTİR

 

Bu dönemde konteyner hat operatörlerinin dikey ve yatay entegrasyonlarına değinen Şişmanyazıcı “Bu tür entegrasyonların ana amacı maliyetleri minimize etmektir. Firmalar tüzel kişiliklerini kaybetmiyorlar aynen devam ettiriyorlar. Yani liner firmalar stratejik ittifaklar kurarak taşıma operasyonlarını devam ettiriyorlar, dolayısıyla bir firma başka bir yerde hattı olmadığı halde bu anlaşmalar sayesinde dünyanın her tarafına servis verebilir hale geldi. Tüm bunların amacı optimizasyon, maliyetleri minimize etme hareketidir. Dikey entegrasyonda ise hat operatörleri tedarik zincirine entegre olmak için bu tür yatırımlarda bulundular. Bunun başlıca sebebi, maliyetleri minimize ederken aynı zamanda tüm zincirin karlılığına ve kontrolüne sahip olmak istediler. Tabiatıyla bu durum forwarderlar tarafından şikayet konusu oldu çünkü entegrasyon sağlayan firmalar forwarder şirketlerin çalışma alanlarına dahil oldular" değerlendirmelerinde bulundu.

 

Harun Şişmanyazıcı ayrıca küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda ve bu çerçevede İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris anlaşması hedef ve politikaları muvacehesinde dekarbonization konusunda IMO’nun almış olduğu yeni kararlar ve uygulamalar hakkında AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamında deniz nakliye şirketleri için getirdiği uygulamalarından, Karbon Borsası ve Emisyon Ticaret Sistemi ve  bunların ülkemiz deniz ticaret filosu bakımından önemi hususunda açıklamalar yaparak, ilaveten bu konularda makro ve mikro seviyede ülkemizde yapılan çalışmalardan detaylı bir şekilde bilgi vermiştir.

 

Konferansın kapanış konuşmasını yapan BÜDEMDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Umur Bucak denizcilik piyasasında değişken faktörlerin nabzını tutabilmenin tek yolu sektörü her an takip etmektir diyerek haftalık olarak gerçekleştirilen, sektörün nabzını tutan etkinliklerin önemine dikkat çekti. Düzenlenen konferansların sürekli olması noktasında Organizasyon Komitesinin gayretine teşekkür eden Dr. Bucak ilerleyen süreçte gerçekleştirecekleri daha büyük etkinlikler olduğunu belirterek tüm öğrencilerimizin düzenlenen etkinliklereolabildiğince katılım göstermesinin tecrübe ve bilgi kazanmaları açısından önemini vurguladı. Konuşmasının sonunda bilgi ve tecrübeleriyle öğrencilerimize katkıda bulunan Harun Bey'e teşekkür eden Dr. Bucak aynı zamanda katılımlarını ve desteklerini esirgemeyen ZBEÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Topuz'a ve Karadeniz Ereğli MYO Müdürü Dr. Mehmet Fatih Dinçer’e teşekkür etti.

 

DTO, denizcilik sektörünü iftarda bir araya getirdi DTO, denizcilik sektörünü iftarda bir araya getirdi

7DENİZ 

Editör: Haber Merkezi