İçişleri Bakanı Ala, ˮTürkiye bugün daha önce tamamını diğer ülkelerden karşılamak zorunda kaldığı güvenlik araç ve gereçlerinin önemli bir kısmını milli kaynaklarıyla üretebilir hale gelmiştirˮ dedi.  İçişleri Bakanı Efkan Ala, arama-kurtarma gemilerinin, milli bir tersanede, yerli sanayi imkanları kullanılarak inşa edilmesini çok önemsediğini belirterek, ˮSon yıllarda, araştırma-geliştirme çalışmalarına verdiğimiz önemin neticesi olarak, Türkiye bugün daha önce tamamını diğer ülkelerden karşılamak zorunda kaldığı güvenlik araç ve gereçlerinin önemli bir kısmını milli kaynaklarıyla üretebilir hale gelmiştirˮ dedi. Savunma Sanayi Müsteşarlığıʹnca yürütülen Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemisi Tedarik Projesi kapsamında RMK Marine Tersanesi tarafından inşa edilen 4 arama kurtarma gemisinden sonuncusu ˮTCSG Yaşamˮın teslim töreni, RMK Marineʹde yapıldı. Ala, törende yaptığı konuşmada, Sahil Güvenlik Komutanlığıʹnın Türkiye sahillerinde, iç sularında, Marmara Denizi, Çanakkale ve İstanbul boğazlarında, liman ve körfezlerde, karasularında güvenlik ve can emniyetinin sağlanması görevini başarıyla yürüttüğünü söyledi. Sınır aşan suçlarda denizlerin rolünün her geçen gün arttığına değinen Ala, şöyle konuştu: ˮGünümüzde özellikle insan kaçakçılığı ve uyuşturucu ticaretinde deniz alanlarının yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Dünyadaki ekonomik gelişmelerin bir miktar adaletsizlik içerisinde olması ve kuzey-güney arasındaki makasın gittikçe açılması bu sorunlarla daha sık karşılaşmamıza neden oluyor. Kabul etmek gerekir ki önümüzdeki dönemler, belki 10-20 yıllar bu sorunların azalacağını değil artacağını gösteriyor. Bu noktada Sahil Güvenlik Komutanlığımızın bundan sonra da kendisini bu gelişmeler çerçevesinde daha bir etkin rol üstlenecek için konuma getirmek için reforma tabi tutması, kendi içerisinde gelişmeleri sağlaması, donanımını artırması kaçınılmaz gözükmektedir.ˮ Ala, gerek çevresindeki ülkelerde meydana gelen siyasi istikrarsızlıklar gerekse her geçen gün güçlenen ekonomisiyle diğer ülke insanları için bir çekim merkezi haline gelmesi hasebiyle Türkiyeʹnin, yasadışı göç sorunuyla karşı karşıya kaldığını belirterek, enerji sektörü başta olmak üzere artan uluslararası ekonomik faaliyetlerin de deniz alanlarının önemini artırdığını dile getirdi. Dünyada ve çevre ülkelerde meydana gelen yeni gelişmelerin, denizlerde güvenlik ve kontrolün etkin olarak sağlanmasını zorunlu hale getirdiğine dikkati çeken Ala, ˮTürkiye, son yıllarda gösterdiği ve tüm dünyanın dikkatini çeken ekonomik performans neticesinde uluslararası etkinliği her geçen gün artan bir ülke konumuna yükselmiştir. Büyüyen ve güçlenen ekonomimiz sayesinde güvenlik güçlerinin imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi için gerekli kaynakları ihtiyaç olduğu anda temin edebiliyoruz. Bu, bize büyük gurur veriyorˮ ifadelerini kullandı. Ala, Sahil Güvenlik Komutanlığıʹnın araç, gereç ve teknik imkanlarının modernizasyonu için önemli projeler başlattıklarına değinirken, söz konusu projelerden bir kısmının tamamlandığını, diğer projelerin de en kısa zamanda bitirileceğini ve Sahil Güvenlik Komutanlığıʹnın ihtiyaçlarının karşılanacağını anlattı. ˮGurur kaynağıˮ İçişleri Bakanı Efkan Ala, Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemisi Tedarik Projesi kapsamında alınması planlanan arama-kurtarma gemilerinden ilk üçünün, 2013ʹte hizmete alındığını hatırlatarak, şöyle devam etti: ˮGemilerimiz, arama kurtarma görevlerinin yanı sıra, karakol, kaçakçılığı önleme, denizde yangın söndürme, denizde kirlenmeyi önleme gibi konularda da faaliyet göstereceklerdir. 1700 Tonluk Açık Deniz Arama Kurtarma Gemisi Projesi ile Sahil Güvenlik Komutanlığıʹnın açık denizlerde etkin ve kesintisiz görev yapmasını hedefliyoruz. Ülkemizin güçlenen küresel ve bölgesel önemine uygun olarak artık sadece kıyı sularında görev yapan bir sahil güvenlikten açık denizlerde etkin ve kesintisiz görev icra eden bir sahil güvenliğe doğru hızla ilerliyoruz. Milli savunma sanayi, bölgesel ve küresel alanda güçlü bir Türkiye için vazgeçilmez öneme sahip alanlardan biridir. Diğer taraftan savunma sanayi, ülkemiz sanayisinin diğer alanlardaki teknolojik gelişmelerin lokomotifi konumundadır. Büyük ve güçlü ülke olabilmek ve bunu sürekli kılabilmek için savunma sanayimizde sağladığımız ilerlemeler büyük önem arz etmektedir. Bugün geldiğimiz noktayı 2002 ile kıyasladığımızda aldığımız mesafeler çok açık bir biçimde Türkiyeʹyi, bizi gururlandıracak seviyeye ulaşmıştır. Bu çerçevede arama-kurtarma gemilerimizin, milli bir tersanede, yerli sanayi imkanları kullanılarak inşa edilmesini çok önemsiyorum. Son yıllarda, araştırma-geliştirme çalışmalarına verdiğimiz önemin neticesi olarak, Türkiye bugün daha önce tamamını diğer ülkelerden karşılamak zorunda kaldığı güvenlik araç ve gereçlerinin önemli bir kısmını milli kaynaklarıyla üretebilir hale gelmiştir. 1700 Tonluk Arama-Kurtarma Gemisi Projesiʹnin milli bir firmamız tarafından gerçekleştirilmesi, milli savunma sanayimizin gelişmesi açısından bir gurur kaynağıdır. Ayrıca bu proje ülkemizde insanımıza sunduğu istihdam imkanlarıyla milli ekonomimize çok önemli katma değer sağladı.ˮ ˮTCSG Umut ve TCSG Güven, performanslarıyla haklı gururumuz olmuşturˮ Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Adnan Özbal da projenin ilk iki gemisi ˮTCGS Dostˮ ve ˮTCSG Umutˮun 5 Nisan 2013ʹte, üçüncü gemi ˮTCGS Güvenˮin 21 Kasım 2013ʹte teslim alınarak, Sahil Güvenlik filosuna katıldığını hatırlattı. Dünya denizlerinden sağlanan ekonomik faydanın artması, deniz yoluyla yapılan ticaret hacminin büyümesi, bölgesel çatışmalar ve gelir dağılımındaki büyük farklılıklar gibi nedenlerle oluşan düzensiz göçler ve benzeri gelişmelerin, denizlerdeki hareketliliği önemli ölçüde artırdığını anlatan Özbal, ˮBu durumda ülkemiz çevresindeki denizler de yoğun şekilde etkilenmekte ve deniz yetki alanlarımız, arama kurtarma bölgelerimizde can ve mal güvenliğinin sağlanması, hat ve çıkarlarımızın korunması, önemli ve öncelikli bir görev haline gelmiştirˮ diye konuştu. Özbal, geçen hafta İzmirʹde gerçekleştirilen ˮDeniz Aslanı Arama-Kurtarma Tatbikatıˮna katılan bütün unsurların görevlerini başarıyla yerine getirdiğini belirterek, ˮTCSG Umut ve TCSG Güven, performanslarıyla haklı gururumuz olmuştur. Milli tersanemizde, Türk mühendis ve işçilerin yoğun çalışmaları ve alın teriyle inşa edilen TCSG Yaşam, denizlerimizde şanlı bayrağımızı dalgalandırdıkça yüce milletimizin haklı gurur kaynağı olacaktırˮ dedi. ˮYetişen kadronun ülkemiz savunma sanayi için büyük bir kazanç olduğuna inanıyoruzˮ Koç Holding Savunma Sanayi, Diğer Otomotiv ve Bilgi Grubu Başkanı Kudret Önen ise proje kapsamında teslim edilen gemilerle büyük gurur duyduklarını ifade ederek, TCSG Yaşamʹın da aynı başarıyı göstereceğinden şüpheleri olmadığını söyledi. Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Projesiʹnin içinde geminin alt yüklenicileri ile inşa, entegrasyon, testleri ve teslimi gerçekleştirmenin yanında bir diğer sorumluluklarının da bu konulardaki teknolojik kazanımları olduğunun altını çizen Önen, konuşmasını şöyle sürdürdü: ˮProje süresince zaman zaman 100ʹü geçen mühendis ve teknisyenlerimiz ile bu proje sayesinde corvet tipi bir savaş gemisinin dizaynından inşasına ve testlerine kadar teknoloji transferi gerçekleştirdik. Bugün RMK Marineʹdeki askeri projelerden sorumlu mühendislerimiz gerek yurt içinde gerek yurt dışında binlerce saat kurs ve ders aldı. Bu yetişen kadronun ülkemiz savunma sanayi için büyük bir kazanç olduğuna inanıyoruz. Bugün RMK Marineʹde, yarın başka bir şirkette öğrendiklerini kullanacaklardır.ˮ Önen, savunma sanayi sektörünün sürdürülebilir bir büyüme yakalamasının uzun soluklu projelerin varlığı ile ilişkili olduğunu belirterek, ˮBu kazanılan yetkinliklerden faydalanabilmek ve daha da gelişmesini sağlamak da Savunma Sanayi Müsteşarlığıʹna görev düşüyor. Hedefimiz sektörümüzün güçlenerek büyümesi ve dış pazarlarda da başarılı neticeler almasıdırˮ dedi. Koç Holding Üst Yöneticisi Turgay Durak tarafından, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Hasan Kemal Yardımcı, Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Serdar Demirel ve Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Adnan Özbalʹa tören anısına plaket sunuldu. Konuşmaların ardından geminin komutanına teslim töreni gerçekleştirildi. TCSG Yaşamʹın özellikleri NATOʹnun uluslararası standartları çerçevesinde Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı için üretilen 88.6 metre/12.2 metre boyutlarında ve 1.700 ton ağırlığında TCSG YAŞAM, arama ve kurtarma, karakol, kaçakçılığı önleme, keşif ve gözetleme, çevre kirliliğini önleme ve durdurma ile yangına müdahale edebilme yeteneklerine sahip. Arama radarı ve elektrooptik sensörleri ile arama kurtarma harekatı icra etme ve arama kurtarma harekatına katılan suüstü ve hava unsurlarını koordine etme imkan ve kabiliyetlerine sahip, 10 tona kadar helikopterlerin gündüz ve gece şartlarında iniş-kalkış yapabilmesi için gerekli donanıma da sahip gemilerde, su yüzeyinden atık yağ/petrol sızıntısını toplamak üzere 250 metre uzunluğunda şişebilen suüstü bariyerlerinin yanı sıra sızıntıyı kimyasal yolla nötralize etmek için kimyasal püskürtme sistemi de bulunuyor. Püskürtücüler, 16 deniz mili hızında seyir halindeyken 10 bin metrekarelik alanda 200 litrelik seyreltici dağıtabiliyor. Gemilerde ayrıca NATO standartlarında JP-5, yakıt, tatlı su ve yağlama yağı ikmal istasyonları yer alıyor. 7deniz
Editör: TE Bilisim