Dünyanın sayılı hayvancılık şirketlerinden biri, ağırlıklı olarak Latin Amerika ülkelerinden topladığı hayvanları gemilerle Lazkiye Limanıʹna getiriyor. Suriyeʹde on binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan savaş üç buçuk yılı aşkın bir süreden beri sürüyor. Anılan bu süreç, Suriye-Türkiye arasındaki sınır güvenliğinin de en çok tartışmaya konu olduğu dönem oldu. Özellikle Hatay, Adana, Gaziantep, Kilisʹte bulunan besicilerin dikkat çektiği konulardan birini, Hatay üzerinden yapılan kaçak hayvan girişleri oluşturuyor. Lazkiye-Hatay hattında yaşanan kaçakçılığa konu hayvanların tamamına yakını büyükbaş hayvanlardan oluşuyor. Son parti hayvan girişi ise geçtiğimiz eylül ayı başında oldu. LAZKİYE-HATAY HATTI Dünyanın sayılı hayvancılık şirketlerinden biri, ağırlıklı olarak Latin Amerika ülkelerinden topladığı hayvanları gemilerle Lazkiye limanına getiriyor. Söz konusu hayvanları Suriyeli tüccarlar satın alıyor.  Suriyeli tüccarlar, söz konusu hayvanların kilosunu ortalama 3.5-4 dolardan satın alıyor. Bu hayvanlardan bir bölümü Suriyeʹnin içinde satılıyor.  Ancak önemli bir bölümü Hatayʹa doğru yola çıkarılıyor. Lazkiye ile Hatay arasındaki uzaklık 60 kilometre kadar. Belli bir yere kadar kamyonlarla getirilen hayvanlar, Türkiyeʹnin de terör örgütü listesinde bulunan El Nusra Cephesi denetimindeki bölgeden geçiriliyor. Kaynaklar, getirilen hayvanlar için El Nusraʹya belli bir ödeme yapıldığı iddiasında. Söz konusu hayvanların Türkiye topraklarına girişi ise Yayladağıʹna bağlı Güveççi Köyü üzerinden oluyor. Suriyeli tüccarların Türkiyeʹdeki alıcılar ile temasa geçerek yaptıkları ticaret sonrası Hatayʹa getirilen hayvanlar bu kent üzerinden tüm Türkiyeʹye dağıtılıyor. BÜYÜK BİR ORGANİZASYON Gaziantepʹteki çiftliğinde bin 500 büyükbaş hayvan besleyen İlker Burnukara, kaçak hayvan girişi nedeni ile kendi hayvanlarını satamadıklarını söyledi. Burnukara, ˮDün (önceki gün) bir kısım hayvanımı yükleyip İzmirʹe gönderdim. Çünkü burada fiyat düşük. Yoğun bir kaçak hayvan girişi var. Kaçak girişi olduğu için kesimhaneler daha uygun fiyata hayvan bulabiliyor. Bu kaçak işi büyük bir organizasyon şeklinde yapılıyor. Çünkü bu hayvanlara küpe ayarlanması kolay bir iş değilˮ açıklamasını yapıyor. KAZANÇ BÜYÜK Aynı kentte besicilik yapan Resul Yüksel ise, ˮBu kaçakçılığı ʹhatırı sayılırʹ kişiler yapıyor. Bu işten ciddi para kazanıyorlar. Böyle olunca bizim elimizdeki hayvan para etmiyor. Gerçek manada besicilik yapan insanlar ezilmiş durumda. Yılın belli dönemlerinde getirilen küpe afları bu kaçak hayvanların Türkiye içinde serbestçe dolaşımına imkân tanıyor. Çünkü, kaçak hayvan için küpe ayarlandı mı o hayvan millileşmiş oluyorˮ dedi. Adının yazılmasını istemeyen başka bir ildeki bir besici ise konu ile ilgili ˮEli silahlı insanların girip çıktığı sınırda hayvan girişinin olması normal. Canlı hayvan yanı sıra Tırlarla tonlarca karkas et giriyorˮ dedi. Lazkiye limanına getirilen hayvanlar, buradan Hatayʹa doğru yola çıkarılıyor. Kaçak giriş fiyat kırıyor CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu ise, yapılan işlem her ne kadar ʹkaçakʹ olsa da aleni yapıldığı iddiasında. Ediboğlu, Güveççi Köyü üzerinde olan girişleri askeri birimlerin tespit etmemesinin mümkün olmadığını savunuyor. Ediboğlu, kaçakçılığa izin verilmesinin gerekçesini ise şöyle açıklıyor: ˮTürkiyeʹde ne zamanki et fiyatları yükselse ithalat gündeme geliyor. 2010 ve sonrasında yapılan ithalatla tepki çekti. Daha sonra ithalat durduruldu. Fakat fiyatlar düşmüş değil. Fiyat artışının önüne geçmek için kaçak hayvan girişine göz yumuluyor.ˮ Ediboğlu, kaçak hayvan girişi yanı sıra sigara ve zeytin yağında da yoğun bir kaçağın olduğuna dikkat çekti. Yıllık tüketimin yüzde 5ʹine ulaşıyor HATAY üzerinden her ay 15 bin hayvan, yıl genelinde toplam 180 bin hayvan getiriliyor. Bu hayvanlardan, ortalama hayvan başına 300 kilogram et elde edildiği hesaplandığında toplam 54 bin ton et elde ediliyor. Türkiyeʹnin yıllık et tüketimi 1.1 milyon ton olduğu göz önüne alındığında, Hatay üzerinden girişi yapılan hayvanlardan, yıllık et tüketiminin yüzde 5ʹi karşılanmış oluyor.(Hürriyet) 7deniz
Editör: TE Bilisim